FİNAL

497 23 5
                                    


2 YIL SONRA 

Ben gerçek aşkın ne olduğunu bilmeyen, daha önce hiç tahir il tanışmadan önce bu duyguları hissetmeyen  bir insandım.

sonra onunla tanıştım. deli tahirim ile. benim en güzel yanım karadeniz sevdam.

 yaralarımı ona açtım. daha doğrusu yaralarımı saklamaya çalışırken hiç kimse yaralarımı görmek istemez iken o görmek istedi. yaralarıma dokundu onlara şifa oldu. ruhum asırlar boyunca nefesiz bir kafesin içinde hapsolmuş durumda iken o bana nefes oldu. hayat oldu.

sevdam oldu. eskiden yalnız acı çekerken yalnız ağlarken  o geldi. acılarıma yalnızlığıma , yaralarıma  onunla birlikte ağladık onunla birlikte acı çektik. 

şimdi ise bana yuva olan adam ile zalimin elinden kaçtığım tanımadığım adamın arabasının bagajına sakladığım ,nerden nereye gideceğime bilmediğim sevdalım ile birlikte o kaçtığım şehre  gidiyordum. tek fark ile  o da , yanımda sevdiğim adam vardı.

gözleri dolu dolu olan aliye ablaya kıyamıyormuş gibi bakarken "abla yapma "dediğimde beni kendisine çekip sarıldığında ben de ona sarıldım.

"nasıl ben sizden uzak kalacağım ki sizi çok özlerim "dediğinde aliye abladan ayrılarak ona baktım.

"bende ablam seni çok özleyeceğim aliye ablam "dediğimde elini yanağıma koydu. "paşasının kuzusu "dediğinde ona buruk bir tebessüm ile baktım.

"gidince her gün arayacaksın beni bak "dediğinde başımı gülümseyerek salladım. elini yanağımdan çektiğinde ikizlere mehmet ve ahmete sarıldım. bana üzgün bir ifade ile bakıyorlardı.

"gitmeseniz olmaz mı "diyen ahmete buruk bir tebessüm ile bakarken mehmet ahmetin koluna omuzuna kolunu attı.

"ikizum biz seninle ne konuştuk "dediğinde ahmet bana üzgün bir şekilde bakıyordu.

"seni çok özleyeceğim enişte "dediğinde gülümsedim. mehmet ona iflah olmazsın sen bakışı atarken yan tarafta duran idris abinin yanına giderek ona sarıldım.

"bu deli oğlan sana emanet koçum "diyen idris abiden ayrıldığımda başımı salladım. tahir idris abi ile vedalaştıktan sonra arabaya bindiğimizde arkama baktım.

bana üzgün bir şekilde bakan aileme buruk bir veda ile baktım. onlarla çok şey yaşamıştım. mutluluğumuz üzüntümüz bütün hatıralarımız hep birlikte bir arada olmuştu. tahir arabayı çalıştırdığında yavaş yavaş evden uzaklaştığımızda arkamızdan su döken aliye ablayı gördüm.

önüme döndüm. bir yandan direksiyonu tutan tahir elimi tutuğunda ona baktım.

"kuzeyim "dediğinde gözlerimden bir damla yaşı çabucak sildim.

"tahir doğru mu yapıyoruz gitmek ile onlardan ayrılmak sanki içime taş oturdu "dediğimde bana kıyamıyormuş gibi baktı.

"bu bir veda değil ki sadece senin hayallerini gerçekleşitirdiğimiz bir mesafe hem istediğimiz zaman geliriz buraya "dediğinde ona buruk bir tebessüm ile baktım.

bundan iki yıl önce yarıda bırakılmak zorunda kaldığım eğitimimi tahirin yardımı ile önce liseyi sonra da üniversiteyi bitirmiştim.

avukat olmuştum. adaletini ve vicdanın pençesini tatmış biri olarak bu hayatta, buna maruz kalan diğer insanların sesi olmak için, zalimin önüne mazlumu korumak için bu mesleği seçmiştim.

benim yaşadıklarımı daha kötüsünü yaşayan ve buna sesini çıkartılmamaya zorlayan bir sürü insan vardı bu ülkede bunu biliyorum.

onlar sesi olmak, onlara yapılan bu haksızlığı durdurmak için ne olursa olsun elimden geleni yapacaktım. çünkü onları anlıyordum. onların yaşadıklarını biliyordum. ben de yaşamıştım.

gözlerimi  yanımda duran bedene çevirdim. tahirime, benim güzel sevdama.

onunla bir yol ayrımında kesişmişti hikayemiz. belki hikayemizin mutlu bir başlangıcı olmamıştı fakat bizim hikayemiz birlikte yan yana belki yana yana duran iki yüreğin sesiydi. sevdasıydı.

öğrendiğim bir şey varsa inancını umudunu kaybetmeyen insan eninde sonunda kazanıyormuş. öğrendiğim bir şey daha vardı. o da gerçek aşk karşısındakini çok sevmek değil ona çok inanmakmış.

gerçek aşk kendine, karşındakine çok güvenmekmiş sen  bin kere düşsen sana bin kere uzatılan ele tutunmakmış.

"Bana güveniyor musun ?"diyen Tahire baktım. başımı salladım. yutkundum. gözlerime baktım. arkasını onlara döndüğünde bende mecburen döndüm onunla birlikte.

"sadece nefes al nefes ver "dediğinde ona korku ile baktım. bu delilikti.

"hazır mısın "dediğinde başımı iki yana salladım. korkuyordum. hem de çok korkuyordum.

"o zaman şansına küs bir, iki , üç "elimi sımsıkı tutmuş bir şekilde birlikte tepenin üstünde aşağıdaki uçurumdan atladık.

trabzondan çıktığımızı gösteren yoldaki levhayı gördüğümde tahire baktım. elimi tutuyordu.

gözümden bir damla yaş yanaklarımda düşerken derin bir nefes aldım. 

bizim hikayemiz burada biterken bizi bekleyen mutlu hayatımıza yola çıkıyorduk.

umudunu inancını yitirmeyen insan her zaman kazanır. umudunu inancını kaybetmeyen insanlara bizim hikayemiz umut olsun.


FİNAL

******************************************************************************************

TAM HAYAL ETTİĞİM BİR FİNAL OLDU. BİZ ONLARA VEDA ETTİK. BU ARAD BU KURGUYU BURADA BİTİRİRKEN ESİNLENDİĞİM DİZİNİN BUGÜN YAYIN HAYATINA BAŞLMASI BANA DA SÜPRİZ OLMUŞTU.

SEN ANLAT KARADENİZ TAM DA BUGÜN YAYIN HAYATINA GİRMİŞ. BEN DE ESİNLENEREK YAZDIĞIM DİZİNİN KİTABINI BUGÜN SONLANDIRIYORUM. UMARIM SEVMİŞSNİZDİR. SON KEZ YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ.

DELİ TAHİR-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin