6

77 17 5
                                    

Son bir kaç aydır olan durumlar haliyle hepimizi derinden etkiliyordu. Ama ne olırsa olsun artık işlerimize dönmemiz gerekiyordu. Kalbimizdeki bu derin sızı,toparlanmamıza müsade etmese dahi,biz kendimizi toparlamak zorundaydık. Gündelik hayata devam etmeli,zorluklarla yüzleşmeli ve onlardan kaçmamalıydık.

Sabah kalktım ve tavana dalmışken aklımdan bunlar geçti. Aşağıya indim kahvaltı için ve herkes ile bir konuşma yapacaktım. Belki de bu konuşma bizim yararımıza olacaktı.

Aşağıya indim ve kahvaltıya başlamışlardı bile.

"Günaydın,nasılsınız?"

Emma sıcak bir gülümseme ile iyi olduğunu anlatıyordu sanki. Hemen george'un yanındaki sandalyeye oturdum ve kahvaltıya başladım.

"Ben sizinle bir şey konuşmak istiyorum da." Deyince meraklı gözlerin hepsi bana döndü.

"Ne oldu?" dedi jane.
Anlamaz bakışlarıyla beni derinden dinlediklerini fark ettim. Daha fazla meraklandırmadan konuşmaya geçtim.

"2 aydır hepimiz buradayız ve,işlerimizi,okulunuzu,genel olarak her şeyi aksatıyoruz. Evet,acımız var ama evde oturmak bir şeye yaramıyor değil mi?
Mesela jane. Okulunu bitirmedin ve aksatıyorsun. Lily  şuan o başlayamaz. O daha iyi değil ve kendini toparlayana kadar ona anlayış göstermeliyiz. Emma,Marcos,Stevee!
Hepimiz aksatıyoruz ve artık işlerimize geri dönelim,eski düzene geri dönelim artık. Ne diyorsunuz?"

"Aslında haklısın." dedi emma.
Herkesle konuşup fikirlerini aldıktan sonra bende fabrikaya gittim. Herkes haliyle şaşırmış olsa da,artık dönmenin vakti gelmişti.

Odama geçtim ve bir sürü dosya olduğunu fark ettim. Garip bir şekilde sevinmiştim buna. Çalışmayı özlemiştim sanki.

İşlerimi hallederken telefonum çaldı ve hemen baktım. Arayan Shep'ti. Son zamanlardaki samimiyetimizden dolayı ona bay demiyordum.

"Alo,Harry buraya gelebilir misin? Bir gelişme var. "
Duyduğum sözle,içimde garip bir hissiyat oluştu. Gelişme,ne olabilirdi?
"Tamam geliyorum ben. Yarım saate orada olurum."
"Tamam harry. Görüşmek üzere."

"Görüşürüz."
Son dosyaları da tamamladıktan sonra odamdan çıktım ve asistanıma,bir kaç saat gelmeyeceğimi arayan olursa bir arkadaşım da olduğumu söylemesini istediğimi belirttim. Ve hemen shep'in evinin yakınlarındaki ofisine gittim.

"Hoşgeldin harry. İçeri gel yeni gelişmeler var."
"Hoş buldum. anlat seni dinliyorum."
Bunu söylemek pek hoş olmasa da,anlatmalıyım."

"Biliyorsun,fred bıçaklanarak öldürülmüştü ve katil o kadar zekiydi ki bıçakta zerre parmak izi yoktu. Fred üst katta ki lavaboda ölü bulunmuştu. Ve sen de bana o sırada kimsenin yukarı çıkmadığını herkesin yılbaşı hediyeleri verdiğini söylemiştin. Şu an kestra ile bulduğumuz sonuçlar seni pek mutlu etmeyebilir harry. Bunu sana söylemeli miyim diye çok kez düşündüm. Ama eğer bu işte berabersek kuzenlerin dahi olsa senin de benim kadar bazı şeylerı bilmeye hakkın var."

"Ne oluyor daha fazla korkutmayın beni."

"Harry bak, fred'e yılbaşından önce ki 1 ay tehdit e-mail'leri gönderilmiş. Ve bu çok profesyonel biri. Mesaj içeriklerine bakmak istersen al bak."

"Ne e-mail'i? Anlamadım. Neyi düşündüğünüzü söyler misiniz artık kafam karıştı da."

"Marcos harry. Marcos."

KAFAMDAKİ SESLER|°BİTTİ°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin