3

92 11 20
                                    

SONUNDA O SOSYETE YEMEĞİ YENDİ KLDMFLKSDM geçen bölüm attığım yazı sebebiyle biraz wattpadden soğumuştum ama şimdi geri döndüm. buradayım ve bu eğlenceli hikayeyi bırakmak istemiyorum. Beni lütfen yalnız bırakmayın

İYİ OKUMALAR




Jungkook's Pov

Arabada Beyonce 7/11 çalıyor ve biz de kraliçemizin şarkısına eşlik ediyorduk. Biraz sonra babam müziği kıstı ve konuşmaya başladı.

"Şimdi seni kurtlar sofrasına götürmeden önce biraz bilgilenme zamanı. Daveti veren bizim anlaşma yaptığımız şirketlerden biri. Ama bu davetin en önemli kişisi benim için Kim Seokjin. Kendisi bir oyun şirketine sahip.

Bildiğin üzere biz de bir teknoloji şirketiyiz. Sponsorluk ve iş birliği ayarlamaya çalışıyorum. Kendisi de oğlu ve eşi ile katılacak davete. Geçen gün bahsetmiştim hatta oğlundan Taeyang, eşi de Jasmine adında birisi.

İyi bir imaj çizmek istiyorum bu ne demek biliyorsun değil mi?"

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Kim Seokjin ve ailesi dışında herkesle uğraşabilir ve sinir bozucu olabilirim."

"Hayır Jungkook. Hayır yakışıklı oğlum, hayır güzel çocuğum, hayır Justin Bieberım. Bu tüm gece uslu dur demek."

Babam bıyık altından gülerken bense şımarık bir şekilde omuzlarımı silktim. Daha sonra ikimizde gülüştük.

"Merak etme bir şey yapmam. Zaten okulda çok yoruldum. Yaşıtlarım olacak mı orada? Belki arkadaş edinirim. Jimin'in babası yurt dışında olduğu için onlar gelmiyor."

"Eminim senle yaşıt gençler vardır. Keşke Jimin'in durumundan haberim olsaydı bizle gelirdi."

"Sorun değil. Hem belki Taeyang ile arkadaş oluruz ve bu da sana bir artı olur."

"Bebeğim, benim için zorla arkadaşlıklar edinmemelisin."

"Eğer kafamız uyuşmazsa konuşmam zaten."

"Peki. İşte geldik, ilk defa baba-oğul Kore'de iş etkinliğine katılacağız."

Arabadan inerken, babamın koluna sıkı sıkı tutundum. Heyecanlanmıştım, kol kola içeri girdiğimizde güler yüzlü bir çalışan bizimle ilgilenmiş ve montlarımızı almıştı.

Daha sonra babamı bir adam sevecenlikle karşılamış ve beni de selamlamıştı. İçimdeki muzur yanım kaybolmuş tüm çekingenliğim ile babamın ceket kolunun ucuna tutunmuştum.

Sohbetlerinden anladığım kadarı ile bizi karşılayan adam gecenin sahibiydi. Bize masamıza kadar eşlik etti ve yanımızdan ayrıldı. Kim Seokjin'in ailesi ile aynı masayı paylaşıyorduk ama onlar daha gelmemişti.

Ben etrafı incelerken, kızıl saçlı ve güler yüzlü bir adam bizim yanımıza geldi ve direkt benimle konuşmaya başladı.

"Aman Tanrım! Jungkook ne kadar büyümüşsün. Kalk bir bakayım sana."

Adam beni ayağa kaldırırken babamsa gülerek konuşmaya başladı.

"Hoseok, oğlum seni en son beş yaşındayken gördü."

"Sussana o yaşlarda en sevdiği amcası bendim. Hoshos diye peşimde dolanırdı."

Adını duyduğum anda kim olduğunu hatırlamıştım. Gerçekten Hoseok amca en sevdiğim insandı o yaşlarda. Ben küçükken bir süre bizimle Amerika'da kaldığını hatırlıyorum. Ardından 'ben bu sene küçük bir avrupa turu yapacağım.' diyerek gitmiş ve altı yıl seyahat ettikten sonra Kor'ye dönmüştü.

JUNGKOOK'S DIARYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin