ONLAR BENİ BULMAMALI

177 15 4
                                    

Hatırlatma:Cemre ve Cem biraz daha sabırlı olmalıydı. Alin'in şuan sakin olmayacak ve onları dinlemeyeceğini bildikleri için Alp'in onu götürmesini istediler. Alp Alin'i odasına götürdü. Alin tek bir kelime dahi konuşmadı.

Alin kaç gündür denekhanedeydi. Arkadaş ve ailesi ile hiç konuşamamıştı ve haber alamamıştı. Alin  onları, onlarda Alin'i merak ediyorlardı. Ama Alin onu bir kişinin merak etmediğine, umursamadığına ve hatta onun kaç gündür etrafta olmadığının bile farkında olmadığını düşünüyordu.

Arkadaşlarından:

Aynur grup araması yapmış ve Alin ile son görüştükleri kişiler akşam iş çıkışı bir buluşma ayarlamışlardı.

İşten çıkmış ve hepsi kafeye gelmişti. Hepsinin aklında tek soru vardı "Alin nerede?" Deniz lafı hiç dolandırmadan konuya girdi.

Deniz: Alin'den ne zamandan beri haber alamıyorum. Siz hiç konuştunuz mu?

Begüm: En son sizlerle buluştuğumuz zaman konuştuk sonra aradım ama hiç cevap alamadım.

Savaş: Siz yemekten sonra dağılmışsınız. Alin daha eve geçmemişti en son ben görüştüm. Bir arkadaşım vardı yanımda, üçümüz bir şeyler içtik Alin önce kalktı, hesabı ödeyip gitmiş. Niye yaptığını sormak için aradım, biraz konuştuk sonra eve yaklaştığını ve uyuyacağını söyleyip kapattı.

Aynur: Savaş arkadaş dedin tanığımız biri mi?

Savaş: Hayır, yeni tanışmıştık çok olmadı yani tanışalı. Biraz Alin'e benziyordu, onun gibi soğuk, değişikti Alin ile iyi anlaşırlar diye düşündüm. Ama pek konuşmadı Alin ve erken kalktı.

Aynur: Anladım. Alin'in ailesi beni aradı Alin'i sordular. Demek ki onlarında yanında değil.

Begüm: Sen psikologsun onun davranışlarını bizden iyi izleyip çıkarım yapabilirsin. Sence dinlenmek için bir yerlere gitmiş olabilir mi?

Aynur: Evet, onu hepinizden daha uzun süre tanıyorum, insanları çözmede, anlamada mesleğimin çok etkisi var ama...

Savaş: Ama?

Aynur: Ama Alin çok akıllı, çok farklı. Kendini iyi gizliyor, bilinçaltını, psikolojisini çözemediğim tek kişi diyebilirim ama psikolojisinin pek iyi olduğunu sanmıyorum.

Deniz: Nasıl yani? Alin hep böyle, ne gibi bir terslik olabilir ki?

Aynur: Onu benim kadar tanıyamazsınız. Sevmediği birine saplantılı olur, canını yakana kadar durmaz, değişik zevkleri var, zararlı şeyleri yapmaya bayılıyor. Duygularını, yaptıklarını iyi olsada kötü olsada gizliyor. Ya da başına bela açmaya bayılıyor. Mesela kimse herkesin kötü dediği birine yaklaşmazken Alin o kişilere elini uzatıyor. Bunlar normal değil. Alin'e ne kadar desemde dinlemedi, bu yaptığı şeyin iyi olmadığını, birgün başına bir şey geleceğini anlattım ama dinlemiyor ve psikolojik destek almayı da reddediyor.

Begüm: Peki daha önce hiç böyle bir şey demeden gitti mi?

Aynur: Daha önce hiç bu kadar uzun süre haber vermeden gitmedi, en azından "Merak etmeyin!" diye haber verirdi.

Savaş: O akşam buluştuk, ertesi gün aradım ama açmadı işi vardır diye düşündüm bir daha aramadım. İş çıkışı ve daha sonra da aradım ama hiç açmadı. Normalde bu kadar arasak bizi merak edip açardı. Alin mutlaka geri dönüş yapardı.

Begüm: Ne oldu o zaman bu kıza?

Deniz: Evine gidelim mi? Belki evdedir.

Begüm: Olur...

Savaş: Gerek yok.

Aynur: Ne demek gerek yok?

Savaş: Bakın sizi endişelendirmemek için söylemedim ama...

Deniz: Ne demek endişelendirmemek ne oldu Alin'e?

Aynur: Sakin ol da anlatsın.

Savaş: Alin telefonlarıma bakmıyordu, geri dönüşte yapmıyordu. Yeni dava felan almıştır diye düşündüm. Buluşmadan iki üç gün sonra tekrar aramamda telefonuna ulaşılamıyordu, bende merak ettim evine gittim kimse açmadı, iş yerine gittim çalışanlarda en son bizimle buluştuğu gün gördüklerini söylediler. Arabası evin önündeydi ama kendisi evde yoktu.

Begüm: Kaçırılmış olabilir mi?

Aynur: Savaş evine gittiğinde dışarıda eşyası felan var mıydı?

Savaş: Hayır yoktu.

Deniz: Biz Alin diyoruz sen eşya diyorsun...

Savaş: Eğer zorla alınmış olsa çırpınır ve eşyaları düşer, o yüzden soruyor.

Deniz: Peki kaçıran düşen eşyaları alamayacak kadar aptal mı?

Savaş: En ufak bir şey bile yardımcı olabilir.
Ben bir ekip ayarladım, şuan inceleme başladı arıyorlar onu.

Aynur: Umarım Alin iyidir. Net bir sonuç alamadan ailesinide endişelendirmeyelim.

Savaş: Bizde gidebileceği yerlere bakalım.

Alin'in çevresinin bir kısmı belalı bir kısmı normaldi. Alin zor sever ama sevincede tam severdi, sevdikleri için bir çok şey yapardı ve  yakın arkadaşları bunu biliyordu onlarda aynı şeyi Alin için yapmak istiyorlardı.

Arkadaşları onun sadece dinlenmek için gitmiş olmasını diliyordu. Kaçırılma ihtimali hepsini korkutuyordu. Eğer Alin'in canını yaktığı kişilerden biri kaçırdıysa onu o zaman hiç iyi şeyler olamazdı. Çünkü Alin birinin canını yakmak isteyince onu ölmek için yalvartırdı ama öldürmezdi bu ona keyif veriyordu, eğer intikam için Alin'i kaçırdılarsa bu hiçte iyi olmazdı. Bu yüzden arkadaşları çok endişeleniyordu.

Bir an önce Alin'i sağ sağlim bulmayı umuyorlardı. Onun iyi olduğuna dair bir haber almak istiyorlardı.

Alin'den

Odamda oturmuş ailemi ve arkadaşlarımı düşünüyordum. İyiler mi, bana ihtiyaçları var mı? Onları çok merak ediyorum. Onlarda beni merak etmişlerdir. Anlamışlardır bir terslik olduğunu. Onlar beni aramaya başlamadan benim burdan çıkmam lazım.

Onların beni bulmasını istemiyordum. Ne kadar bu lanet yerden çıkmak istesem de onlar beni bulmadan ben kendim çıkmalıyım. Onlar beni bulurlarsa ya ölür ya da denek olabilirler.

Benim yüzümden onlara zarar gelmemeli. Özellikle de Ateş, onlara zevkle acı çektirir ama Savaş'ı tanıyor. Umarım Savaş diğerleri ile tanıştırmamıştır. Eğer beni bulurlarsa benim burdan çıkmam daha zor olur hemde onların canı tehlikede olur. Bana karşı koz olarak kullanırlar onları.

Alin bu düşüncelerden aldı kendini. Nasıl çıkabilir burdan onu düşünmeye başladı. Ama olduğu yerde fazla güvenlik vardı. Kaçması kolay olmayacaktı. Ama denek olmadan burdan çıkmalıydı, denek olursa işi daha zor olacakdı. Diğer deneklerin ne halde olduğunu görmüştü.

Sıranın kendisine yaklaştığını hissediyordu. Hislerinin onu yanıltmasını istiyordu.

Saat gece yarısı olduğu için yatmıştı.

DENEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin