Sandınız ki öldüm... haklısınız.
Neyse geldim işte
İYİ OKUMALAR ASKOLAR
Hayat iğrenç bir yer değil. Ne yaşarsam yaşayayım asla hayattan tiksinmedim ne annemin babama karşı beni kullandığını duyduğumda ne de onun tarafından hastanelik ve mahkemelik olduğumda.
Ama Taehyung ile yaşadıklarımızdan sonra ufak bir hayatsızlık yaşamaya başlamadım değil. Otobüste sağa sola savrula savrula eve giderken aklım kendi evimde, gözlerimde hala sızısı duran gecedeydi.
Taehyung gitme bu gece burada kal dediğinde sesimi çıkarmamış ve üstümdekileri çıkararak yatağa kıvrılmıştım. Sımsıkı bana sarılmış bir yandan ağlarken bir yandan boynuma ve yüzüme öpücükler kondurup anlayamadığım şeyler fısıldamıştı.
Gecenin karanlığında koynuma sığınan Taehyung ile uykuya dalsam dahi ara ara uyandığımda Taehyung'un uyumadığını pek tabii anlamıştım bu yüzdendir ki sabah evden çıkarken sevgilimin bayılırcasına uyumasını anlamış sessizce üstümü giyip çıkmıştım.
Ilk kavgamızdan sağ çıkmaya çalışıyoruz ve bu süreç içerisinde ikimizin de hassas olması çok normal. Tae'ye ailesine yılbaşında bizle olmayacağını ailesine grip olduğu için ve beni onun vekili olarak yolladığını bahane edeceğimi söyleyen bir mesaj çektim.
Eminim ki tek kalmak istemeyecekti ve arkadaşlarının yanına gidecekti. Onu suçlayamam, değil mi?
Otobüs evimizin durağına geldiğinde araçtan indim, havalar tekrardan soğumuş yaz ayının neşesini kışın soğuğu ele geçirmişti.
Eve girdiğimde sessizlik hakimdi.
"Ben geldim! Kimse yok mu?"
Üst kattan tiz bir ses geldi.
"Jungkookieeeee, hoş geldin."
Merdivenlerin başında şişmiş karnını tutarak inen Luna Noona göründü.
"Noona, aman tanrım müthiş görünüyorsun!"
Yanıma vardığında bana karnından imkan bulabildiği kadar sarıldı.
"Çok kibarsın tatlım. Hadi içeri geçelim baban akşam ki yılbaşı yemeği için bir şeyler almaya gitti."
"Süper, mutfağa su içmeye gideceğim bir şeyler getireyim mi sana?"
"Meyve tabağını kap gel jungo."
Mutfakta suyumu içip meyve tabağını aldığım gibi içeri geçtim.
"Teşekkürler şekerim, ufaklık süekli karnımı acıktırıyor. Özellikle meyvelerin içinde yüzmek istiyorum. Babana deme ama bunu hamilelikten şeker hastası olucam diye korkuyor.
Neyse sende ne var ne yok?"
"Ne olsun Noona, okul falan işte. Bu arada şeker riski varsa benim de gözetimim altındasın Noona, o muzu sakince yerine bırak."
"Off aman be! Taehyung nerede, kendi evine mi geçti."
Elinde ki tabaktan bir elma aldım ve kocaman ısırdım.
"Grip oldu, hamilelere bulaştırmamak için gelmek istemedi. Vekilen ben varım."
"Ya üzüldüm. Şu aralar sadece sen geliyorsun. Özledim keratayı, sizin aranız nasıl."
"Biz-"
Açılan kapı sesi ile bakışlarım girişe döndü.
"Oğlum, PAŞAMMM. EVİMİN NEŞESİ HOŞ GELDİN. Kalk elimdeki poşetleri al bakim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUNGKOOK'S DIARY
FanfictionMerhaba Ben Jungkook, yakın bir zamanda babamla Amerika'dan Kore'ye taşındık. klasik bir lise son sınıf öğrencisiyim. Ha bir de galiba babamın iş ortağının oğluna fena vuruldum.