Kalbim hızla atıyordu.Nefes nefese kalmıştım.Alnımdan yanağıma süzülen ter, boynumdan geçerek tişörtüme damladı.Ellerim titriyordu.Çığlık attığımda avucumu öyle sert sıkmış olmalıyım ki tırnak izlerim çıkmış ve hafif kan oturmuştu.Camın önündeki yatakta yattığım için sessizce camdan karanlığa bakıyordum.Bu sessizlik çok kısa sürdü.Çığlığımı duyan herkes yani bütün ev halkı odama hızlı bir giriş yaptı.Her ağızdan bir ses çıkıyordu.Anlamak için elimden geleni yaptım fakat ne fayda.Anlayamıyordum.Başım öyle çok dönüyordu ki kimsenin yüzünü seçemiyordum.Sadece kalabalık halinde bana doğru seslendiklerini duyuyordum.
Birden yüzüme çarpan soğuk su beni kendime getirdi.Birazı gözlerime dolan su gözlerimi yaktı.Yanan gözlerimi hafifçe ovaladım.Hala yanıyordu fakat daha iyiydim.Şimdi olmuştu.Bana bakan o kalabalıktaki yüzleri seçer olmuştum.Konuştuklarını da anlıyordum.
Annem:''Susun sadece ben konuşacağım !'' dedi ve yanıma oturdu.Dağınık çarşafımı kenarı itip kendine yer açtı.Yüzüme düşen,terden ıslanmış saçlarımı geri itti.Gözlerime doğru derin bir bakış attı ve söze başladı.''Neden çığlık attın bir tanem söyle bize ? ''yalvarıyor gibiydi.
Ben:''Bir rüya gördüm anne.Rüyamda selestiti gördüm.Bana bu bıçağı verdi ve uyandığımda elimdeydi.'' rüyamı en ince ayrıntılarına kadar anlattım.
Annem:''Bu gerçekleşmiş olamaz ''babama doğru baktı.
Babam:Sana söylemiştim.O seçilmiş olan hala ne dememi bekliyorsun ne !!
Nehir:Hey hey.Sakin olun.
Kıvanç'ın babası:Evet yok yere kavga etmeyin.Artık olan olmuş.
Ben:Her neyse,ne zaman saldırıyoruz ?
Babam :Sinirli bir şekilde gülerek söze başladı"Neye ne zamam başlıyoruz?"
Ben:Hani bensiz kurduğunuz şu devasa planınız var ya ona!
Babam:Hani kimse tek kelime etmeyecekti!
Doruk:Zaten kimse tek kelime etmedi.
Ben:Beni iyice dışlıyorsunuz.Süper ya!
Doruk:Seni dışlamıyoruz sadece fazlasıyla önemsiyoruz Beren!
Sırf senin kafan biz plan aşamasındayken bir kaç gün rahat olsun diye elimizden geleni yapıyoruz.Farkettin mi bilmem ama sana hiç bir iş vermiyoruz çünkü başına gelenlerin üzerine bir de biz eklenmek istemiyoruz.Anlatabildim mi !
Ben:Hatırlatman iyi oldu Doruk ama benim başıma gelenlerle ,benim içinde olduğum bir plandan habersiz tutulmanın nedenini açıklamadı !
Siz aynı durumda olsanız ne yapardınız ?
Nehir:Hayatım boyunca hiç kimse için bu kadar önemli biri olmadım ve bu yüzden nasıl bir his olduğunu bilmiyorum.
İşte yıkıcı darbe hiç beklemedik yerden Nehirden gelmişti.O an ne kadar kızarmış olacağım hakkında bir derecelendirme yapsam domates derdim.Utançtan yerin dibine girmiştim.Avuçlarım ter içinde kalmıştı yerden başka bir yere bakamıyordum.Keşke o an buharlaşıp havada yok olma yeteneğim olsa dedim.Bütün herkes yüzüme suçluymuşum gibi bakıyordu.Belki biraz suçluydum ama bende haklıydım.Benden bir şey söylememi bekledikleri için yutkunup söze başladım.
Ben:"Özür dilerim.Kimseyi kırmak istedim.Ben sadece benden saklamanıza kızdım o kadar."dedim.Sonra kendimi çiftliğin geniş bahçesine attım.O an pek geniş görünmese de kaçmam için tek seçenekti.
Evin önüne çıkmak için yapılmış ahşap dört merdiven vardı.Biraz oturup iç sesimi dinlemeye karar verdim.Ama biliyorsunuz ki ben ne zaman bir şey yapmaya karar versem birileri mani oluyor.Tahta kapı açıldı,gürültülü ayak sesleriyle Kıvanç yanıma yerleşti.
Kıvanç:Dorukla nasıl gidiyor bakalım ? dedi.
Ben:Şok olmuş bir şekilde "ne?" diyebildim.Onu oyalayıp içimden bir yalan bulmaya çalıştım.Çünkü ne zaman özel hayatımdan birilerinin haberi olsa bana zarar veriyorlardı.
Kıvanç:Hadi ama daha ne kadar saklayacaksınız.Ona olan bakışların kimsenin gözünden kaçmıyor.Yani anlayacağın sen yokken konu genellikle Doruk'a olan ilgin oluyor.
Asla ama asla bunu Kıvançtan beklemezdim.O bana hep kibar davranmıştı.Kıvanç tekrar söze başladı.
Kıvanç:Benden hiç mi hoşlanmadın ? Yani... duygularımı daha ne kadar açık edebilirdim ki.
Ben:Eğer kalbinde başkası varsa.İstersen karşındaki insan kalbini söküp avucuna koysun,yine de senin duyguların değişmez.Ben belki ara sıra yanılmış olabilirim.Fakat herkes yanılır.Şunu farkettim.Ben bugüne kadar sadece birine aşık oldum oda Doruk.Biliyorsun aşk kolay bulunmaz benimde bunu kaybetmeye niyetim yok " dedim ve Kıvanç tek kelime edemeyince odama çekildim.
Yatağıma uzanıp biraz kestirdim.Uzunca bir istirahatten sonra,dinç bir şekilde ayağa kalktım.Kıvanç tatlı bir çocuk olabilirdi ama Doruk çok farklıydı.
Odamdan dışarı çıktığımda sabah saatleriydi.Ortalığa bakındım.Çok erken olduğu için herkes uyuyordu.Gidip biraz koşmak istedim.Uzun zamandır hareket etmiyordum.Sabah sporu bana iyi gelecekti.Uykum açılsın diye banyoya gidip,yüzümü güzelce yıkadım.Üzerimi rahat koşmam için,eşofman, tişört tercih ettim.Spor ayakkabılarımıda giyip, fırladım ormana.Geniş gövdeli,gür yapraklı ağaçların yaprakları,çimenlerin,çiçeklerin üzerileri kıralıydı.Uzun süre koştuktan sonra biraz deniz kenarında yürümek istedim.
Mas mavi deniz bana merhaba der gibi dalgalarını savurdu.İnsanı kucaklar gibi huzur veren doğanın kollarına bıraktım kendimi.Yumuşak ve birazcıkta soğuk olan kumun üzerine oturup,denizin kıyıya vuran sesini dinledim.
Üzerime çöken bu huzurdan tedirgin oldum.Yerimden doğrulup orman yoluna girdim.Yavaş yavaş ilerlemeye başladım.İlerlerken korkudan olsa gerek her duyduğum hışırtı da takip edildiğimi sandım.
Ağaçları izlemeye başlamıştım ki pıt diye sesle,bir acı girdim boynuma.Başımı çevirip bakmaya çalışırken gözlerim bulanıklaştı.Boynuma donkunğumda saplanan şeyin bir kalem inceliğinde ok olduğunu anladım.Çıkarmaya çalışırken gücümün tükendiğini hissettim ve yere yığıldım.Göz kapaklarım yavaşça düştüler.
***
Başımıza ne geleceğinden haberimiz olmaz.Bu yüzden dostu düşmanı doğru seçmek gerekir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesimde Ki Ses
FantasyBazı insanlar hayatlarını saklanarak geçirirler fark edilmeden nefes nefese aslında senin hayatında öyle değil mi ? yani sende korkularından kaçarak yaşamıyor musun O zaman bu kitabın her satırını dikkatle oku çünkü hayat saklanarak geçmez. Bu kitap...