1.8

4.7K 701 391
                                    

18

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

18. Bölüm: “Neverending Story”

Prens odasında oturmuş ilgiyle önündeki belgeleri incelerken aslında sadece saray düzenini ve Kral olmaya hazırlanmak için bir ön gösterim olarak verilmişti bu belgeler ona. Kendisi sadece inceleyip yanındaki eğitmenlere danışırken hangi durumda ne yapılması gerekir onları öğreniyordu bir nevi.

Sırtı gün geçtikçe daha iyi olurken bugün hava rüzgarlıydı, güneş rüzgarı bastıramazken uzun bir süredir masa başında olmasından dolayı arkasına yaslandı. "Bugünlük ara versek sorun olur mu sizin için?"

"Elbette hayır Majesteleri," dedi eğitmeni. "Siz nasıl isterseniz."

Yanlarında bekleyen görevliler dosyaları toplamaya başladığında Prens de ayağa kalkmış ve pencereden dışarı bakıp odadan çıkmıştı. Anında yüzünde yer edinen gülümsemesi ile koridorda yürümeye başladığında Minho'yu göreceği için heyecanlıydı.

Bugün eğitimlerin son günüydü ve bu birkaç günde bile bazen mutluluktan midesine giren sancılar onu uyutmuyordu, her ne kadar anne ve babasını konuşmak istese de Minho bu durumdan oldukça kaçıyordu ve Jisung da onun kendini hazır hissetmesini beklemişti.

Konusunu hiç açmadan devam ederlerken bahçeye inmesi ile herkes ona sırayla selam vermeye başlamıştı. Gülümseyip eğitim alanına ilerledi ve Hyunjin'e yaklaştı arkasından.

"Bay Hwang?"

Hyunjin ciddi bir yüz ifadesi ile askerleri izliyordu, Prens'e baktı. "Ne var? Seninkini arıyorsan sağ arka köşede."

Sırıttı. "Ben de seninkini arıyorsan neredeyse beş dakikadır salıncağın oradan sizi izliyor demek için gelmiştim."

Odasının camından gördüğü Jeongin'i kast ettiğinde komutanın şaşkın bakışları anında ilerideki salıncağa gitmiş ve sevgilisini görmüştü. "Dinlenin biraz," diye askerlere izin verip gittiğinde Jisung sırıttı.

İstediğini almıştı bile.

Anında dağılan askerlerle gözlerini Minho'nun üstüne diktiğinde Minho ona doğru ilerledi, bir elini beline bir elini de göğüs boşluğuna koyarak Prens'in önünde eğildi. "Majesteleri."

Ekledi doğrulurken. "Bugün gelmediniz."

Her gün Jisung'un onu izlemesine alışmıştı bu yüzden söyleme gereği duymuştu, Jisung ona kıkırdadı ve ikisi yürümeye başlarken "Belgelere bakmam gerekiyordu," demişti. "O yüzden gelemedim." Sırıttı. "Çok mu özledin beni?"

Minho iyice uzaklaştıkları için kafa salladı. "Çok özledim seni."

Artık bir şeylerden kaçmaması, direkt söylemesi Jisung'u hem heyecanlandırıyor hem de mutlu ediyordu. Anında yüzünde yer edinen gülümsemesi ile arkasında tuttuğu ellerini öne getirdi ve parmakları arasındaki havluyu kaldırıp Minho'nun alnına bastırdı.

tourner dans le vide, minsung ✓   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin