Min Lalisa'dan
Evde ki üçlü koltuğa oturmuş ve saatlerdir dudaklarımı dişliyordum. Yılların ardından bu akşam Yoongi ile sahnelere geri dönecektik. Ama gerildiğim şey bu değildi. Dans konusunda harikaydım ve kendi kendime dans etmeyi asla bırakmadığım için daha da gelişmiştim. Sahneyi yiyip bitirecektim yani.
Beni geren şey bambaşkaydı. Az önce tuvalette kesinleşen o şeydi beni geren. Kesinliğine emin olmak adına yedi kere denediğim ve her seferinde aynı sonucu aldığım o testti. Hamilelik testi.
Yaklaşık üç ay önce doğum kontrol haplarımı almayı bırakmıştım. Sebebi bir çocuk isteyip istemememde ki kararsızlıktı. Bu yüzden ne olacaksa olsun demiştim ama şimdi kendimi bir kargaşanın içinde gibi hissediyordum.
Jungkook ne düşünecekti ki? Kabul edecek miydi? Bir çocuk istiyor muydu? Bu beni çok korkutuyordu çünkü hakkında hiç konuşmamıştık. Ve bir bebeğimiz olduğunda onu nasıl koruyacaktık? Bunca kaosun içerisinde onu nereye saklayacaktık?
Sorular ve korkular beni saatlerdir yiyip bitiriyordu. Normal şartlarda çoktan evden çıkmış ve sahnem için adreste olmam gerekiyordu. Kıyafet seçmeliydim şu an, ya da saç modelimi ve makyajımı. Son kez prova yapmalı ve Yoongi'nin de yapması için onu darlamam gerekiyordu.
Ama işte ben bu koltuğa yapışıp kalmıştım.
Jungkook aramıştı bir kaç kez ve açmamıştım çünkü elimi telefona ne zaman atsam titrediklerini görüyordum. Yıllardır köşeye sinmiş anksiyetem kendisini gösteriyordu.
Kapının sesi ile ayaklandım oturduğum yerden. "Lalisa?" Kook telaşlı sesi ile salona girdiğinde ayaktaki beni gördü ve derin bir nefes verip bana adımladı. "Güzelim neden telefonlarımı açmıyorsun? Adamları gönderdim onlara da kapı açmamışsın. Şuraya gelene kadar kaç senaryo kurdum biliyor musun?" Beni azarlarcasına konuşmaya başladığında dudaklarımı birbirine bastırıp sessiz kaldım. Bir anda söylemek istiyordum ama cesaretim yoktu.
Kaşları yeniden çatıldı bu sessizliğim ile ve endişe geri geldi. "Jisoo'ya mı bir şey oldu?" Bu soruyu sorarken bile korkmuştu bu yüzden başımı iki yana salladım hızla ve ona daha fazla senaryo kurdurmadım. "Jungkook." Dedim ardından ve yutkundum. "Efendim Lali?" Diye karşılık verdi bana. Bir kaç saniye gözlerimi kaçırdım ardından yumdum ve içime derin bir nefes çekip, gözlerimi yeniden aralarken bir anda kelimeler ağzımdan döküldü.
"Jungkook hamileyim ben." Boş salonda sesim duyulduğunda çatık kaşları gevşemişti ve gözleri inanmazca büyümüştü. "N-ne?" Dedi kekeleyerek. "Hamile misin?" Diye sordu ardından teyit etmek adına. Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım bu sorusunu.
"Tanrım Lalisa!" Diye bağırdı bir anda ve yanımda biterek bana sıkıca sarıldı. Afalladığımda dudakları boynuma öpücükler bırakıyordu. "İnanamıyorum." Dedi yeniden heyecanla ve geri çekilip dudaklarımı öptü bu defa. Gözlerime baktığında, dolduklarını gördüm ve bu beni daha da şaşırttığında konuştu. "Çocuk istemiyorsun sanmış ve bu konuyu hiç açmamıştım ama sen... Tanrım Lisa hayatımda ki tek eksikliğin bir bebek olduğunu düşündüğüm bu günlerde böyle bir haberle beni nasıl sevindirdiğini anlatamam." Mutluluğu sesine öyle bir yansıyordu ki bir anda bütün anksiyetem uçup gitmişti. Tebessüm ederek boynuna atıldım ve bende ona sıkıca sarılarak karşılık verdim.
Aklıma dank eden ile bir anda geri çekildim ve gözlerine bakıp konuştum. "Bu akşam ki gösterim için hazırlanmam gerek. Gerginlikten saatlerdir çıkamadım evden. Birlikte gösteri alanına gitmemiz gerek." Söylediklerimi başını sallayarak onaylamış ve eklemişti. "Gideriz Lalisa'm." İstemsizce güldüğümde beni yeniden öpmüş ve ardından da evden çıkıp arabaya binmiştim. Jungkook haberi önde oturan Taehyung'a büyük bir hevesle vermişti.
