-14-

424 29 25
                                    

"Böyle bir şey olamaz! Ben asla istemediğim bir adamla evlenmem!"

Jisoo "Sanki ben seni vereceğim bir adama Tanrı aşkına ya! Hemde bir Kraliçenin işine karışmak haddine düşmez ve şuan benimle tartışıyor olman bile seni cezaya götürüyor."

Chaeyoung "Ceza çok umrumda sanki!"

Chaeyoung koltuktan telefonunu alıp kapıya yöneldi.

Chaeyoung "Ben kafama taktım Kraliçem ve en kısa zamanda Lisa'yı istemeye geleceğim!"

Jisoo "Benim iznim olmadan adım bile atamazsın Park Chaeyoung. Şimdi defol."

Chaeyoung sinirle odadan çıktıktan sonra Lisa onun arkasından bakakalmıştı. Jisoo sinirle yerine oturup suyunu içerken Jennie ona biraz moral vermeye çalışıyordu. Lisa hemen kendine gelip Chaeyoung'un arkasından koştu ve ona yetişip kolunu tuttu.

Lisa "Chaeyoung..."

Chaeyoung "Bırak beni Lisa..."

Chaeyoung kolunu Lisa'dan kurtarmaya çalışırken göz göze geldiler. Chaeyoung Lisa'nın koyu gözlerinin içindeki sinir ateşini görünce o an durdu. Lisa'nın gözleri her zaman iyimserliği ve mutluluğu gösterirken şimdi ise bir öfkeden başka bir şey göstermiyordu. Lisa, Jisoo ile kavga ettiği her an sinirini başka kişilerden çıkarır ve biraz siniri geçtikten sonra sanki sarhoş olmuş gibi hiçbir şey hatırlamazdı. Chaeyoung buna çok kez tanık olduğu için Lisa ile fazla kavga etmemeye çalışıyordu fakat bu bardağı taşıran son damlaydı. Lisa'nın o gözlerini gördükten sonra bütün kontrol Lisa'daydı.

Lisa "Benimle gelmezsen yapacaklarımdan ben sorumlu değilim Rosé."

Chaeyoung Rosé ismini duyduktan sonra yutkundu ve başını salladı. Lisa Chaeyoung'un kolunu sıkıca tutarak onu odasına götürmeye başladı. Chaeyoung kolu acımaya başladığında ağzından ufak bir inleme kaçırdı ve Lisa durdu.

Lisa "Kolunu mu acıttım?"

Chaeyoung "Hayır..."

Lisa elini Chaeyoung'un kolundan çekti ve derin bir nefes alarak Chaeyoung'un arkasına geçip ona dokunmadan onun yürümesini söyledi.

Lisa "O zaman birbirimize zarar vermeden yürüyelim."

Chaeyoung "Ben sana zarar mı veriyorum Lisa?"

Lisa "Jisoo ile tartışman bana zarar verdi. Senin üzülmeni ve onun üzülmesini istemiyorum ve keşke bunu daha erken söyleseydik. Keşke sen ertelemeseydin."

Chaeyoung başını sola çevirdi.

Chaeyoung "Bazı sebeplerim vardı Lisa ve o zaman Hwasa ile biraz kavgalıydım. Şuan beni bir adama verecekmiş konuştuğu lafa bak!"

Chaeyoung cümlesini bitirdikten sonra durdu ve biraz düşünmeye başladı. Lisa arkadan Chaeyoung'un yürümesini beklerken Chaeyoung kaslarını çatmış bir şekilde bir şeyi hatırlamaya çalışıyordu.

Chaeyoung "Beni bir adama mı verecekmiş?"

Lisa kaşlarını çattı.

Lisa "Bir şey mi oldu Chaeyoung?"

Chaeyoung endişeyle Lisa'ya döndü. Lisa ona anlamaz bakışlar atarken Chaeyoung eli ile bastırmadan saçlarını kaşımaya başladı.

Chaeyoung "Bu... Solar'ın yaşadığı anlamına geliyor."

Lisa "Ama onun öldüğünü söylediler bu olmaz. Hem ne alaka senin evlenmenle Solar'ın yaşaması?"

Chaeyoung "Hani Solar kaybolmadan önce bütün halkı birbirine katmıştı ya. İşte o zaman bizim ülkeye de saldırmıştı ve o zaman ben yaralanmıştım. Saldırdığı için sizinle toplantı yapacaktık fakat benim yaram daha da kötüye gidince Hwasa vazgeçti zaten Jisoo da iptal etmişti toplantıyı. Sonra ben ayaklandığımda Hwasa'nın odasına gitmiştim ve kapı açıkken bir şey duydum. Solar'ın izini bulduğunuz anda düğün hazırlıklarına başlayın, demişti Hwasa. Ben o an anlamamıştım fakat şimdi anladım. Jisoo'nun neden bu kadar tepki verdiğini, Hwasa'nın neden beni evlendireceğini şimdi anladım."

Queen's Land / JenSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin