SEN ARTIK BİR DENEKSİN
Denekhanenin başındakiler iyi bir amaç altında denekhaneyi yönetiyorlar. İnsanları denek olarak kullanan bir insan bu kadar iyi olabilir mi?
Gerçek amaçlarını öğrenecek olan kişi ise Alin. Peki bu süreçte onun yanında kim olac...
Alp kaşlarını çatıp Alin'e bakmıştı. Alp bir şey hissetmişti. Alin uyanmamıştı veya kımıldamamıştı. Ama Alp bir şeyler hissetmişti.
Alp: Her şeyi gizlemek zorunda mıydın? Ne saklıyorsun benden?
Alp tuttuğu elinde hâlâ bir şeyler olduğunu hissediyordu. Bir süre daha öyle kaldıktan sonra anlamıştı. Ama Alin uyanana kadar bunu kimseye söylemeyecekti.
Alp: Bunu nasıl başarabildin?
Denekler Alin'in kapısının önünde konuşuyordu. Doktor ise Alin'in serumunu değiştirmişti ve ilaçların neden işe yaramadığını anlamak için Alin'den kan aldıp odadan çıkmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akgün: Durumunda bir gelişme var mı?
Doktor: Malesef. Hâlâ aynı.
Alin'den
Uyandım, yavaşça gözlerimi açtım ama istemsizce gözlerim geri kapandı. Dışarıdan diğerlerinin sesi geliyordu. Biraz daha gözlerim kapalı durdum sonra zorlukla gözlerimi açtım.
Koluma serum takılmış ve yanımda bir cihaz vardı. Kalp ritmimi, nabzımı kontrol ediyordu.
Yavaşça yatakta doğruldum ve oturudum.
Bana bağlanmış olan kabloları çıkarıyordum. Birden kapı açıldı ve deneklerin hepsi odaya girdi.
Hepsi şaşırmış bir şekilde bakıyorlardı bense bunu umursamayıp o cihazın kablolarından arındırıyordum kendimi.
Akgün: Alin...
Ona dönüp baktım sonra geri işime döndüm. Tam serumu çıkaracağım sırada biri bileğimi tutmuştu. Kim olduğuna baktım.
- Bırak beni.
Alp: Alin serum kalsın.
- Hayır istemiyorum.
Alp: Bir kerede inat etme.
Ateş: Biraz dur. Ayrıca onu kendin çıkarman doğru değil.
- Tamam Alp bırak bileğimi.
Alp: Çıkarmayacaksın değil mi?
- Tamam. Çıkarmam.
Alp yavaşça bileğimi bırakıp bir kaç adım geri gitmişti. Onun geri çekilmesi ile hızla kolumdaki serumu çıkarmıştım.
Sonra tebessüm ederek onlara geri dönmüştüm.
Akgün ve Volkan elleri ile gözlerini kapatmıştı. Ateş kaşlarını çatmış sinirli bir şekilde bakıyordu. Açelya ve Alp serumu hızlı bir şekilde çektiğim için şaşkın bir şekilde bakıyorlardı.
