"Aile"

1.9K 264 65
                                    

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Ellerini sımsıkı sardı, sevdiği adamın göğsüne. Özlediği kokusunu bilmem kaç kez içine çekmeye devam edip, giydiği kazağın yününde yanağını sürttü. Öyle özlemli hissediyordu ki kendini, asla doyuma ulaşamıyordu. Daha çok temas etmeli, daha çok öpmeliydi soğuk gezegenini. Burnu sızlıyordu. Gözleri ise saatlerce ağladığı için, kıpkırmızıydı.

"Jungkook artık sal Taehyung'u da sofraya oturun. Koala gibi sarmış çocuğu, bırak da nefes alsın" dedi Jin elinde ki tabağı masaya yerleştirirken. Yakın arkadaşı, Taehyung ile karşılaştığı o andan beri bırakmıyordu. Sürekli ağlıyor, suratına hızlı öpücükler konduruyordu. Ne zaman onu öyle görse içi parçalanıyordu, genç adamın. Aklına hep eşi geliyor, ağlamamak için zor tutuyordu kendisini. Hala alışamamıştı yokluğuna.

"Jin Hyung, bırak özlemlerini dindirsinler" dedi Jimin elinde ki dolu yemek tabaklarını, masaya bırakırken. Jungkook'un hapishaneden çıkış kutlaması için, birlikte yemek yemeyi teklif etmişti herkese. Bir aile gibi bir arada olmak, kendisine çok iyi hissettiriyordu.

"Taehyungie" dedi mızmızlanırcasına Jungkook. Daha sonra sevdiği adamın çenesine ufak bir öpücük yerleştirdi. Taehyung ise yıldız çocuğunun saçlarını okşuyor, minik öpücükler konduruyordu. Özleminden kafayı yemişti. Dayanamıyordu yıldız çocuğundan ayrı olmaya.

"Minik yıldızım" dedi kafasını eğip, yıldız çocuğunun burnuna ufak bir öpücük bırakırken. Jungkook nefesini tuttu. Taehyung'un her dokunuşu, bütün soluğunu kesiyordu. Eli ayağı boşalıyordu resmen.

"Yine saplığımla kaldım, şaka gibi" dedi Chan iki elini beline yerleştirip, sarmaş dolaş olan ikiliyi izlerken. Kaşları çatıktı.

"Katılıyorum" dedi Ceren kolunu, askerlik arkadaşı gibi Chan'ın omzuna atarken. Chan bu ani hareketi beklemediği için irkildi.

"Yoongi! Hayatım gelirken limon getirir misin?" diye bağıran Jimin, masada ki düzeni ayarlıyordu. Ve bunu yaparken kaşları çatıktı. Pür dikkat ilgileniyordu.

"Hemen Güzelim" diye yanıt verdi Yoongi. Mutfakta, salata ile ilgileniyordu.

"Açlıktan ölüyorum" dedi Lisa, sandalyeyi kendisine doğru çekip, sofrada gözlerini gezdirirken. Ve elini yemeği almak için uzattığında, teninde hissettiği sert darbe, elini hızla geri çekmesine neden oldu.

"Bekle!" dedi Jin, kaşlarını çatmış bir şekilde Lisa'ya bakarken. Sesinde ki ton uyarır bir ayardaydı.

"Taehyung bir daha beni bırakma" dedi tekrardan gözyaşlarını dökmeye başlarken. Sıcak damlacıkları, esmer bedenin kazağına bulaşıyordu. Taehyung ise bunu fark ettiğinde, yıldız çocuğunun çenesinin altından tutup, hafifçe kaldırdı. Yüzleri birbirine çok yakındı. Soğuk soluklar birbirine karışıyor, birbirine sürtünen burunlar, ikisinin de göğsünü sıkıştırıyordu.

Island / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin