24. Bölüm: “Snap”
Kraliçe'nin doğum gününden sonra tüm herkes Prens Jisung ve Lord Minho'nun düğünü için hazırlığa başlarken Jisung da Minho da bu kadar yoğun bir rutinin içine gireceklerini tahmin etmiyordu.
Bir aydır o kadar yoğunlardı ki Jisung artık bıkmıştı, özellikle de Minho'yu az görmek onu delirtiyordu.
"Ciddi ciddi evleniyorsunuz," dedi Felix gülüşünü tutamazken. Yatakta uzanan Jisung da başını salladığında kapılar açılmış, Minho içeri girmişti hızla.
"Jisung, neyin var, ne oldu? Ne demek Prens bayıldı?"
Endişeyle sevgilisinin yanına gidip elini alnına attığında Felix dudaklarını ısıran arkadaşına 'açıkla bakalım' der gibi bakmış, odadaki Changbin de kollarını göğsünde birleştirmişti.
"Açıklasın bakalım neler gelmiş başına, neden bayılmış, açıklasana Jisung."
Minho'nun şaşkın bakışları Changbin'e döndüğünde "İyiyim ben," demişti Jisung ve yanındaki yastığı tutup arkadaşına fırlatmıştı. "Minho, iyiyim o kadar endişelenmene gerek yok."
"Bayıldı dediler."
"Ya bayılmadım." Ofladı. "Bayılmış gibi yaptım, çok boğdular beni."
"Ne?"
Minho şaşkınca geri çekildiğinde Changbin kafa salladı. "Senin bu zeki sevgilin ile benim sevgilim bir olup herkesin yüreğini ağzına getirelim demişler, zehirlendin sandım aptal!"
"Sana inanamıyorum Jisung," dedi Minho, hayretle Felix'e baktığında Felix kaşlarını çattı. "Ya bana kızmayın, emir verdi ne yapayım! Hem haklı da... O korseler içinde delirttiler arkadaşımı, kızmayın ona."
Kollarını yatakta uzanan Jisung'a sardığında Minho avucunu alnına vurdu. Jisung Minho'ya gülümseyip parmaklarını araladı. "Minik bir oyun sadece."
Minho arkadaşlarına baktı. "Bize biraz izin verir misiniz?"
"Al başına çal şu salağı ya."
Changbin sevgilisini de alıp odadan çıkarken Jisung arkalarından dil çıkarmış ve geri bakışlarını Minho'ya çevirmişti. "Cidden bir anlık gelişti!" dedi telaşla. "Yoksa hiç seni endişelendirecek şeyler yapar mıyım sevgilim?"
Yalandan üstüne attığı örtüyü kenara bıraktığında gözleri ona ilerleyen Minho'daydı, "Neler oluyor?" diye kaşlarını kaldırdığında Lord bir elini sevgilisinin çenesine koydu ardından da yatağın kenarına oturarak dudaklarını dudaklarına bastırdı.
Öpücüğü beklemeyen Prens bir an şaşkınlıkla kalırken şoku atlaması ile iki elini de kaldırıp Minho'nun yanaklarına koymuş ve dudaklarını aralamıştı. Oturduğu yatakta Minho'nun baskısı ile geriye doğru yatarken kafası yastığa değdiği gibi kollarını boynuna sardı.