Eve yerleştik.Ev çok güzel olmuştu.Benim odam yine aynı döşenmişti yine ve bütün ev.Fakat bu evde ayrı bir hava vardı.
İki haftadır canımız çıkmıştı.Bahçeyle kimse ilgilenememişti.Bahçeye çıktım çimleri biçtim.Burası ormanın içinde olan bir yer olduğu için çok sık yağmur yağıyordu otlar çok uzamıştı.Bugün hava çok güzeldi yağmurlu fakat ılıman bir havası vardı bu kasabanın.
Bir hışırtı duyar gibi oldum arkama dönünce ne göreyim uzun zaman önce yolda çarptığım ve unutamadığım yeşil gözlü o çocuk.
-Sen burada ne arıyorsun ?
-Sen çimlerin içinde ne arıyorsan onu dedi gülümsedi.
-Ben sadece.. sen bana cevap ver ilk önce, sen burada yaşamıyorsun.
-Evet yaşıyorum.
-Benim taşındığım şehirde gördüm seni
-Hayal görmüşsün.
-Hayal değil.
-Neyse delilerle işim olmaz benim.Evime gidiyordum burası boştu kim taşındı diye bakmaya gelmiştim delinin tekiymiş anlaşılan dedi ve gitti.
Ağzım açık kalmıştım.Anneme anlatsam inanmayacağından derin bir nefes alıp olanları unutmaya çalıştım.Deliriyor muydum ? Bu olanlar gerçek miydi ?Duyduğum sesler,küçük kız ve bu çocuk.
Bahçe işleri bitti.İçeri girdim.
Annem;Ben Azra'ya gidiyorum hadi sende gel dedi.
Ben;Sen git.
Annem;Hadi ama kız bize güzel bir sofra hazırlamış.
Ben;O kadını sevmiyorum güzel tatlı bir kadın ama beni tedirgin ediyor.
Annem;Ayy Berennn sana da yaranılmıyor dolapta yemek var ısıt ye ben kaçtım.
Annem gitmişti.Olanları düşünüyorum neden bu olaylar beni buldu neden ben diyordum kendi kendime.Bir an kendimi kokladım.Bir kaç gündür duş almamıştım hemen banyoya girdim.
Banyodan çıkınca aynanın karşısında oturup kendime bakmayı seviyordum.Uzun siyah saçlarımı taramayı.Siyah gözlerim. sivri küçük kıvrımlı burnumu,dolgun dudaklarımı çok seviyordum ama solgun sarımsı ten rengimi değil.
18 yaşında bir geç kıza göre çok olgun gösteriyordum.Geniş omuzlarım,ince kıvrımlı hatlarım,uzun bacaklarımdan olsa gerek ve birazda ağır makyaj yapmamdan kaynaklanıyordu.
Üzerimi giyinip ,saçlarımı kuruttum.Kırmızı uzun kollu,v yakalı yakasından göbeğimin hemen üzerine doğru düğmeler inen bu tişörtü seviyordum.Üzerime siyah bir hırka aldım geceleri serin oluyordu,altıma da dar paça siyah kotumu giydim.Biraz makyaj yapıp, saçlarımı düzleştirici ile kalın bukleler yapıp hazırlandım.Kaç haftatır bahçeden dışarıya adım atmamıştım.Biraz atıştırp beyaz converslerimi giyip dışarı çıktım.Bakalım başıma yine ne gelecekti.
Uzun süre düm düz evlerle dolu sokağımızda ilerledim.Yan yola saptım sonra diğer yola,diğer yola...
Kasabadan çıktığımı çok geçmeden farkettim.Evler bitmiş karanlık yolda ilerliyordum.Rüzgar yüzüme tatlı tatlı esiyordu,kalbim çok hızlı atıyordu,nefesim daralıyordu.Korkmaya başladım korkudan titriyordum.Karanlıktı,karanlık.
Şu küçük kız,sesler aklımda yankılanıyordu tam geri dönecektim ki yine ses duydum.
Emin adımlarla yolun kenarından bir yola dönüşmüş ormana giden bir patikaya doğru ilerledim.Ağaçlar çok güzel gözüküyordu.Büyük,koyu gövdeli,gür yapraklı ağaçlar.Harika,sert bir toprak kokusu vardı.Patikadan yürümeye devam ettim bir gölge görür gibi oldum.Bir adamdı bu siyah ceketini gördüm arkası dönüktü hızlı bir şekilde yürüyordu.Bende hızlandım.Kocaman bir ağaç vardı tam arkasına saptı bende arkasından ve ne göreyim kimse yok.Sanki ağaç adamı yutmuştu.Korkudan kalbim duracaktı sanki.Koşmaya başladım takıldım düştüm tekrar yerimden kalktım asfalt yola çıktım daha kolay koşuyordum.Kasabaya girdim nefes nefese kaldım.Hemen ileride ki markete girdim.
-Suu diyebildim yere yıkıldım.
-İç dedi iri gövdeli esmer adam.
-Teşekkürler.
-Daha iyi misin ?
-Evet teşekkürler.Buyrun dedim para uzattım.
-Bu seferlik bizden olsun.
-İyi günler
-Size de iyi günler genç bayan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesimde Ki Ses
FantasyBazı insanlar hayatlarını saklanarak geçirirler fark edilmeden nefes nefese aslında senin hayatında öyle değil mi ? yani sende korkularından kaçarak yaşamıyor musun O zaman bu kitabın her satırını dikkatle oku çünkü hayat saklanarak geçmez. Bu kitap...