Her yer ne kadar kalabalık değil mi? Otobüs durakları, alışveriş merkezleri, caddeler, piknik alanları, eğlence mekanları, herhangi bir şey için beklediğin sıra ve hatta kendi etrafın bile kalabalık. Her yer insan seli. Bazen kendi sesini bile duyamazsın kalabalıkta başkalarının sesinden. Ama o kalabalıkta bile yalnızsındır aslında. Herkes bir arada ama herkes tek başına, herkes bir arada ama herkes yalnız...
İnsanın yalnızlığı kendi tarihinin çok eskilerine dayanır. Çünkü yalnızlık doğarken başlar. Kulağına gelen ilk cümle ''hoş geldin'' cümlesidir. Bu, belki de hayatın boyunca duyduğun - duyacağın en samimi, en safiyane ilk ve son cümledir. Yıllar geçtikçe ve sen büyüdükçe samimiyetlerin azaldığını, düşüncelerin negatifleştiğini ve yavaş yavaş yalnız kalmaya mahkum edildiğini görürsün ve en sonunda yalnızlaştırılırsın. Bazıları yalnızlığı isteyerek seçer ama bazılarına da seçenek bırakılmaz, yalnızlaştırılır.
Yaşam içinde yaşam mücadelesi verirken de yalnızsındır; hayata karşı savaşırken tek kişilik ordu olursun hep. Önüne, arkana, etrafına baktığında kimseyi bulamama ihtimalin hep yüksektir. Geçmişin, tek başına kazandığın ve tek başına kaybettiğin mücadele örnekleriyle doludur. Kendi cephenin tek askerisindir hayat boyu.
Ölürken de yalnızsın. Tabutunun etrafındaki yabancı elleri hissettiğinde anlarsın. Son cüm
le ''iyi bilirdik'' cümlesi değil midir? Yanında olmadılar, mücadelene katılmadılar, elinden tutmadılar, koluna girmediler ve seni hiç tanımadılar. Ama seni hayat boyu hep iyi bildiler. Ne kadar samimi değil mi? Dedim ya; samimi ikinci cümle yoktur.
Herkesin hayatında yalnızlık yaşadığı anlar olmuştur. Bazılarının yalnızlığı bitmiştir, bazıları şu an yalnızdır ama bazıları da bir gün yalnız kalacaktır. Yalnızlığı biz yarattık, hem kendimize hem de başkalarına yakıştırdık. Kimine öyle yakıştı ki çıkaramadı üzerinden.Yalnızlık iyi şeydir, herkes gider ama o kalır..."
Sanırım en büyük hayal kırıklığımız, sevdiğimiz insanlar hakkında yanılmış olmak.
"Derdimi çok iyi biliyorum da, hiç iyi anlatamıyorum. Kendi kendimeyken çok güzel anlatıyorum da. Oturup biriyle konuşayım dediğimde olmuyor. Aklımdakinin onda biri, içimdekinin yüzde biri anca dile geliyor. Gerisi içimde kalıyor. Kendinden de sıkılıyor insan bir süre sonra. İyi anlaşmak yetmiyor bazen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIKSIZ.
Документальная прозаBir ışığın olmaması ve ot gibi yaşamak nedir bilir misiniz ? Tanık olmak ister miydiniz peki ? Elinde bir tane bile değer veren birisinin olmadığını bilmek... O boşluk hissi ve o IŞIKSIZLIK.