Zaten 3-5 okuyucum var onları da bekletmeeyim dedim. nasılım?
Bol bol yorum dicem ama yorum yapan bir kişi var bari oy verin be şsflşf
hadi iyi okumalar.
BU ARADAAAA BÖLÜMLERİ DERSLERDEN, PROJELERDEN VE ÖDEVLERDEN VAKİT BULDUKÇA YAZIYORUM O SEBEPLE YAZIM HATASI VARSA BİLE YOKMUŞ GİBİ DAVRANIN MUAHHH ÖPENAJJ
"Babam bugün arkadaşları ile içmeye gidecek. Bize ders çalışmaya gelmek ister misin?"
Taehyung, çantasına eşyalarını yerleştirirken biraz düşündü. "Olur. Anneme haber vereyim." Sevinçle kafamı salladım ve o annesini aradıktan sonra dershaneden çıktık.
"Fizik netlerim yükseliyor. Gerçekten çok seviniyorum."
"Gördüm Jungkook, sanırım artık en büyük rakibim sensin."
"Aynen öyle yerini kollasan iyi olur dişli bir rakibimdir."
"Hiç endişelenme Mi Amor, dişli rakipleri severim."
Dediği şeyle gülümsedim. Otobüs gelene kadar sessizdik, otobüste de çok konuşmadık yeni bir kitaba başlamış biraz onu anlattı ve ben de onu dinledim.
Eve geldiğimizde ikimiz de aç ve yorgunduk.
"Ne sipariş vermemi istersin? Pizza, hamburger ya da ev yemekleri?"
Taehyung, kurulduğu koltuktan bana baktı.
"İstersen ben pişirebilirim. Hatta beraber yapalım keyifli olur."
"Olur, ben çok yemek yapmaktan anlamam ama direktiflerini takip ederim."
"Güzel, hadi başlayalım o zaman."
İkimizde bir heves mutfağa girmiştik.
"Jungkook, hatırlarsan bana o gün neden ağladığını anlatacaktın. Şimdi anlatmak ister misin?"
Bunu çok sakin bir ses tonu ile biberleri doğrarken söylemişti. Elimdeki pirinçleri makinenin içine attım ve ayarını yapıp kapattım.
"Çok bir şey yok aslında. Biliyorsun annem ve babam ayrı. Ay ya da ne yapalım biliyor musun? Beni daha iyi anlaman için sana en baştan anlatacağım her şeyi ki bu da ben doğmadan öncesi hazır mısın?"
"Yes, sir!"
"Tamam, ben biraz beklenmeyen çocukmuşum. Yani annem ve babam on sekiz yaşlarındaymış ben ana rahmine düştüğümde. Babam doğal olarak anneme isterse beni aldırabileceğini söylemiş ama annem beni doğurmakta çok ısrarcı olmuş. Neyse doğmuşum ve annem bu sorumluluk altında ezilmiş. Ona da kızamıyorum."
Taehyung, bir yandan beni dinliyor bir yandan tavukları tavaya yerleştiriyordu. Bense bir an için acaba gereksiz bir oversharing yapıp yapmadığımı düşünüyordum.
"Neyse bişiler olmuş ve babam benimle Amerikaya gitmiş. Babam bir şekilde annemle hep bir ara da kalmamı sağladı. İletişimimize hep önem verdi. Ama o gün yani ağladığım gün ilk kez annemle babamı kavga ederken gördüm.
Taehyung, bu korkunçtu. Kavga etmeleri değil annemin beni babam için tehdit malzemesi olarak kullanması korkunçtu. Bir an bile düşünmeden babama ne dedi biliyor musun? Senin hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttırıp Jungkook'un velayetini üzerime almam bir haftamı bile almaz. Ve tartıştıkları şey benim velayetim bile değildi bambaşka bir konuydu ama annem beni kullanarak babamı tehdit etti."
Ben kendimi tutamayıp tekrardan ağlarken Taehyung bana sıkıca sarıldı.
"Babam olmasa yüzüme bile bakmaz. Sürekli bizi bir araya getiren kişi babam ve o" cümlemin devamını getiremedim. Tahyung da zorlamadı usulca saçlarımı okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUNGKOOK'S DIARY
FanfictionMerhaba Ben Jungkook, yakın bir zamanda babamla Amerika'dan Kore'ye taşındık. klasik bir lise son sınıf öğrencisiyim. Ha bir de galiba babamın iş ortağının oğluna fena vuruldum.