7: en iyi aşçı

235 29 58
                                    

Blackpink-The Happiest Girl
One Direction-Night Changes

Jeon Jisoo'dan

Yoongi gittikten bir kaç saat sonra diğerleri de gitmişti. Seokjin karşımda ki koltukta oturmuş kitap okuyordu ve önünde ki sehpanın üzerinde silahı duruyordu. Ben ise camdan atladıktan sonra hala iyileşmeyen bacağımı o sehpaya uzatmıştım. Çok fazla ağrı yapıyordu bu yüzden onu elimden geldiğinde oynatmıyordum. Holly yanıma yatmış ve başını dizime yaslamıştı. Elimde telefon vardı ve onunla oyalanıp duruyordum. Yemekten yeni kalkmıştım bu yüzden karnım da toktu. Geriye yalnızca Yoongi'yi beklemek kalmıştı.

Kapı sesi ile Seokjin hızlıca ayaklanmış ve gelene bakmak için hızlı adımlarla salona yönelmişti. Heyecanla beklediğim bir kaç saniyenin ardından karşılaştığım kişi elinde ki koca sağlık kiti ile üzerinde ki beyaz önlüklü kadındı. Şaşkınlıkla kaşlarım çatıldığında Seokjin kadına beni işaret etmişti. "Merhaba Jisoo hanım." Gülümseyen suratıyla konuşan kadına başımı eğerek karşılık vermiştim. "Min bey ayağınızda bir aksama olduğundan söz etti ve beni bunun için çağırdı. Bakabilir miyim?" Kibarlığı karşısında oturuşumu düzeltmiş ve bu defa sözlü karşılık vermiştim. "Elbette." Cevabım ile hemen yanıma gelip masanın üzerine çantasını koymuş ve onu açmıştı.

Ciddiyetle kaşları çatıldığında eldivenlerini takıp bileğimi ellemişti hafifçe. "Hangi hareketlerde acıyor bileğiniz?" Sorusuna hızlıca cevap vermiştim. "Hepsinde." Kaşlarını kaldırıp kısa bir süre bana bakıp yeniden bileğime dönmüştü. Bu sefer parmakları ile kontrol etmeye başladığında kırık çıkık arıyor olmalıydı. Bana bir kaç soru daha sormuş ve bir şeylere daha bakmış on beş dakikanın ardından ise tanısını koymuştu. "Bileğiniz ciddi şekilde burkulmuş Jisoo hanım. Hareket ettirmemeniz adına alçıya almak zorundayım." Söylediği şeyi başımı sallayarak onayladığımda Seokjin'e kısa bir bakış atmıştı. "Bana biraz ılık su getirebilir misiniz?" Seokjin onu başı ile onaylasa da salondan çıkmak bir yana dursun gözlerini üzerimizden dahi ayırmadan görevli kadını çağırmış ve bunu ondan rica etmişti.

Doktor bu sırada bileğime bir şeyler sarmaya başladığında da sordu. "Nasıl oldu bu?"

"Yüksek bir yerden atladım. Fizik tedavim daha yeni bittiği için zaten pek sağlam atlayıp zıplayamıyordum." Beni başını sallayarak onayladığında su gelmişti. Alçıyı suya sokup sıktıktan sonra onu da bileğime sarmış ve en son bandaj ile çevirmişti. İşi bittiğinde ise geri çekilmiş ve eldivenleri çıkartıp yeniden konuşmaya başlamıştı. "Ayağını her daim yukarıda tutmaya çalışın. Bu şişliğini indirir ve morlukları da yok eder zamanla. Zaten geç kaldığınız için daha da beter olmuş gibi. Üzerine sakına basmayın. Ve bu ilacı günde üç defa tok karına tüketin. Ağrılarınızı yok edecek." Çantadan çıkardığı ilacı masaya koymuştu bu sırada. Ve son kez bana bakıp ayağa kalkarken gülümsedi. "Ben burada yalnızca göz ve el muayenesi ile tanı koydum. Kendime güveniyor olsamda siz yine bir hastaneye gitmeyi ihmal etmeyin Jisoo hanım. Geçmiş olsun."

"Teşekkürler." Ardından salonu terk ettiğinde Seokjin yanıma gelmiş ve çatık kaşları ile masanın üzerinde ki hapı incelemişti detaylıca. Ardından onu cebine attığında kaşlarım çatıldı. "Ne yapıyorsun?"

"Bu ilacın aynısını eczaneden aldıracağım. Kimseye güvenemeyiz." Dediği ile sıkıntılı bir nefes versemde haklıydı. Cebinden telefonu çıkartıp birine kısa bir mesaj çektiğinde koltuğuna geri oturmuştu. Ben ise bileğimde ki sargı ile bakışıyordum. Eğer Yoongi doktor getirtmeseydi ne kadar bununla devam edecektim acaba...

black swans, twoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin