Bir Yapımcı olan Jeon Jungkook yeni korku dizisini lanetli bir adada çekmek ister. İş arkadaşlarını Tod'larına yem eden, adayı yaşayan adamın varlığından habersiz...
"Ben iyi bir ölü değilim, İnsan"
"Sen iyi bir ölüsün Taehyung"
Taekook / Gerilim
#1...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
Bir uğultu hâkimdi etrafta. Genç yapımcı gözlerini açmak için kendiyle mücadele verirken, bir yandan da uğultunun kaynağını anlamaya çalışıyordu. Kargaşa her yerdi. Bağrış, çığlık sesleri, açılmayan göz kapaklarını bile titretiyordu. Başında büyük bir sızı, yüreğinde ağırlık vardı.
Hafifçe yerinde kıpırdandı. Soğuk havanın verdiği esinti, tenini yalıyor, üşüyen bedeni tüylerini diken diken olmasına neden oluyordu. Araladığı bacaklarını kırıp, kolunu alnına yasladı. Başı çatlıyordu, her yeri sızım sızım sızlıyor, göz kapakları açılmamak için direniyordu. Fakat dışarda duyduğu kargaşa, beynine çarpan şimşek misali göz kapaklarını açmasına sebep oldu.
Neler oluyordu?
Hızla yattığı yerde doğrulduğunda, gözleri anlık olarak karardı. Başı çatlıyordu ama şu an içinde ki merakı baş ağrısından daha önemliydi.
Çadırının kenarında bulunan montunu üzerine geçirip, postallarını giydi. Halsizlik yoğun bir şekilde bedeninde dolaşırken, aklı dışarda ki arkadaşlarındaydı. Bayılmadan önce ki olanları gözlerinin önüne getiriyor, kulağına hala işiten tanıdık sesi sindirmeye çalışıyordu,
O rehin aldıkları tod, V'nin kardeşi miydi?
Çadırın fermuarını indirip, araladığı yerden hızla çıktı. Fakat karşılaştığı manzara pek iç açıcı değildi. Kaosun hâkim olduğu kamp alanı, kan damlalarıyla süslenmişti.
Başından vurulmuşa döndü genç yapımcı. İrisleri her değdiği noktada, tüyleri diken diken oluyordu. Tod'ların, iş arkadaşlarına saldırdığı o anlar, göğsüne büyük darbeler attırıyordu.
"Jungkook!" diye bağıran sarı saçlı arkadaşının sesini duyduğunda, bakışları hızla ona kaydı. Üstü başı toprak, kan revan olan arkadaşının gözlerinde korku ve endişe vardı.
"Jimin? Tanrım neler oluyor burada?" diyip postallarını sert bir şekilde yere vurarak arkadaşının yanına ilerledi. Jimin ise elinde ki çakıyı arkadaşına doğru fırlatıp, hızlı adımlarını arkadaşının önünde bitirdi.
"O todu almaya geldiler Jungkook! Bir şeyler yapmalıyız!" dedi sesinin tonunu yükselterek. Alnında biriken terler, üstüne sıçrayan kanlara karışmıştı.
Tam ağzını aralayıp, arkadaşına cevap verecekken, Jimin'in arkasında ona doğru koşan todu fark etti ve hızla Jimin'i arkasına alıp, çakıyı todun boynuna doğru sapladı. Anında sıçrayan siyah kan, giydiği siyah sweatshirtünün üzerine sıçramıştı, bir kaç damlası da boynundaydı.
