PINK / CHANLIX (Tamamlandı)

12

''Şimdi diyorsun ki taşınıyoruz falan yani''

''Evet Hyunjin kaç defa söyleyeyim daha?''

''Ay bilmem ki belki biraz daha söylemelisin sikik herif?''

Hızlıca kafasına vurdu Felix arkadaşının. Gülüşmeleri devam ederken bir yandan taşınma planlarından bahsetmişti ve herkes bu duruma sevinmişti. 

''Olurda kavga ederseniz pencerenden kaçamazsın artık ama Felix-ah''

Jisung bunu söyledikten sonra farklı kaçış yolları konuşup gülmeye devam ettiler. Felix biraz daha iyi hissediyordu kendini, ailesine söylediklerinde gidip beraber bakmalarını söylemişlerdi. Bugün buluşup ev gezeceklerdi. 

''Akşam mı gideceksiniz ev turuna?''

''Evet ya bakalım''

''Umarım güzel bir ev bulursunuz son zamanlarda çok pahalı ve yıkık dökük evler varmış''

''Sence bu onlar için geçerli mi amına koyayım? Chan gidip muhteşem bir ev tutar'' dedi Jeongin Jisung'un lafını keserek. Hepsi bir ağızdan onaylama sesleri çıkarınca Felix gülmesini bastıramadı. Herkes biliyordu ki Chan bu tarz seçimlerde her zaman çok iyi olmuştu. Jisung konuşmalar arasında arkadaşının ne kadar mutlu olduğunu görünce bi hayli sevindi, üzülmesini izlemek gerçekten canını sıkıyordu. Arkadaşlarının hepsi için geçerliydi tabii ama yine de Felix'e bir tık daha odaklıydı. Son zamanlarda yaşanan şeyler herkesin modunu düşürmüştü. Felix arkadaşlarının arasında en duygusal olanıydı. Fazla kırılgan yapısı hepsi için büyük bir koruma iç güdüsüyle yaklaşıp üzerine titremelerini neden oluyordu. Kore'ye geldiği ilk zamanlarda onun bu yapısını hemen fark etmişlerdi, dil konusunda pek iyi olmadığı için konuşmalar arasında yanlış anlar veya kendini dile getiremediğinde ağlardı. Özellikle Jisung bu durumu toparlamak amacıyla her gün arkadaşını odasında tutsak eder sürekli konuşup dilini ilerletebilmesi adına alıştırmalar yaptırırdı. Felix bu konuda çok şanslıydı, arkadaşları bir nevi ailesiydi.

''Arabayla mı geldin Lix-ah?'' Seungmin yürürlerken merakla sordu.

''Evet eve bırakayım mı sizi?'' 

''Var ya harika bir şey olur'' Hyunjin hemen sekerek yürümeye başlayıp öne geçince diğerleri de ona gülüp otoparka yürüdüler. Arabaya yaklaştıkça aralarındaki gergin dakikalarda başlamıştı, Jeongin hazırda bekler gibi derin nefesler alırken Jisung sinsice hepsine bakıp hazırlandı. Felix bunu çoktan fark ettiği için keyifle onları izlerken ikili birden koşmaya başlayınca hepsi gülmeye başladı. Jisung ve Jeongin ön koltuk yarışını yaparken Seungmin hiç bozuntuya vermeden elindeki kitaplarını daha sıkı tutarak sadece tıslayıp usulca yürümesine devam etti. Arabanın önüne geldiklerinde Jisung kapı kolunu tutarken Jeongin ceketinden çekiştirip duruyordu. Felix arabayı açacağı sırada boğazını temizledi ve karşıdaki didişen ikiliye baktı.

''Kapıyı açacağım hazır mısınız?''

''Sikeyim ben geldim bak ben dokundum önce çekil!''

''Hayır ben tutuyorum kolu siktir git Jeongin!''

Kiliti açmasıyla Jisung kapıyı açtığı gibi koltuğa attı kendini ve Jeongin yine de kucağına atladı arkadaşının. Jisung kucağındaki çocuğu itekleyip söylenmeye devam ederken Hyunjin sevdiği çocuğun omzundan tutup kendine çekmeye çalışıyordu. Seungmin yavaşça arkaya yerleşince Felix'te öne geçmişti. Hepsi ikilinin tartışmasının bitmesini bekliyordu.