26

345 27 10
                                    

''Annem arıyor'' Felix koltukta bağdaş kurmuş halde otururken telefonuna bakıyordu. Chan'a seslendiğinde yanına gelen çocuk endişeyle yanına oturdu.

''E açsana'' 

''Ya anlarsa?'' 

''Neyi anlayacak Lix seni öptüğümü falan mı? hadi aç'' gülüp söylediğinde Felix sahte bir gülümsemeyle aramayı cevapladı ve konuşmaya başladı.

''Anne nasılsın?'' 

Chan telefonla konuşan çocuğu izlerken kafasından geçen düşünceleriyle boğuşuyordu. Felix'in en büyük korkusu aralarında yaşananları ailesinin öğrenmesiydi. Chan öğrenmelerinden korkmuyordu sadece sonucunda Felix üzülürse işte o zaman neler yapabileceğini kestiremiyordu. Ne konuştuklarını dinlemeye başlayınca buraya geleceklerini anladı. 

''Yarın mı geliyorlar?'' diye lafını kesti sarışının o ise kafasını sallayıp konuşmaya devam etti. Chan ayağa kalktı ve mutfağa doğru gidip sürahiden su doldurup biraz içti. Felix bu sırada telefonu kapatmıştı, endişeli duruyordu.

''Endişelenmemeni söylemiştim'' nefesini verdi Chan. Felix ise başını salladı ve kalkıp minik adımlarla sevgilisine yaklaştı. Beline sardı kollarını ve başını yasladı göğsüne, artık sorunlarla tek başına savaşmak zorunda değildi. 

''Hatırlıyor musun bana bu yollardan yalnız yürümeyeceğimi söylemiştin'' dedi ve gözlerini birleştirdi. 

''Evet bira içtiğimiz gün''

''Onu neden durduk yere söyledin o gün''

''İçimden gelmişti bazen hislerimi bastırmakta zorlanıyordum''

''Bu yüzden mi benimle sürekli tartışıp durdun?'' kısa bir kıkırtı çıktı dudaklarından.

''Hey bana vuran sendin ufaklık'' 

''Ben ufaklık değilim'' yüzünü buruşturup geriye çekildi Felix fakat hemen kolundan tutup kendine çekti büyük olan.

''Sen benim sevgilimsin'' dedi ve gülümsedi. Dudaklarını ufak bir buse kondurdu ve geri çekildi, ailesi Noel için geliyordu bu yüzden evi düzenlemeleri gerekiyordu.

''Herkese söyledik değil mi?'' 

''Söyledik sanırım Noel yarın'' dedi Felix ve Noel ağacının ışıklarını yaktı. Yılın en sevdiği zamanıydı, kendisini fazlasıyla umutlu ve huzurlu hissediyordu. Hazırlıkları bitirmeli ve ailesini beklemeliydi. 

Chan ile beraber kalan işlere başladıklarında zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı bile. Kapının sesini duyduğunda oturduğu yerde dikleşti Felix. Chan kalktı ve kapıya yöneldi gelenin kim olduğunu az çok tahmin ediyordu Felix ve tahmininde yanılmadı.

''Merry Christmas!'' yüksek sesle söyleyerek kapıdan geçti Changbin. Felix onu böyle görünce gülerek yanlarına yürüdü ve Changbin'e sarıldı. Chan aralarında dururken bir tık uzun süren sarılma faslını aralarına girerek bozdu. Changbin geriye çekilirken Chan içeri geçmesi için omzundan tutup yönlendirdi.

''Nasılsın Changbin?'' dedi ve arkalarından geldi Felix.

''İyiyim Felix süper hissediyorum hatta'' koltuğa oturduğunda atkısını çıkarmaya başladı. 

''Biz sevgiliyiz''.

Felix ve Changbin duydukları şeyle aniden Chan'a baktılar, şaşırmış haldelerdi ve Chan çekingence ensesini kaşırken gülümsüyordu.

PINK / CHANLIX (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin