JUNGKOOK'S DIARY

18

Çok geç geldim farkındayım. Öncellikle hepimize geçmiş olsun umarım herkes iyidir.

Hak verirsiniz ki bu süreçte herkes yıprandı ve üzüldü, aynı şekilde ben de. Fic de zaten bu sebeple gecikti keyifli bir fic olduğu için yazacak motivasyonu toplamam çok zor oldu. Umarım beğenirsiniz bu bölüm tae'nin gözünden. 

Herkese iyi okumalar.

"Ahahahah süper. Abi mi olacakmış benim sevgilim bu yaştan sonra."

"Bak sen çok güldün ama böyle abartılı güldün, çıkar bunun acısı senden Kim Taehyung."

"Ay kötü bir şey olduğu için gülmedim ki, mutlu oldum tatlım benim."

Gözümü devirdim ve sandviçimden bir ısırık aldım. Taehyung, çevreye kısa bir bakış atıp içi tıka basa sandviç dolu yanağımı hafifçe ısırdı. Kıkırdayarak omzuna vurdum.

"Düğün ne zamana? Annem çok heyecanlı, nedime olmak için can atıyor."

"Bugün tarih alacaklar. Akşama öğrenirim. Ay Taehyung, şaka maka hamilelik inanılmaz bir şey. Böyle kalp atışını dinletti noona, tap tap tap o kadar güzeldi ki. Sanki evren orada oluşuyor ve ben buna tanık oluyorum. Akıl almaz bir şey."

Taehyung yüzünde tebessüm ile beni dinliyordu meyve suyundan bir yudum aldı ve kafasını salladı.

"Öyle işte, yine de bazen sinirim bozuluyor. Yaş farkı."

Taehyung tekrardan kıkırdamaya başladı. "Gülme, bak bunlar dönecek sana. Haydi kalk. Kütüphaneye geri geçelim."

Ayaklandık ve içeri geçtik. Çözmemiz gereken testler var.

///

Taehyung's Pov

Kütüphaneden çıktığımızda her yerimiz uyuşmuş gibiydi. Jungkook, kolumu kaldırıp kendi omzu etrafına doladı.

"Şu sınav bitince, sahile gidelim mi? Seninle birebir vakit geçirmek istiyorum. Bu döngüde birbirimize vakit ayıramıyoruz."

Saçına öpücük kondurdum. "Çok iyi fikir, birebir sınavsız stressiz bir yaz. Kum, güneş ve tuzlu deniz."

"Ağlayacağım, çok özledim yaz ayını."

Otobüs durağına yaklaşınca Jungkook sakince kolumun altından çıktı. Onun otobüsü gelene kadar birkaç dakikamız vardı.

"Bu şehire ilk geldiğinde otobüs kartın bile yoktu."

"Evet, sonra aşırı yakışıklı bir beyefendi bana her şeyi öğretti." Fısıldayarak konuştu ve göz kırptı. Keşke şu an durakta ki tüm insanlar yok olsa da güzel dudaklarına bir öpücük kondurabilsem.

"Kondur o zaman darling, sen ne zaman insanlardan korktun ki?"

"Dışımdan mı söyledim ben onu?"

Kafasını salladı. "Sadece senin de rahat hissetmeni istiyorum."

"Sen rahatsan ben de rahatım." Yüzümde kocaman bir gülücük peyda oldu.

"Şu yakışıklı beyefendiden biraz daha bahsetsene yaa, mesela ne kadar yakışıklıydı?"

Tek kaşını kaldırıp tatlıca gülümsedi.

"Yani alınma ama senden yakışıklıydı."

Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdım. "Ne! Tamam, sınav dönemi çöktük de bizim de giderimiz var."

"Valla Taehyungshiii, asıl kim en iyisiydi biliyor musun?" Yüzünü bana yaklaştırdı.

"Kim?"

"Babamın iş yemeğinde tanıştığım rüya gibi oğlan. Pretty Boy. Omg he is like dream."