1.2

4.7K 790 442
                                    

12

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12. Bölüm: "Love Story Pt.2"

Lord Minho, geldiği çiçek bahçesinde ayakta beklerken Prens aldığı izin ile saray merdivenlerinden aşağı iniyordu. "Majesteleri," diyen Changbin'e gözlerini kısarak baktı. "Sakın peşimden gelme."

Şövalye etrafı kontrol etmiş ardından da Prens'e yaklaşıp "Başına bela gelirse öterim babana," demişti. Onun tehdidi ile ağzını şokla açan Prens bir süre sonra dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kıstı ve saray mutfağından içeri girdi arkasındaki askeri ile.

"Merhaba!"

Neşeli ses tonu herkesin ona bakmasını sağlarken gülümseyerek "Çok güzel kokuyor," demiş ve Jeongin'in yanına ilerlemişti. "Bugünkü akşam yemeğinde çok güzel tatlılar var sanırım. Öyle mi güzel aşçımız?"

Jeongin gülümsedi ve önünde eğildi. "Evet Majesteleri, sizin için elmalı turta yaptık bugün. İster misiniz? Yeni fırından çıkardım."

"Lütfen."

Jeongin, sıcak turtalardan bir tane Prens'e verdiğinde Jisung yemiş ve aldığı tatla gözlerini koparmıştı. "Tanrım," dedi hayranlıkla. "Ellerinize sağlık, bu çok güzel olmuş. Sakıncası olmazsa iki tane alabilir miyim?"

Tatlının beğenilmesi ile gülüşü büyüyen Jeongin Prens'e iki tane turta verdiğinde Jisung ona teşekkür ederek saraydan çıkmış ve hızlı adımlarla çiçek bahçesine yürümüştü.

Gözleri etrafı tararken onu oturur bir pozisyonda görünce "Merhaba," deyip yanına oturdu ve elindeki sıcak turtalardan birini ona uzattı. "Sizin için getirdim, bu güzel tatlıdan maruz kalmanızı istemedim."

Minho ile yürüyüş yapacakları için abartı bir kıyafet giymemişti, dikkat çekmek istemiyordu ve bu sefer başkaları tarafından da bölünme taraftarı değildi.

Lord ona uzatılan tatlı ile gülümsedi. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Jisung da onun gibi kendi tatlısını yemiş "Nasıl?" demişti gülerek, kafasını çevirip yanındaki adama baktığında "Cidden çok güzel," dedi dürüst bir şekilde Minho ağzındakileri bitirip. "Sarayın aşçısı çok yetenekli olmalı."

Kıkırdadı. "Ana aşçımız olmasa da yardımcı aşçımız ve evet, kendisi çok yetenekli gerçekten." Kaşlarını kaldırdı. "Bitirdiyseniz yürüyelim mi?"

"Lütfen."

İkisi bu cümleyle ayağa kalkmışlar, Jisung başına büyük kapüşonunu örtüp yüzünün çoğunun kapanmasını sağlarken Minho da hafiften serpiştiren yağmurdan korunmak adına kendi elinde tuttuğu şapkasını başına geçirmişti.

Onun elleri arkasında iken Jisung'un elleri önünde birleşmiş, birbirlerini tamamlıyorlardı. Yavaş adımları çiçek bahçesinden uzaklaşmaya başladığında "Gününüz nasıl geçti Majesteleri?" diyen Lord ile Jisung ona baktı.

tourner dans le vide, minsung ✓   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin