"Mahsur"

2.9K 413 47
                                    

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Rüzgar tenini okşuyordu genç yapımcının. Postallarına değen ot parçaları, adımları altında eziliyor, çevresine tereddütle bakarak, o todlardan birini arıyordu. İçine sindiği korku hala geçmiş değildi. Özellikle de kamp alanında ki dağınıklığı fark ettiğinde, daha çok korku tohumlarını döktü. Çadırların dağınıklığı, teknolojik aletlerin paramparca oluşu, adımlarını şokla duraksatmıştı.

"Siktir" dedi dudaklarının arasından. Gördüğü yıkım, büyük ağırlık oturtturmuştu yüreğine. Kan revan içinde kalan düzenleri, kırık eşyalarla süslenmişti.  Eli ayağı birbirine girdi genç yapımcının. Düzensiz kalp atışlarıyla, etrafı gözetliyip, korkunun bedenini ele geçirmesine izin veriyordu.

"Tanrım, ne olmuş buraya?" diyen arkadaşının ince ses tonu bile boğuk bir şekilde ilişiyordu kulaklarına. Zaman kavramını silmişti o an.

"Sikeyim, buraya da dadanmış  orospu çocukları" diyen Chan hızla kamp alanına doğru koşturdu. Kamp alanında kalan arkadaşları için endişelenmişti. Bir yandan korkuyla etrafını gözetliyor, bir yandan da adımlarını seri bir şekilde atıyordu.

Gözlerini irileştirerek etrafına bakan genç yapımcı ise yutkundu. Ağır geliyordu ona bu kadar şey. Ne yapacağına dair bir fikri de yoktu. Hala bu olanlar şaka gibi geliyordu.

Adımlarını aynı iş arkadaşı gibi ilerletip, kamp alanını süzdü. Yerlerde paramparca bir şekilde duran teknolojik aletler kullanılacak gibi değildi. Kan damlaları ise, kumsalın rengini kırmızıya boyamıştı.

"Bay Jeon! Tanrım! Şükürler olsun iyisiniz çocuklar!" diyen Yugyeom koşar adımlarla kendilerine doğru geldiğinde, rahatlarcasına  bir soluk bıraktı tuzlu havaya. En azından biri iyi diye geçiriyordu içinden.

"Yug! Tanrım! Neler oldu burada?" diyip kollarını iş arkadaşına doladı Jungkook.

"Bay Jeon! Bana inanmayacaksınız ama buraya garip yaratıklar saldırdı. Zombilere benziyordu. Bize zarar vereceklerini sandık, ama a-ama onlar bütün eşyalarımızı paramparça edercesine etrafa saldırdı. Ekipmanları korumak isterken de bir kaç arkadaşımız yaralandı " dediğinde elleri titriyordu genç adamın. Yaşadığı o anları unutacak gibi değildi. Ödü patlamıştı. Uzun süre uyuyamayacağını da biliyordu.

"Diğerleri nerede Yug? Hoseok nerede?" dedi etrafta delice bakışlarını gezdirerek. Sonra bakış açısına kamp alanında kalan arkadaşları girdi. Hastaneden gelen arkadaşlarıyla konuşuyorlar, başlarına gelen olayları anlatıyorlardı.

"Hoseok bayıldı. Şu an da çadırda. Tanrım o kadar korktu ki! Sadece o değil, hepimiz korkudan aklımızı kaçırdık! " dedi gözlerini büyüte büyüte arkadaşı. Çok korktuğu irislerinden anlaşılıyordu.

Island / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin