8: ufak bir mermi

199 23 69
                                    

Kesha-Blow
The Weeknd-Save Your Tears

Min Yoongi'den

Jisoo her ne kadar dönmüş olsada ben bir kere bir söz vermiştim. Ve bunu tutacaktım. Zaten ben bu sözümü tutmazsam Jisoo tehlikenin içinde yaşamaya devam edecekti ve geri dönmüş olması anlamsız kalacaktı.

Ona yeni bir kimlik çıkartıyorduk çünkü ölmüş birini yeniden yaşıyor gibi göstermeye çalışırsak bu işin içine polis katardı. Chang'ı kendi ellerimle öldüreceğim için de bu olmazdı. Bu yüzden ona yeni bir kimlik oluşturmak en mantıklısı olacaktı.

İki gece önce ki ihaleyi ise kazanmıştım. Bunun sebebi de ihale sahibinin önceden çok iyi işler yaptığım biri olmasıydı sanırım. Bana güveniyordu ve bu yüzden işi vermişti. Tabi sürekli dikkatli olmamı söyleyip durmuştuda. Zaten öyle yapacaktım.

İhale rakiplerim olan iki kişi ise bu konuda oldukça sinirlenmiş ve çıkışta küçük bir olay yaşanmıştı. Kavga çıkartma çabalarına karşılık vermemiştim. Çünkü bugün onlar için daha iyi bir planım vardı. Planı ertelemiştim çünkü dün Jisoo ile vakit geçirip onu mutlu etmeyi seçmiştim. Birde ona her şeyin yolunda olduğunu göstermem gerekiyordu.

Öyleydi zaten ama bugün yaşanacak şeyi yanlış anlayacaktı ve bu ufak çaplı bir olaya neden olacaktı. Ama bu işleri dikkat çekmeden yapmak için bazı fedakarlıklarda bulunmam gerekiyordu.

Ve planı Jimin'e anlatmıştım. Kesinlikle onaylamıyor ve yaklaşık bir saattir beni vaz geçirmeye çalışıyordu. "Abartmıyor musun?" Diye sordum en sonunda. Gözleri irice açılırken işaret parmağı ile kendini göstermişti. "Ben?" Başımı onaylamak manasında eğdiğimde bu tepkime histerik bir şekilde güldü.

Saçlarını karıştırırken inanmazca mırıldanıyordu. "Aklımı yitireceğim bu herif yüzünden." Birden bana döndü ve o an yüzünü yeniden ciddiyet kapladı. "Yoongi kendini vuracağınu söyledin az önce." Derin bir nefes vermiştim söylediği ile. "Evet Jimin bunu söyledim. Ama kalbimden falan vurmayacağım kendimi. Karın boşluğuma ufak bir mermi sadece. Hastaneye yakın bir yerde yapacağım üstelik bunu. Anında müdahale edilecek ve ertesi günü çıkacağım." Bir kez daha olayı anlattığımda ağzı aralık kalmıştı.

"Yok." Dedi en sonunda. "Yok yemin ediyorum sen iyice delirmişsin. Defol git geri dön şu hastaneye." Benden bıktığı çok belliydi ve bu hali oldukça komikti açıkçası. Oturduğum yerden kalkıp elimi omzuna koydum ve hafifçe sıktım. "Dediğimi yapıyorsun. Hastanenin yakınlarında arabamız taranıcak. Yanımıza yakını sevdiği olmayan adamlardan birini al, onu da öldüreceğiz gerçekçi görünmesi için. Kendimi de ben vuracağım merak etme sana bırakmayacağım. Direkt hastaneye gideceğiz. Az daha ölüyordu falan diye yayarsınız haberi. Bir kaç gün ortalıkta görünmem. Ardından da onlara atıyoruz suçu ve ikisinin de işini bitiriyoruz. Zaten iyice kafayı yediğimi düşündükleri için bazı olaylarıma göz yumuyor herkes. Bunu da öyle yapacaklar. Bu şekilde yavaş yavaş hepsinin soyunu kurutacağız Jimin. Başka yolu yok." Her şeyi yeniden ve bu sefer daha net bir şekilde anlattığımda derince bir nefes verip gözlerini kaçırdı benden.

"Tamam! Lanet olsun sana, tamam..." Beni onaylaması ile ona kısa bir gülümseme verip az önce kalktığım sandalyeme oturmuş ve rahatça arkama yaslanmıştım. O işleri halletmek için odadan çıktığında ise ben şirketin göstermelik işlerine dönmüştüm.

🦢

Saat akşama geliyordu ve az önce Jisoo ile konuşup ona bir kez daha her şey yolunda konuşması yapmıştım. Şimdi ise trafikteydim ve planı yaptığımız yere gelmiştik. Kırmızı ışıkta beklerken Jimin telefonu ile uğraşıyordu. Başını kaldırıp bana baktı. "Yeşil ışık yandıktan ve araba hareket ettikten sonra başlayacaklar. Araç hareket ettiği anda eğ başını." Söylediğini onaylamamın ardından ışık yeşile döndüğünde az sonra eğer kurşunlardan ölmezse kafasına sıkacağım şoför aracı hareket ettirmişti.

black swans, twoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin