[2]

11.3K 971 551
                                    


Jimin titrek bir nefes verip konuşacakken bir anda temasın kesilmesi ve belindeki baskının kaybolmasıyla hızlı adımlarla yemek odasına giden eşini takip etti.

Elinin tersiyle yanağında hissettiği ıslaklığı silerken uzun bedenin arkasından ortama girip masadaki eski yerine oturdu.

Jungkook'un açıklama yapması gerekiyordu ama sadece dedesinin başlamaları için işaret vermesini bekledi.

Bu önemli bir kuraldı.Yemekten önce konuşulmaz,yemeğe masadaki büyük başlamadan ve aile bireylerinin tamamı olmadan başlanmaz.

"Buyrun başlayın."

Dedesinin yere bakan avucunun elini yarım daire çizer gibi yuvarlayıp yukarı bakmasıyla çatal,kaşık sesleri yankılanmaya başlamıştı.

Genelde şirketteki işlerin konuşulduğu akşam yemeğinde bugün tüm gözler Jungkook'taydı.

Uzanıp su bardağını eline alıp birkaç yudum içerken boğazını temizleyip bardağı bırakarak duruşunu düzeltti uzun beden.

"Üzgünüm,şantiyeye gitmek zorunda kaldım.Büyük bir malzeme eksikliği var dede."

Herkesin ilgisi tekrar yemeğe dönerken yaşlı adam başını salladı,kaşları çatılmıştı bile.

"Malzeme eksikliği mi?"

Jungkook,başıyla onayladığında eşi hiç konuya odaklanmadan yemeğini yiyordu sessizce.

Öğle yemeğinden akşam yemeği süresince evde birşey yenmezdi.

Ve o bebeğini emziren biri olmasına rağmen bu kurala uymak zorundaydı.

"Evet,malzeme siparişleri verirken belirlediğimiz sayı ve gelen sayı birbirine uymuyor.Siteyle iletişime geçtim cevap bekliyorum."

Masanın başında oturan adam memnuniyetsiz yüz ifadesiyle ellerini masada birleştirdi.

"Hiçbir aksaklık olmasını istemiyorum Jungkook."

Dedesinin keskin sesiyle gerilsede güven verircesine kararlı bir şekilde başını salladı alfa.

"Hiç şüphen olmasın dede."

Bununla beraber sessizlik çöken ortamda sadece metal sesleri duyuluyordu.

Dakikalar sonra yaşlı adamın masadan kalkmasıyla herkes yemeği bırakıp ayaklandı bu sırada Jimin belli etmeden göz devirmişti ağzındaki lokmayı yutamadan.

Ailenin en büyüğü masadan kalkınca diğer aile bireyleri saygı göstererek ayağı kalkardı.

Giden bedenin yemek salonundan çıkmasıyla herkes otururken Jungkook mırıldanıp masadan ayrıldığında Jimin lanetler yağdırarak mırıldandı.

"Afiyet olsun."

Sandalyesini düzeltip arkasını dönerek yemek salonunun çıkışına yöneldiğinde göz devirdi.

Oldukça önemli bir kuraldı.Eşi masadan kalkan omega saygı göstererek peşinden kalkmalı.

Jungkook,merdivenlerden çıkarken kravatını gevşetiyordu.Arkasında sinirle ayaklarını sertçe basamaklara vuran eşinin sinirini hissediyordu.

Jimin,yeterince doymadığı için -yemek konusunda kesinlikle çok hassastı- huysuzlanırken önden ilerleyen bedenin saçlarına yapışmamak için kendini zor zapt ediyordu.

Odalarına giden koridora girdiklerinde kendini tutamayan omega konuşmuştu.

"Neden kalktın,doğru düzgün yemek yemedim bile-"

Aniden ona dönüp bedenini duvarla arasına alan eşiyle sözü kesilmişti,elleri refleks olarak kaslı göğüste durduğunda belinde geniş eli hissetmişti.Bakışları onu sinir ve şehvette boğmak istercesine bakan harelere sabitlenmişti.

"Merak etme bu kukla seni güzelce doyuracak."

Kulaklarına ulaşan sert ve keskin tınıyla zorlukla yutkundu sinirle söylediği sözlerin cezasını çekecekti,bilerek isteyerek.

Belindeki elleri kalçalarına inince konuşmak için ıslattığı dudaklarında baskı hissetti.

"Konuşma istersen güzelim,iyiliğin için."

Jungkook işaret parmağını koyduğu dolgun dudaklara kararmış göz bebekleriyle bakarken parmağını hareket ettirip dolgunlukları okşayarak elini tekrar dolgun kalçaya indirdi.

Jimin aldığı uyarıyla suspus olurken içinde heyecandan tepinen kurduyla titrek bir nefes aldı.

Jungkook'un dokunuşları ve yaklaşımları inkar edemeyeceği şekilde hem kendisini hemde kurdunu etkiliyordu.

Ellerinin altındaki dolgunlukları sıkıp kendine bastırdığında kulağının dibinde duyduğu ince inlemeyle sırıtıp dudaklarının gezindiği boyunun mührünü taşıyan kısma burnunu bastırdı.

"Ah..." boynunda hissettiği dişlerle kısıkça inleyip ellerinin altındaki gömleği topak yaparak sıktı.

"Jeongsan nerede?"

Eşinin derin sesiyle kapattığı gözlerini açıp nefesini dışarı verdi kısa beden.

"Uyuyor,odasında."

Jungkook,oğlunun odalarında uyuma ihtimaline karşı sormuştu yoksa uyuduğunu zaten biliyordu.Uyku saatlerine kadar bilecek kadar değerliydi küçük oğlu.

"Güzel..." kısık sesle fısıldayıp kalçalarından tuttuğu eşini kucağına aldı.

Omega hemen bacaklarını beline dolarken adımlarını birkaç metre uzakta olan odalarına yönlendirip biraz uğraş sonucu kapıyı açıp içeri girdi.

Kapattığı kapıya eşini sert bir şekilde yaslarken Jimin yüzünü buruşturup eşinin sinirli çehresine baktı.Ama alfa kapıyı kilitleyip hızlıca dolgun dudaklara yapıştı.

Omega alfanın sertliğiyle kapıya çarpan kafasıyla inleyip karşılık verirken yarın yürüyebilmek için Tanrı'ya dua etmeye başladı.


Ah bu ficim beni deli edecek.

Çok heyecanlıyım bunun için🤭

Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤

Jeon [JİKOOK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin