EN YAKIN OLDUĞUN AN EN UZAK OLURSUN!

56 6 1
                                    

Fatih: Bizim niye haberimiz yok?

- Senin bir çok şeyden haberin yok.

Mehmet: Ayrı bir evin vardı zaten. Dağ evinde ne gerek vardı?

- Kaçış yerim orasıydı ama artık biliyorsunuz.

Ateş hariç hepsi şaşırmış bir şekilde bakıyordu.

Bir süre daha soru cevap yaptıktan sonra bizim gitme zamanımız gelmişti. Yiğit gelmeden gidecektim. Onlara nereye gideceğimi, neden gittiğimi bir kez daha açıkladım ve evden çıktık. Bu sefer sürücü koltuğuna ben geçtim.

Evden biraz uzaklaşınca Ateş konuşmuştu.

Ateş: Nasıl hissediyorsun?

- İyi.

En sık kullandığım yalanı yine söylemiştim "İyiyim."

Tek bir duygu hissetmiyorum. Bir kaç duyguyu aynı anda yaşıyorum. Ailemi gördüğüm için mutluyum, özlemimi gideremediğim için ise üzgünüm, anlam veremediğim bir his var içimde. Nasıl hissettiğimi, hissedeceğimi bilmiyorum.

Gözlerimi yoldan ayırmadan sorularına cevap veriyordum.

Ateş: Abinle hep atışırmısınız?

- Yani...

Ateş: Neden ona karşı soğuksun? Bu kardeş atışmalarından farklıydı.

- Boşver.

Ateş bir süre sessiz kalıp konuşmaya başlamıştı.

Ateş: Her yolunu kaybeden bir yol gösterici bulurmuş. O yol gösteren en parlak yıldız olur. Ama sadece görebilenlere yol gösterir. Her kesin yol göstericisi farklı olur. Yani, anlatılanlara göre her kayıp yolunu bulurmuş.

Nasıl hissettiğimi anlayıp mı bunları söyledi? Nasıl bulacağım o yolu ve yol göstericiyi?

- Senin ışığın kim? Yolun ne?

Ateş: Yolunu kaybedenler sana gelirmiş.

Dediği şeye karşı alaycı bir şekilde gülmüştüm.

Söylediği doğruydu. Kötü bilinen insanlara doğruları söylemiştim. Hayatlarını düzene sokmalarına yardım etmiştim. Peki kendi hayatımı neden düzene sokamadım? Tuhaf değil mi? Herkesin yarasına merhem olup kendi yarana çare bulamamak.

- Peki benim yolumu kim gösterecek?

Ateş: Kimi rehber seçersen o?

- Öğretmene gerek duymadım hiç. Hayatımı, zeminimi hep ben yönlendirdim.

Ateş: Kendini rehber seç o zaman. Kendin için çabala.

Derin bir nefes verip başımı olumsuz anlamda sallamıştım.

Ateş: Belki bu sefer aklını değilde kalbini dinlemelisindir.

- Sen ne zamandan beri duygularını kullanmaya başladın?

Ateş: Bir kızın ölümünden korkunca.

- Sahte hikayeler anlatma sakın!

Ateş: Aşk sence sahte mi?

- Sahte ya da oyun. İki kişinin aptalca oynadığı bir oyundan ibaret.

Ateş: Öldürmez seni aşk.

- Ne?

Ateş: Sana demiştim. Belkide seni iyileştirecek olan şey sevgidir.

- Ya da öldürür!

DENEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin