YİNE BENİ DİNLEMİYOR

71 10 6
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda hâlâ elimi tutuyordu.

Ateş yatağımın yanına oturmuş, ellerimi tutmuş ve uyuyordu. Uyanmamıştı.

Neden burada uyudu ki?

Ona bakarken düşünmeye başlamıştım.

Gerçekten pişmanlar mı? Pişman olmasalar neden ölüm getiren bir kişinin yanında dursunlar ki? Peki Ateş, o korkmuyor mu? Kendimi kaybettiğimde bile yanımda duruyor. Ya onlara zarar verirsem?

Ateş camdan gözlerine gelen güneş ışığı ile rahatsız olduğunu belli eden sesler çıkarıp, hareket etmeye başlamıştı.

Gözlerimi geri kapatmıştım.

Bir kaç dakika sonra hareketlilikten dolayı uyandığını anlamıştım. Elimi bırakıp, yüzüme ve boynuma gelen saçlarımı arkaya çekmişti. Sessiz bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

Ateş: Keşke ne kadar pişman olduğumu anlatabilsem. Kimseyi umursamayan, acımayan ben, sana kıyamıyorum. Öldüğünü düşünmek bile canımı yakıyor. Keşke sende beni sevsen. Kimse sevmedi beni, bari sen sev. Belki o zaman daha iyi bir insan olurum. Sev beni güzelim...

Yavaşça yanağımı okşamıştı. Ellerini çekip yüzme yaklaşmıştı. Yüzüme değen nefesini hissediyordum. Bu benim biraz gerilmeme sebep olmuştu.

Daha sonra geri çekilmişti ve kendi kendine konuşmaya devam etmişti.

Ateş: Ne kadar aciz bir durumdayım değil mi? Beni sevmeyen birine aşık oldum. Belkide benden ömrün boyunca nefret edeceksin. Ama senden uzak durmak istemiyorum...

Ateş sıkıntılı bir nefes verip kalkmıştı. Kapı sesi ile odadan çıktığını anlayıp gözlerimi tekrar açmıştım.

Neden onlara bu kadar sert davranıyorum? Pişmanlar işte...

Ama bu gerçekleri değiştirmiyor. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

Ateş'in söylediği şeylerden beni en çok etkileyen "beni kimse sevmedi" cümlesiydi.

Evet geçmişi kötü. Bunu biliyorum.

Bazı duygular size fiziki acılardan daha çok acı verebilir.

Belkide Ateş'in kötü olmasının sebebi gerçekten birinin onu sevmemesidir. Gerçi küçük yaşlarda başkasının değil, ailesinin sevgisine ihtiyacı vardı.

Ooff Alin, yine başkaları için yaşıyorsun. Başkalarının sorunlarını, acılarını kendinden önce düşünüyorsun. Neden kendime kızıyorum ki?

Benim yaşamım başkalarına hizmet etmek için vardı, kendime hizmet etmek için ölmek istemiştim. Hayatım başkalarına, ölümüm kendime hizmet olacaktı.

Yatağımdan kalktım, kıyafetlerimi değiştim ve odadan çıktım. Saat daha çok erkendi, diğerlerinin uyanmadığına eminim.

Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım.

Kahvaltı hazırlarken ayak sesleri ile birlikte birinin geldiğini anlamıştım. Adım sesleri mutfağın giriş kısmında kesilmişti. Kapıya dönmeden işime devam ettim.

Ama kapının orada duran kişi ne mutfağa girmiş ne de odaya geri dönmüştü.

- İzlenmekten nefret ederim!

Dediğim şey ile ufak bir gülme sesi gelmişti daha sonra da adım sesleri mutfakta yankılanmıştı.

Ateş: Ne yapsak ki?

DENEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin