PINK / CHANLIX (Tamamlandı)

6

''Efendim anne?''

''Neredeyse bir hafta oldu eve gel artık Felix''

''Hayır anne gelmeyeceğim''

''Chan ile kavga ettiğinizi biliyorum ama nereye kadar böyle devam edecek?''

''Umurumda değil anne ne yaparsa yapsın ben Jisung ile kalıyorum zaten''

Jisung annesiyle konuşan arkadaşını izlerken bir yandan tütsü yakmaya çalışıyordu. Olayın üstünden bir hafta geçmişti ve hiçbir şekilde bir araya gelmemişlerdi. Felix eve gitmek istemiyordu, Chan ise ortalıkta değildi. 

''Bak Felix babanla zaten gideceğiz bu yüzden fazla vaktimiz yok eve gel hadi öpüyorum''

Oflayarak kapattı telefonu sarışın. Telefonu koltuğa atıp önüne eğildi ve birasını alıp içmeye başladı. Jisung ile pek fazla bu konu hakkında konuşmamışlardı ama gerçekten konuşmaları gerekiyordu. Jisung elindeki tütsüyü bırakıp koltuğunda geriye yaslandı ve ayaklarını kucağına çekip küçülebildiği kadar küçüldü. Felix ise ona gülümseyip öpücük attı ve birasını içmeye devam etti. 

''Peki anlat bakalım'' dedi Jisung bir anda ciddileşip.

''Neyi anlatayım?''

''Neden bu olayı büyüttün ve hyung ile dövüştün amına koyayım?''

Felix düşünüyordu elbette bunları ama bir cevap bulamıyordu pek. Kafasında oluşan şeyler ise pek dile gelebilecek şeyler değildi. 

''Öylesine''

''Felix ben senin dostunum değil mi? anlat bana artık''

Felix birasını dikti ve fazlaca içip masaya koyup geriye yaslandı. Etrafa dolan tütsünün şekilli dumanını izledi bir süre. Söyleyebilirdi, o en yakınıydı.

''Jisung..'' cümlesine devam edemeden göz yaşları akmaya başladı. Jisung hemen ayaklarını düzeltip yere oturdu ve kolundan tutup yanına çekti arkadaşını. Felix ise hemen sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladı. Sırtını sıvazlayıp sakinleştirmeye çalıştı sarışını Jisung. 

''Hadi anlat bana içini dök. Kurtul artık''

Burnunu çekti sarışın çocuk ve kırmızı gözlerle Jisung'a baktı.

''Ben Chan hyungtan hoşlanıyorum''

Jisung sadece baktı. Bir şey diyemedi haliyle, Felix daha çok ağlamaya başladı ve Jisung hemen onu susturdu. Sakince bunu konuşmaları lazımdı.

''Felix.. Felix o senin üvey abin farkındasın değil mi?'' dedi Jisung. Ama Felix sadece ağlayarak ona sarılmaya devam etti. Ama bunu engelleyemezdi ki.

''Bırakamam ondan çok hoşlanıyorum kıskanıyorum deli oluyorum'' 

Jisung ne diyeceğini bilmiyordu. Nasıl destek olmalıydı ne söylemeliydi, içi sıkıldı aniden. Felix ise kırmızı burnunu çekip dudakları titreyerek arkadaşına baktı. 

''Ben bunu uzun zamandır kafama takmıyordum ama kıskanıyorum Jisung. Hyung ne yapsa kıskanıyorum özellikle en son nuna eve gelince kendimden geçtim. Bunun nedeni hoşlanmam olmalı.''

''Belki başka bir şeydir?'' dedi son çare ile Jisung.

''Bilmiyorum ama cidden hoşlanıyorum ve uzun zamandır benimle olması için uğraş veriyorum ama beni yemeğe götürdüğü günden beri yok oldu yine. O gün gerçekten kalbim parçalanacak gibiydi, benimle ilgilenmesi ve söyledikleri''