Evin yolunu tuttum.Hızlı bir şekilde ilerliyordum.Biri seslendi.
-Beren!
Arkamı döndüm yine o çocuk.Bana doğru ilerliyordu olduğum yerde dona kaldım.Yanıma geldi bana yaklaştı yeşil gözlerini bana doğrulttu.
-Merhaba deli.
-Sensin deli.
-Kim gecenin bir yarısı dışarıda dolaşır?
-Senin gibiler mi?
-Sen kızsın ben erkeğim ama aramızda fark var başına bir iş gelse kendini savunamazsın.
-Ahh öyle mi?
-Evet öyle.
-Neyse senle uğraşamayacağım dedim.İlerlemeye başladım ki bir şey farkkettim bu çocuk benim ismi mi nereden biliyordu.Durdum ona doğru ilerledim.
-Ben sana ismimi söylediğimi hatırlamıyorum nereden biliyorsun.
-Bahçedeyken söyledin ya.
-Hayır söylemedim!!
-Sen gerçekten delisin dedi.
Gözleri o kadar güzel bakıyordu ki adeta insanın ruhunu delip geçiyordu.Yine salak gibi ağlamaya başladım.
-Benimle doğru düzgün konuşmayacaksan bir daha karşıma çıkma dedim.
Yağmur yağmaya başladı, bardaktan boşalırcasına yağıyordu.Saçlarım ıslanmış çim gibi parlıyordu,makyajım akmıştı ama rahatsız olmuyordum.Bir süre ona baktım sonra koşmaya başladım.Yanımdan geçen arabaların ışıkları gözüme patlayan bir ışık bombası gibi geliyordu.Öylece o güzel gözlerine baktım ve koştum.Acaba tekrar benimle konuşacak mı diye merak ediyordum.Eve sessizce girdim ve bir oh çektim.Annem daha gelmemişti.Kapıdan içeri girince geniş bir salonumuz vardı.Girişteki salon üç odaya açılan kapısıyla ve bir merdivenle çevriliydi eski evimizden getirdiğimiz mobilyalar vardı yolda biraz asar görseler de hala iyi durumdaydılar evde ki en sevdiğim yerdi.Merdivenlerden yukarı çıktım burada minik bir salon yine üç odaya açılan kapı,salonun ortasında büyük dantel örtülü bir masa vardı.Odama girdim,üzerimi çıkardım.Saçlarım sırıl sıklam olmuştu.Hemen kuruttum.Kapı tıkırdadı kesin annemdi.Allahtan üzerimi değişince gelmişti.
-Anne daha gelmeyecek miydin ?
Diyerek merdivenlerden aşağı indim.Salona baktım , koltuklar boştu,mutfağa gittim kimse yok,misafir odasına gittim yine kimse yok.Son olarak annemin giysilerle dolu ütü odasına gittim kimse yoktu.Olduğum yerde dona kaldım kıpırdayamıyordum.Oda kare şeklindeydi.Üç duvar enine boyuna dolapla kaplıydı,aynalı,kahverengi dolap.Benim durduğum yer kapının olduğu duvar askılarla doluydu.Tam karşı dolabın önünce kıyafet yığını vardı.Kıyafetlerin altından ses geldi.
-Saklambaç oynayalım mı ?
-Allahhhh ! dedim evin kapısı yıkar gibi geçip kendi mi Azra ablanın evine attım.Yüzüm bem beyaz olmuştu.Zile bastım hemen kapı açıldı.
Azra ablam;Aa Beren hoşgeldin bende tam mutfağa gidiy....
Ben;Yine oldu diyerek ağlamaya başladım.
Azra ablam;Ne oldu.
Ben;Yine bir ses bu sefer orada biri olduğuna yemin bile ederim.
Annem diğer odadan giriş kapısında durmakta olan bize doğru ilerleyip yanımıza geldi.
Annem;Yine ne oldu Beren!
Ben;Ses duydum anne ses!
Annem;Yine mi? Burada da mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesimde Ki Ses
FantasyBazı insanlar hayatlarını saklanarak geçirirler fark edilmeden nefes nefese aslında senin hayatında öyle değil mi ? yani sende korkularından kaçarak yaşamıyor musun O zaman bu kitabın her satırını dikkatle oku çünkü hayat saklanarak geçmez. Bu kitap...