KAZIM KOYUNCU VE ŞEVVAL SAM- GELEVERA DERESİ.
Ona baktığımda kalbimde ve aklımda hep şu düşünce geçiyordu. 'masumlara ve kimsesizlere da yardım eden merhamet sahibi insanlar da varmış kuzey o seni kurtardı '
dün akşam idris abinin söyledikleri kimsesizliğim hiç bu kadar canımı acıtmamıştı. ama haklıydı.
bu insanların başını benim yüzümden belaya sokamazdım. buna hakkım yoktu. ama kalbim sızlıyordu.
tahir ile son kez vedalaşamadığım için canım acıyordu. onu asla unutmayacaktım. nasıl unutabilirdim ki.
ama ondan ayrılmak nefes alamama sebep oluyordu. gözlerim doldu. dudaklarımı ısırarak başımı iki yana salladım.
"ben sensiz ne yapacağım tahir "diye fısıldadığımda gözümden düşen yaşı sildim. ilk kez bir kişiye bağlanmıştım. güvenmiştim sevgi beslemiştim ama şimdi onun iyiliği için ondan ayrılmak zorunda kalıyordum.
bu nasıl bir hayattır. bu nasıl bir acıdır. gözümden düşen yaşları silerken sessiz hıçkırıklarımı yutmaya çalıştım.
Koverdun gittun beni oy
Koverdun gittun beni
Allahından bulasun oy
Allahından bulasun
Kimse almasun seni
Kimse almasun seni
Yine bana kalasun
Kimse almasun seni oy
Kimse almasun seni
Yine bana kalasun
biraz sonra kıyı şeridine yaklaşan tekne ile gözyaşlarımı çabucak sildiğimde derin bir nefes aldım. tekneden yaşlı bir adam çıktı.
"sen misin evlat idrisin yakını "dediğinde başımı salladım. yaşlı adam başını sallayarak "seni ben götüreceğim gel bakalım "dedi.
başımı salladım. yerdeki idris abinin verdiği içinde para ve gerekli evrakların olduğu küçük çantayı aldım. deniz yolu ile rusyaya gidiyordum. her şey hazırlamıştı idris abi. tekneye amcanın el uzatması ile bindiğimde amca bana baktı.
"adın neydi senin evladım "dediğinde "kuzey "dedim. başını salladı. "bende tahsin istersen güverteye geçebilirsin biraz uzun bir yolculuk olacak "dediğinde başımı iki yana salladım. "yok böyle iyiyim "dedim. adam başını sallayarak ısırar etmedi içeri girdi.
biraz sonra tekneyi çalıştırdığında arkamı dönerek kıyıya baktım. gidiyordum. hem de bir daha geri dönmemek üzere.
kalbime giren sancı ile derin ir nefes aldığımda tahiri bir daha görmeyeceğimi bilmek canımı yakıyordu.
gözümden bir damla yaş düşerken kıyıdan yavaş yavaş uzaklaşırken gözlerimi kapattım. gözümden bir damla da yaş yanaklarıma süzüldü.
"seni sana söyleyemediğim kadar çok sevdim tahir "diye fısıldadım. dudaklarım titredi. elim sol yanıma gitti.
"hoş çakal tahir "diye fısıldadım, kelimeler boğazımı yaktı. kalbime ansızın düşen kahverengi gözlerin sahibi artık yoktu.
Sevdiğum senun aşkın
Ciğerlerumi dağlar
Hiç mi düşünmedun sen?
Hiç mi düşünmedun sen? oy
Sevdiğun böyle ağlar
Sevdiğun böyle ağlar
Hiç mi düşünmedun sen?
Hiç mi düşünmedun sen? oy
Sevdiğun böyle ağlar
Sevdiğun böyle ağlar
TAHİRDEN.
Nezarethanen kapısı açıldığında içeri giren polis memura baktım. buraya doğru gelerek benim olduğum demir kapıyı açtığında ona bakıyordum.
"tahir karasu serbestsin "dediğinde kaşlarım havalandı. bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. bir beş gün falan kalırdım diye düşünmüştüm.
ayağa kalkarak içerden çıktığımda birlikte nezarethaneden çıktık. koridora volta atan abimin yanına gittiğimde beni gördüğünde kendine çekip sarıldı. ben de ona sarıldım.
"ulan tahir bir kere de şaşırt beni oğlum "dediğinde ondan ayrıldım gülümsedim.
"yapacak bir şey yok yaşlı kurt "dedim. gözlerimi etrafta dolaştırdığımda kuzeyi göremedim.
"kuzey nerde abi "dediğimde gözlerini başka tarafa çekti. kaşlarım çatıldı.
"kuzeyi eve mi bıraktın ikizler yanında mı "dediğimde bana baktı. ona şüphe ile baktım.
"kuzey yoknartık tahir "dediğinde ona anlamayarak baktım. "nasıl kuzey yok "dediğimde abim bana o her şey sizin için bakışını attı.
"onu gönderdim demek bu bu çocuk senin başını ne belalara soktu hamsi kafalı ben kardeşimin canını sokakta bulmadım onu gönderdim "dediğinde yumruk yaptığım elimi ağzıma götürerek ısırdım.
"sen ne yaptığını n farkında mısın "diye sesimi yükselttiğimde kaşlarını çattı.
"tahir "diye uyarıda bulunduğunda ona öfke ile baktım.
"o bize sığındı bana sığında mazlum o çocuk ya sen kapına gelmiş Allahın mazlumuna bunu mu yaptın idris kaptan "dediğimde ellerim titriyordu.
"ben o çocuk için canımı bile veririm anladın mı çünkü "dediğimde işaret parmağımı onun göğüsüne bastırdım.
"ben o çocuğa sevdalıyım Allahın mazlumunu kapından kovduğun için kendinden utan idris kaptan "dedim onu arkamda bırakarak karakolunu çıkışına doğru gittim. neredesin kuzey neredesin?
"tahir "diye arkamdan bağıran adamı yok sayarak karakoldan çıktığımda öfkeli bir nefes verdim.
gözlerimi yumdum. "ne yaptın abi sen ne yaptın "dedim öfkeden delirmek üzereydim. kuzeye bir şey olursa ne yapardım ben haberi var mıydı?
KUZEYDEN.
Ayın düşen yansımasını izlerken güvertede oturmuş bekliyordum. kollarımı birbirine dolamıştım.
bir kaç saat olmuştu kıyıdan epey uzaklaşmıştım. ama içerde oturduğum için dışarıyı göremiyordum nerde olduğumuzu bilmiyordum.
biraz sonra tekne durduğunda yavaşça kollarımı çözdüm. oturduğum yerden ayağa kalkarak dışarı çıktığımda kıyıya yanaşmıştık. etraf karanlık olduğu için pek fazla göremiyordum.
güverteden çıkan yaşlı adama bakarak "geldik mi "dediğimde bir ışık üstümde patladığında ellerim ile gözlerimi siper ettim. bu da neyin nesiydi.
"geldin sevgilim geldin bana geldin "diyen sahibine döndüğümde kalbim korku ile kasıldı.
bu serhatı. bana bakarak gülümseyen adama bakarken korku ile ona bakıyordum.
****************************************************************************************
SEZON FİNALİ İLE BİRAZ ARA VERECEĞİZ AMA BOMBA GİBİ BİR SEZON İLE GERİ DÖNECEĞİZ MERAK ETMEYİN. TAM SEZON FİANLİNE YAKIŞIR BİR SONDU DEMİ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ TAHİR-BXB
Teen Fiction|TAMAMLANDI| Karadeniz serisi karasu ailesi Trabzon'un hatta Karadeniz'in en saygı gösterilen biridir. Tahir karasu kendi namı ile deli Tahir zeki laz damarına basıldığında kurşuna kafa tutan cesur bir adamdır. Kuzey ise babası tarafından başka bir...