Chan boş odadan çıkıp etrafa bakınırken Felix yorgunca pencere kenarına yaslanıp yanlarındaki adamın konuşmalarını dinledi. Bu gezdikleri altıncı evdi ve Felix çok yorulmuştu fakat Chan son derece enerjik bir halde hem emlakçıyı soruya tutuyor hem de evin her yerine bakıyordu. Felix bütün evleri sevmişti ama Chan ısrarla gezmeye devam etmesi küçüğü bıktırmıştı. Yanındaki pencereden aşağı bakan Chan'a döndü Felix ve yalandan ağlıyor gibi yapmaya başladı.
''Hyung çok yoruldum hala karar veremedin mi?''
''En iyisi olmak zorunda Felix o yüzden bu kadar detaylı bakıyorum''
Emlakçı kadın araya girip evi övmeye başlayınca Chan yine küçüğün yanından uzaklaşıp kadınla beraber diğer odaya geçmişti. Felix oflayıp arkasını döndü ve pencereden dışarı bakındı. Gökyüzü çok güzel görünüyordu, geldikleri ev tek katlı bahçeli küçük bir evdi. Tahta yapısı baskın olan evin klasik bir eski Kore evlerinden olduğu belliydi. Karşılıklı iki odası ve ortak alanı olan kutu gibi bir evdi bu. Şu an oturdukları ev daha moderndi mesela, Sydney'deki evlerine benziyordu hatta. Bu evi çok sevmişti Felix, canı sıkılınca bahçesinde oturabilirdi hatta arkadaşlarıyla burada içebilir ve eğlenebilirdi. Odadan Chan çıkınca hemen yanına gitti, bu evi istediğini söyleyecekti.
''Hyung ben bu evi istiyorum''
Chan şaşırmış gibi duruyordu çünkü küçüğün daha modern bir evde oturmak istediğini düşünmüştü.
''Felix? bu ev biraz eski ama?''
''Hayır bu daha çok hoşuma gitti lütfen burayı tutalım''
Chan hevesli çocuğa bakıp gülümsedi, o istiyorsa ve sevdiyse bu evi tutabilirlerdi. Kadına dönüp tutacaklarını söylediklerinde Felix sevinçle ev çırptı ve evi dolaşmaya başladı tekrardan. Odalardan birine girdi ve yarım çatısı olduğunu gördü. Pencere yukarıdaydı ve eğer yatağını buraya koyarsa uzanınca pencereden yıldızları izleyebilirdi. Burayı istiyordu, diğer odalara girip iyice bakındı. Tam istediği gibi bir evdi burası, ne eksik ne fazla. Salona dönünce mutfağa doğru adımladı ve ortada olan adanın etrafında yürürken minik parmaklarıyla dokundu tezgaha. Burada yapacağı yemekleri düşündü gülümserken, browni yapmalıydı.
Chan gerekli şeyleri halletmek için kadınla gideceğini söylediğinde Felix arkalarından gitti ve gülümsemesini asla bırakamadı. Chan mutlu olan çocuğa bakıp kıkırdıyordu, gerçekten bu ev onlar için en iyisi olacaktı.
Felix'in görüp düşündüğü bir şey vardı, salonda bir merdiven olmasıydı. Nereye çıktığını merak etti ve daha sonra bakmasını gerektiğini aklına not etti. Chan ile işleri bitirip arabaya bindiklerinde çok yorgun ama mutluydu.
''Hyung gerçekten evi çok sevdim''
''Başta hiç öyle durmuyordun ama''
Söylediği doğruydu ama gezince anlamıştı güzelliğini evin. Felix hemen kemerini takıp gülümsedi kocaman.
''Ama yorgundum ve bakınmadım sonradan gezince anladım güzelliğini''
''Ben de çok sevdim evi, odasını seçtin mi bari?''
''EVET! yarım çatılı olan oda benim''
Chan şaşırıp güldü ve yola bakmaya devam etti, Felix ise kafasını geriye yaslayıp dinlenmeye başladı. Çok yorgundu ve biraz gözlerini kapatsa bir şey olmazdı.
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PINK / CHANLIX (Tamamlandı)
Fanfiction''Felix o senin üvey abin farkındasın değil mi?'' dedi Jisung. Ama Felix sadece ağlayarak ona sarılmaya devam etti. ''Bırakamam ondan çok hoşlanıyorum'' Chanlix // Küfür argo ve 18+ içerik vardır.