O güzel beyaz ve desenli gelinlik odayı resmen kaplamıştı.
Üstündeki taşlar bir milyarderin bile ağzını açık bırakacağı kadar parlıyordu.
Birisine özel yapıldığı her halinden belliydi.
Güzeldi, hemde fazlasıyla.
"Pahalı, benim için değmezdi."
"Senin için değerdi"
Jennie sabahtan beridir düğün için ülkede tur atmış yorgun sevgilisine dönüp ona hayranlıkla bakmaya başladı.
"Haftaladır bu gelinlik için saraya yüzlerce tasarımcı geldi. Bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim."
Jisoo kahvesini altın sehpaya bıraktı ve kırmızı koltuktan kalkıp sevgilisinin yanına geldi. Jennie gelinliğin her bir yanına dokunurken Jisoo da elini onun beline koydu ve gelinliğin onun yanında sönük kaldığı düşündüğü sevgilisine bakmaya başladı.
"Her şey senin için. Düğün 40 gün 40 gece olacak. Her bir ülkeyi teker teker gezeceğiz. Festivaller olacak, eğlenceler olacak. Ama bizim balayımız bir başka olacak."
Jennie elini gelinlikten çekip sevgilisine döndü. Bu kadar şeyi ona çok fazla geliyordu. Aylardır bu sarayda olmasına ve pahalı kıyafetler giymesine rağmen hâlâ alışık değildi bunlara. Jisoo onu şımartıyordu fakat Jennie şımartıldığının farkında değildi.
"Sen, ne giyeceksin gelinlik olarak?"
"Bıraksan damatlık giyerim. Umrumda değil."
"Beni deli etme Jisoo. Gelinlik seçmedim deme!"
Jisoo gülerek sevgilisine eğilip utançtan kızarmış olan yanağına bir öpücük kondurdu.
"Şaka yaptım sevgilim, benimki yarına kadar gelir. Seninki kadar güzel değil tabii. Normal bir gelinlik sadece."
"Normal deyip geçme, bu bizim düğünümüz ve sende gelinliğine özen göster!"
"Peki, sen dedin diye. Yoksa benim için sıkıntı değil. Çöpten bile giyinirim."
Jennie derin bir nefes alıp gelinliği bıraktı ve Jisoo'ya dönüp ona sarıldı. Ardından dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
"Zor değil. Sadece bir düğün. Ayrıca 40 gün sürmesini istemiyorum. Bu çok fazla." Jisoo kaşlarını çattı.
"Ama bu bizim düğünümüz. Herkesin bilmesi lazım."
Jennie başını Jisoo'nun göğsüne yasladı ve ellerini de beline sardı.
"Herkesin bizim aşkımızı öğrenmesine gerek yok Jisoo. Her zaman diyorum tekrar diyeceğim. Lütfen bizim için düğünü normal bir düğün yap, sonra da İtalya'ya gideriz balayı için. Ben çok büyük olsun istemiyorum, gerçekten!"
Jisoo derin bir nefes aldı ve Jennie'nin başını öptü.
"Peki bebeğim. Zorlamayacağım. Sen nasıl istersen."
Jennie "Seni sevdiğimi bil."
Jisoo "sende seni çok seveceğimi bil."
*Günler Sonra*
"Her şey hazır mı?"
"Konuklar hazır mı?"
"İçecekler hazır mı?"
"Yemekler hazır mı?"
"Gelin hazır mı?"
Nayeon "Lisa yeter Tanrı aşkına başım ağrıdı ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen's Land / JenSoo
FanfictionO Dünya'nın En Büyük Kraliçesi, ben ise bir köylü. Beni neden sevdi? "Sen bende ne buldun Kim Jisoo?" "Ben sende sevgi buldum Jennie Kim. Hayatımda hiç görmediğim bir sevgi..." {gxg} Texting / Düzyazı #1 Jenlisa (25.11.22) 🥇 #1 Jensoo (21.12.22)...