Jeon [JİKOOK]

[6]

♧

Jungkook,yaklaşık yarım saat önce yemek yedikten sonra Jeongsan'ı odasına götürüp yatıran daha sonra odaya gelip yorgunlukla yatağa girip uyuyan eşinin arkasından sarılmış mis gibi kokan saçlarına burnunu bastırıyordu.

Bir eli usulca omeganın karnını okşarken -içine boşaldığı için karnı ağrıyordu- diğer eli yatak ve kısa bedenı kendine yaslamıştı.

Jimin'in uyuduğundan emin olduktan sonra neredeyse bir saate yakın onu izlerdi,her gece.Mırıldanışı,dudaklarını şapırdatması,burnunu karıştırması,kaş çatması,dudaklarının büzülmesi...bunlar ezberlediği detaylardı.

Ona aşıktı,deli gibi aşıktı ama aralarına soğukluk girmesine sebep veren kişiydi.

Jimin'e olan aşkı evliliklerinin öncesine dayanıyordu.Omegayı bir kutlamada görmüştü,görmemesi imkansızdı zaten.

Karanlık bir gece parlayan tek yıldız gibi tüm güzelliği ve ihtişamıyla kutlamayı kutsayan büyük bir detaydı.

Omegayı ilk orada görmüştü,ama omega onu fark etmemişti bile.

O öyle zannediyordu,bilmiyordu ki omega onu bir ay önceki davette görmüş ve etkilenmişti.

O günden sonra çıkaramamıştı aklından.Güzelliğini,zarifliğini,kutlamadaki insanlara gülümsemesini ve gülüşünü...

Kısılan çekik gözleri ve gerilen dolgun dudaklarıyle ikiye katlanan güzelliği onu ve kurdunu deli etmişti.

Aylar,günler,haftalar onu aklından çıkaramamıştı.Buna ek sosyal medyada fake hesaplardan takip etmiş,araştırmıştı.

Bu dedesinin isteğine kadar sürmüştü.Evlenmesini istiyordu.

Bunu reddetmişti ama yaşlı adam buna sinirlenip emretmişti.Jungkook karşı çıkamamıştı,kabul etmiş annesinin ve yengesinin bulacağı omegayı beklemişti.

Abisi Junghyun o evlenmeden önce üç yıllık evliydi.Bu bir aşk evliliği değildi ama amaç belliydi.

Bir varis.

Üç yıl geçmesine rağmen abisinin ve eşinin çocuğu olmadı,dedesi bu duruma daha fazla kayıtsız kalmayıp onu evlendirmeye karar verdi.

Jungkook,karşı çıkamazdı.Bu saygısızlıktı.Evet,o böyle yetiştirilmişti.

Küçüklüğümden beri kreşler,özel okullar,özel kurslar,özel öğretmenler,kolejler,yurt dışı okulları hep bunlarla büyümüştü.

Asla samimi bir aile ortamına sahip olamamamıştı.Anne ve babasıyla veya abisiyle bir araya gelmemişlerdi.Bu büyük bir eksikti ama bu yıllardır var olan Jeon ailesinin kurallarınından önemli değildi,dedesine göre.

Günleri hep diken üstünde geçmişti,aylardır platonik olduğu omegaya gittikçe bağlanan kurdu ve kendisi tanımadığı bir omegayla evlenmeye hazır değildi.

Ama kader ondan yanaydı,yengesinin önerdiği omeganın isimini vermesiyle şaşkınlıkla kalakalmış şaka olduğunu düşünmüştü,gerçekliğini bile sorgulamıştı.

Park ailesinin varisi omega Park Jimin.

Hayatındaki tek şansıydı,kendini bildi bileli şanslı hissetmemişti.Hep böyle bir ailenin çocuğu olduğu için lanetli olduğunu düşünmüştü ama omega bu laneti bozmuştu.

Onu paslı zincirin bir halkası olmaktan kurtarmıştı.

Ama o Jimin'i bu zincirin bir parçası yapmıştı.Tanışmak için Jimin'in istediği iki ayda onun hakkında birçok şeyi öğrenmiş kendi hakkında birçok şey söylemişti.

Ama bir hata yapmıştı,ailesini anlatmamıştı.Gerçek hallerini,iç yüzünü söylememişti.

Meşhur,saygın,örnek Jeon ailesinin kamera önündeki halinin gerçek halinin zıttı olduğun söylememişti omegaya.

Kendince söylememesinin sebebi güçlüydü.Korkmuştu.

Aşık olduğu,ilk defa ona farklı duygular tattıran omegayı kaybetmekten korkmuştu.Jimin'in ailesinim kurallarını,tutumlarını öğrenince onunla evlenmek istemeyeceği düşünerek söylememişti.

Ki bunda haksız değildi.Jimin dışarıdan bakıldığında bile özgür duran bir karakter olduğunu belli ediyordu.

Evet,ailesinin gerçeklerini öğrendiğinde onunla evlenmeyecekti ama ailesinden ayrı bir evde ve istedikleri gibi yaşayacaklarını şart sunarak evlenebilirdi.

Ama Jungkook biliyordu ki bu imkansızdı,ailesinden kopamazdı.İstesede yapamazdı.Öyle sıkı tutmuşlardı ki onu özellikle dedesi evden ayrılamazdı bile.

Bu yüzden omegaya birşey söylemedi,hiçbir şey.

Ailesini hiç övmedi ama söylemedi de.

Evliliklerini asıl amacını asla dile getirmedi.Bir varis.

Hoş,zaten Jimin ile birlikteyken bu aklına bile gelmiyordu ki.Gerçekten aşık olmuştu,ailesi ya da varis umrunda değildi.

O Jimin'i istiyordu,eşi olsun istiyordu.

Kurallar,gelenek,kültür...Jungkook bunların kurbanıydı.Çocukluğu,ailesi,aşkı bunlara kurban gitmişti.

Evet aşkı.Jimin balayından sonra Jeon malikanesine ilk kez giriş yaptıktan bir müddet sonra gördüğü muammele,ailesinin yaptığı hareketleri görünce dehşete düşmüştü ve o bunu an be an izlemişti.

Eşinin gözlerindeki hayal kırıkları cam gibi kalbine saplanmıştı.

Böyle öğrenmesi -üstelik hamileyken- onu kötü etkiler korkusuyla dedesine Jimin'in hamilelinin sonuna kadar aile kurallarına uymaması için yalvarmıştı.

Yaşlı adam varis için bile olsa kabul etmişti.

Bu durum ikisinin arasına buzdan bir duvar örmüştü.

Evet aşkları,arzuları,bağlılıkları yerini koruyordu ama üstü buzla kapanmıştı.

İlişkilerini dışardan izleyen biri ikisininde hasta olduğunu düşünürdü.Tartışmalar,sert sözler,kırıcı kelimeler,kirli konuşmalar...ama onlar çok aşıktı.

Biri eşinin onları bu malikaneye kapatmasına birşey yapmamasına sinirliyken,

Diğeri elinden birşey gelmediği için içten içe kendini sömürecek kadar güçsüz hissediyordu.

Dudaklarını balayındayken ilk ilişkilerinde omeganın isteği üzerine bembeyaz boyna işlediği mühüre bastırdı.

"İyiki varsın meleğim."

Fısıldayıp gözlerini kapatarak kendini tatlı şeftalı kokusu eşliğinde rahat bir uykunun kollarına bıraktı.

Jungkook,evlendiğinden beri en huzurlu uykularına dalıyordu.Eşini ve oğlunu kurtaramayacak kadar güçsüzdü belki ama Jimin onun tek dayanağıydı.

Güçsüz haliyle yere kapaklanmamak için Jimin'e tutunuyordu,eşine güzel omegasına.

♧

Tamam bu kadar softluk yeter.

Olaylara girelim :)

Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤