"Serum Askılığı"

3.1K 411 165
                                    

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

"Sikeyim seni Jungkook! Feneri nasıl düşürebilirsin!" diye fısıldarcasına bağıran sarı saçlı arkadaşı ile, kafasını kapının aralık kısımdan hafifçe sokup, koridora baktı. Boş görünen koridor, ıssız olduğu kadar da karanlıktı. Fakat gözleri zamanla alıştığı için etrafı tek tük görebiliyordu.

"Jimin kusura bakma ama ben o an bir kaç yüz yıl yaşında dedeye benzeyen bir yaratık tarafından, çiğ çiğ yenilmemek için topuklamakla meşguldüm. O korkuyla öteki tarafa göçmediğime dua et. En azından onların yapamadığını yapmış olurdum" dediğinde yönetmen sekreteri, genç yapımcının dediklerine gülmeden edemedi.  Bu durumda espri yapmak ne kadar doğruydu bilmiyordu ama, arkadaşının mızmızlığına sabrı kalmamıştı.

"Öteki tarafa göçmeyi çok istiyorsan, seve seve senin yerine bunu yapabilirim Kook." diye yanıt verdi kendisiyle dalga geçen arkadaşına. O ara yapımcı ise atlattığı üçüncü koridorun sonu gözlüyor, güvenliğinden emin oluyordu.

"Eğer sikik ağızlarınızı kapatmazsanız, birazdan sizi addaya gönderecek bir kaç yüz yıl yaşında olan dedelerle karşı karşıya geleceksiniz" dedi sert tok sesini arkadaşlarına duyuran Namjoon. Dalganın sırası olduğunu düşünmüyordu genç yönetmen. Kurtarması gereken iş arkadaşları varken, dalga geçmeyi aklının ucundan bile geçiremezdi.

"Hyung, sence elinde ki sedye kolu işe yarar mı? Dokunsam kırılacakmış gibi görünüyor " dedi işaret parmağıyla, Jin Hyung'unun sımsıkı bir şekilde, elinde tuttuğu plastik yapıyı işaret ederken Jimin.

"Asıl sen elinde ki alkol şişesinden emin misin? Ne yapmayı düşünüyorsun ateşsiz. Al sana bombe diyip fırlatmayı mı?" dediğinde Jungkook gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığından dolayı, dudaklarının kenarında ki gamzesi gözler önüne serildi. Tamam, öncelikle sakin olmalıydı. Ve bu durumda gülmeyi kesmeli , sikik yamyam orospu çocuklarını çevresine toplamamalıydı.

"Ama, ama Namjoon hyung ateşim var dedi!" diyip dolgun dudaklarını büzerek Hyung'una bakan Jimin ile, bakışlarını öfkeyle sertleştirip eşine döndü Jin.

"Ateşin mi var? Bu da ne demek? Hala sigara kullanmaya devam mı ediyorsun Namjoon? Hani bana söz vermiştin!"

"Sikeyim tartışılacak zaman mı? Bilmem farkında mısınız ama, birilerinin öğle yemeği olmak üzerindeyiz. Biraz ciddi olsanız!" dedi dişlerinin arasında tıslarken genç Yönetmen. Cidden boş muhabbet yüzünden başı ağırmıştı. Bu durumu tek ciddiye alan kendisiydi sanki.

Koridorun duvarına, art arda dizilmiş dörtlü, sessiz bir şekilde ilerlemeye devam ederken, çevrelerini gözetliyor, her türlü gelecek saldırılarılara karşı tedbir alıyorlardı. Titreyen elleri, kendilerini savunmak için aldığı eşyalara sımsıkı sarılıydı. Yavaş yavaş adımlar atıyorlar, soluklarını daha sessiz bırakıyorlardı hastanenin koridorlarına.

Island / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin