17

42 8 0
                                    

BU BÖLÜM ÖYLE BİR İÇİMDEN GELDİ.

İYİ OKUMALAR

YORUM VE OY LÜTFEN.


Tamam, sizi en son iki ay önceki olaylarda bıraktım. Evet anlayacağınız üzere iki ay geçti.

Bu iki ay içinde; bahar geldi, havalar ısındı, gönül yayları bildiğiniz gibi.

Aile içi durumu ise karışık. Yani karışık derken korkmayın kötü bir şey yok. Babam sık sık cinsel sağlık ile ilgili bir şeyler zırvalıyor. En sonunda onu karşıma aldım ve korkmadan Taehyung ile gerçekten sevişmediğimi ikimizin de bunun için beklemek istediğini söyledim.

Bu açıklamanın sonunda üç saat falan konuşmadık. Bazen babamla çok paylaşımımız oluyormuş gibi hissediyorum.

Neyse, tabii bu zaman atlaması ile tahmin edebileceğiniz üzere sınav zamanına da hiçbir şey kalmadı. Ben ve Tae, romantikliği bir kenara bıraktık deli gibi deneme kasıyoruz.

Hatta bir kere ben o kadar gaza geldim ki ondan fazla net yapınca noldu yarr*m diye bir yükseliş yaşadım. Çok kötüydü. Taehyung bir süre yüzüme boş boş baktı. Sinir bozukluğuma verdi ve irdelemedi. Thanx god.

Zaman bu şekilde akıp gittikçe babam Taehyung ile olan ilişkime hepten alıştı. Tabii bende Luna noonaya. Hatta inanır mısınız? Ben, babam ve Luna Noona bu gece yemeğe çıkacağız. Babam bunun için çok heyecanlı hissediyordu. Çünkü ilk kez ben ve Noona özel olarak vakit geçireceğiz. Noona çok eğlenceli ve güvenilir birisi olduğu için ben rahat hissediyorum.

Kısacası hayatım bu şekilde gidiyor, en son bıraktığınız kadar keyifli.

Tabii böyle dediğime bakmayın. Bu gece alacağım bir haberle daha da keyifleneceğim.

Ne sandınız koçerolar üzüleceğimi mi? Kusura kalmayın ama bu ficde artık dram olmaz gibi.

Daha da meraklandırmadan biz klasik anlatım tarzımıza geri dönelim.

***

"Jungkook, çıkıyoruz oğluşum. Hadi Justin Bieberım."

Aynada son kez saçımı düzelttim ve aşağı indim. Babam ayakkabılarını ve montunu giymiş beni bekliyordu.

"Luna çıkmış bile. Bizde geç kalmadan gidelim."

Bir şey demeden hızlıca ayakkabılarımı giydim ve montumu koluma asarak babamı takip ettim. Yol boyunca oradan buradan lafladık. Zaten yakın olan restorana da kısa bir süre içinde vardık.

Biz mekana girdiğimizde Luna Noona çoktan masadaydı.

"Hoşgeldiniz yakışıklılar."

Babamla birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra Noona beni kendine çekti ve bana da sıkıca sarıldı.

"Kook, özledim seni. Nasılsın?"

Özenle yaptığım saçlarımı dağıtsa da bir şey demedim. Noona çok tatlı birisi.

"İyiyim Noona. Sen nasılsın? Çok sağlıklı duruyorsun."

Noona, ara ara ehe ehe diye gülerdi. Yine o şekilde güldü ve kısacık bir aralık da babama baktı.

"Şu aralar kendime dikkat ediyorum."

"Noona zaten güzel görünüyorsun. Daha da mı güzelleşeceksin? Valla babamın senin yanında iyi görünmek için daha çok kendine dikkat etmesi şart."

"Jungkook, Taehyung'u bile geçecek ve en favori ergenim olacaksın. Kelimelerle aran çok iyi tatlım."

Keyifle kıkırdadım. Bu sırada garson yanımıza geldi ve siparişlerimizi aldı. Hepimiz aynı yiyecekleri söyledik. Babam içecek olarak kırmızı şarap söyledi. Ben ve Noona ise su söyledik. Babam da araba süreceği için sadece bir kadeh içeceğini belirtti.

JUNGKOOK'S DIARYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin