4. Bölüm: “Derniere Danse”
Jisung askerine engel oldu, gülümsedi. "Lord Minho'ya Ben eşlik etmek istiyorum, izninizle."
Birkaç askerin bakışları ona döndüğünde Changbin reddetmeden başını sallamıştı. Bununla beraber prens, Minho'ya dönerek eliyle yavaşça koridoru göstermiş ve yüzündeki güzel gülümsemesi ile ona bakmıştı.
Minho ilk adımını Jisung ile beraber attı.
Kraliyette prens, kral ya da kraliçeden önde kimse yürüyemezdi, bu bir kuraldı ama şimdi Jisung Minho ile aynı hizada yürüyor, arada bir kafasını çevirip yüzüne bakıyordu.
"Sizi daha önce sarayda hiç görmemiştim ailemizin takılarını uzun zamandır yapmanıza rağmen," deyip merakla kaşlarını kaldırdı Jisung, elleri önünde duruyor parmağındaki yüzüğü üstte tutuyordu. "Bunun bir sebebi var mı?"
Minho'yu sarayda görse unutacağını sanmıyordu Jisung, bu sebeple onu daha önce görmediğine emindi. Parti günü tüm kalabalığın, şaşalı kıyafetlerin içinden gözleri onun makyajsız yüzüyle, sade kıyafetler içindeki bedeni ile buluşmuş, o günden beri de aklından çıkaramamıştı.
"Bundan önceki nesillerde," diyerek söze girdi Minho. "Babam ve dedem, Kraliyetin mücevherlerini yapıyorlardı, dedem mesleği babama bırakınca bir aile geleneği olarak ben de öğrenmek adına uzun zamandır eğitim alıyordum."
Onun konuşmasına saygı duyup hiç sözünü kesmeden dinleyen prens ile beraber Minho başını eğdiği yerden kaldırıp prens ile göz göze geldi. "Bu sarayın içine girmeye, sizinle görüşmeye ve mücevherlerinizi yapmaya babamın onayıyla yeni hak buldum, bundan dolayıdır Majesteleri."
Onlar için açılan kapıdan dışarı çıktıklarında bahçedeki insanlar kendilerine gülümsemiş, Jisung ise hepsine güzel birer gülümseme verip yürüyüşüne devam etmişti.
"Anladım." dediğinde Minho sarayın çıkış kapısına ulaşana kadar konuşmadı keza prens de ses çıkarmamış, ikisi sadece birbirlerine ait adım seslerini dinleyerek ilerlemişlerdi.
Kapılar açıldığında "Majesteleri," dedi onlara birkaç metre geriden eşlik eden Changbin. Jisung ile Minho ona dönerken devam etti. "Kapıdan itibaren adım atmanız yasak."
Minho'nun adımı havada kaldı, duyduğu şeyle adımını fark ettirmeden geri aldığında "Ah," dedi prens bir an aklından çıkan şeyle, gözlerindeki parıltılar bir an sönmüş sonra tekrardan geri gelmişlerdi. Yüzündeki güzel gülümseme ile Minho'ya baktı Jisung.
"Size buraya kadar eşlik edebilirim Lord Minho, ailem adına size ve babanıza tekrardan teşekkür ederim, bunu babanıza iletin lütfen." Gülüşü büyüdü. "Yaptığınız tüm takılar çok güzel ve çok inceydi, başta ben olmak üzere severek kullanacağımıza emin olabilirsiniz."