Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
3. Bölüm: “Runaway”
"Majesteleri," dedi Changbin, Jisung'un yanına varırken. "Misafirlerimiz, Kraliyetin mücevherleri ile ilgilen usta ve oğlu. Size, Kral'a ve Kraliçe'mize yapılan tüm takılar, mücevherler onların elinden çıktı."
Minho'nun mesleğini öğrenen Prens yüzündeki gülüşü büyütürken "Öyle mi?" demiş ve yan yana yürüdükleri koridorda yanındaki adam ve oğluna bakmıştı. "Madem bu güzel takıların ustaları ile tanıştım," dedi. "Size teşekkür etmek isterim, ellerinize sağlık yaptığınız her işçilik ayrı güzel, ayrı özenli. Mesleğinizde gerçekten iyi olmalısınız."
"Çok teşekkür ederim Majesteleri," dedi yaşlı adam. Gülümsedi. "Bu iltifatı sizden duymak bizim için bir onur, elimizden geldiğince sizin için kusursuz yapmaya çalışıyoruz."
Sırf babası var diye konuşmayan Minho, Jisung'un gözünden kaçmazken tekrardan ona hayran olduğunu hissediyordu çünkü bir alanda ondan daha kıdemli biri varsa küçük olan susardı. Bu kurala uyması Jisung'un takdirini kazandı.
Her ne kadar konuşmasını çok istese de konuşmaması gerektiğini biliyordu. Konuşan adama sadece minik bir gülümseme bırakırken "Öyle yapıyorsunuz," demiş ve Changbin'in açtığı kapı ile beraber "Majesteleri," diyerek önden girmişti.
Kral ve Kraliçe'nin önünde eğildi ve devam etti. "Eğitimden dönerken misafirlerimize denk geldim ve sarayımız adına onları karşılamak istedim. Umarım yanlış bir davranışta bulunmadım."
Babası gülümsedi. "Hiçbir sorun yok Prens Jisung. Misafirlerimiz gelebilirler."
Jisung anne ve babasının yanına geçip ellerini önünde birleştirdiğinde önde babası hemen arkasından da Minho içeriye girmişti, ikisi de oturan Kral ve Kraliçe'ye selam verdiklerinde Minho susmuş, babası ve Kral konuşmuştu.
Gözleri, Kral'ın yanında ayakta duran prense gittiğinde dün onunla pazar meydanında konuştuğu gerçeğine inanamıyordu. Saraydakilerle konuşmak bile imkansızken bir prens ile konuşmak akıl alır değildi, bir şeyler garipti.
Hangi ara bu dereceye gelmişti?
Jisung onunla göz göze geldiğinde gülümserken Minho, Kral'ın karşısında oldukları için pek tepki veremiyordu. Gözleri prensten çekilip ilk defa geldiği sarayda merakla dolaştığında zarafetine ve büyüklüğüne hayran kalmıştı.
Her bir noktası ayrı özenle yapılmış gibiydi sanki, böyle bir yerde yaşamayı hayal edemiyordu. Çok güzel ve çok üst seviyeydi.
Jisung ise onun buralarda yaşamayı hak ettiğini düşünüyordu.
Kraliçe'nin ölçülerini alan usta ile beraber Minho babasına yardım ederken Jisung onunla yakın olmak istiyordu ama bu alanda ve saray çevresinde imkansız gibiydi bu sebeple elindeki tek kozu oynadı.
