[20]

6.1K 705 305
                                    

Merdivenlerden inerken karmaşık düşünecelerinden hangisine odaklanacağını bilmeden basamaklara bakıyordu kısa beden.

Kırılan güveni,bitmenin eşiğinde olan evliliği ve son iki yılda yaşadıkları,o kadar ağır geliyordu ki ne yapacağını bilmiyordu.

Ah bide diş çıkaran oğlu vardı..

"Oğlum?"

Babasının sesiyle yerinden zıplayarak  irkilirken elini göğüsüne koydu.Bu kadar düşünceliyken ani ses iyi gelmemişti.

"Baba ödümü kopardın."

Bir elinde suyla diğer elinde saatler önce mikroplardan arınması için sıcak suya koyduğu Jeongsan'ın diş kaşıyıcısıyla ona bakan alfa babasına hayıflandığında adam kıkırdadı.

"Su almak için kalktım,yakışıklı torunumun ağladığını duyunca mutfaktan diş kaşıyıcısını aldım."

Jimin,tebessüm edip babasının uzattığı diş kaşıyıcısını eline aldı.

"Bende bunu almak için indim,teşekkür ederim baba~"

Babasının yanağından öpüp arkasını dönerek onunla beraber yukarı çıkmaya başladı.

"Jungkook,geldi mi?"

Babasının sorusuyla ona dönüp tek kaşını kaldırarak yapmacık bir sinirle baktı.

"Sen mi çağırdın?"

Babası elindeki bardağa rağmen iki elini havaya kaldırıp başını sağa sola salladı.

"Hanwool baban çağırmış.Benim haberim,suçum,günahım yok."

Jimin,kısıkça kıkırdayıp başını sağa sola sallayarak basamakları çıkmaya devam etti.

Kesinlikle o söylemişti.

Park Sunmin oldukça akıllı bir alfaydı ve hep yapıcı bir kişiliğe sahipti.

Eşi sinirden Jungkook'un saçlarını yolmak isterken o konuşmalarının daha iyi ve medeni olacağını söylemişti.

Medeni kısmını bastırarak söylediği için eşinden omuzuna birkaç tane yumruk ve şaplak yemiş olabilir.

Sorunun ve konunun ne olduğunu bilmiyordu,Hanwool ona Jimin ve Jungkook'un tartıştığını söylemişti oda damadını eve çağırması için sinirli eşini ikna etmişti.

"Pekala,inandım."

İnanmadığını bilmesine rağmen oğluna başını sallayıp gülümsedi.

"İnan tabi,ben senin babanım."

Merdiven başına geldiklerinde babasını sesini tekrar duyarak adımlarını durdurdu.

"Oğlum,aranızda ne oldu bilmiyorum.Sadece halledin evlilik oyun değil,elbette tartışmalar kavgalar olur ve bunları çözdüğünüzde bir evlilik içerisinde olduğunuzu anlarsınız.Aranızda ne olursa olsun size zarar vermesine izin vermeyin,düşünmeniz gereken bir yavrunuz var."

'Biz hiç evli gibi olamadık baba.'

Babasının ılımlı ve yatıştırıcı bir sesle kurduğu cümlelerle duygularındaki hassaslıkla gözleri dolarken başını eğip burnunu çekti.

"Hadi git uyu küçük civcivim,annen hala huysuz onu sakinleştirmeliyim."

Oğlunun üzüldüğü farkettiğinde -Jungkook'a sinirlenmekten kendini alıkoyamıyordu- iç çekip sarı saçlarını karıştırarak konuyu dağıtmıştı.

Ardından sitemle konuşarak arkasına dönüp odasına giderken söylenmeye devam etmişti.

"Anne dediğini duyarsa fena olur babalık."

Babasının arkasından uyarı yaptığında alfadan kıkırdama kazanmıştı Jimin.

"Birşey bilmiyorsun baba.Bilsen bu kadar sakin olmazdın,ona ve ailesine yapacaklarını tahmin bile edemiyorum..."


"Baba?Nereye gidiyorsunuz?"

Merdivenlerden inerken kapıda partmantodan paltolarını alan ebeveynlerini görünce konuştu omega.

Arkasından inen alfa yokmuş gibi davranıyordu ki bu zor değildi.Odasındaki tek kişilik koltukta yatırmıştı sonuçta.

Ama sabah yine arkasında sıkıca sarılmış alfayı bulmuştu,kaybetmek korkar gibi sıkıca sarmıştı onu Jungkook.

Tanrı'ya şükür Jeongsan'ın babalarının kokularıyla mayışıp mızmızlana mızmızlana uyumasıyla kahvaltıya inmişti Jimin.

Jungkook,ise onu takip etmişti.Bir an bile uzaklaşmak istemiyordu.

Sarılamasada,öpemesede,şeftali kokusunu içine çekip karamel kokusunu aktaramasada yakınında olmak bir zinnetti onun için.

"Oh,günaydın..."

Bay Sunmin,ona ve eşine bilinmezle bakan Jungkook'a ek merakla bakan oğluna dönerek konuştu.

Hanwool ise asık suratıyla memnuniyetsizce duruyordu.

"...bugün annenle ilk kahve randevumuzun otuz birinci yıl dönümü o yüzden dışarıda kahvaltı yapmaya karar-ah!"

Karnına yediği dirsekle acıyla inleyip eşine bakarken Jimin,ağzının içinden gülmüştü.

"Sensin anne!"

Jungkook bu duruma tebessüm ederken dudaklarını güçlükle germiş gibi duruyordu çünkü gülmek gelmiyordu içinden bulundukları durum onun için ağlanasıydı.

"Anladım,iyi kutlamalar."

İmalı sesiyle konuşup kollarını bağladığında Hanwool parmağıyla eşini gösterdi Jimin bildiğinden başını salladı.

Alfa babası yalnız kalmaları için bunu yapıyordu yoksa ilk kahve randevularının yıl dönümü geçen haftaydı.

Ayrıca 31.yılı değil,30. yılıydı...


Sonda niye gereksiz bilgi verdim bilmiyorum🤧

Bizene ayol adamların şuyundan buyundan.

Diğer bölüm birşeyler olabilir :)

Spoi:Volkanlar patlayacak.

Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤

Jeon [JİKOOK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin