14

39 8 0
                                    

Ben Marcos, Marcos Frauler. Küçük yaşta babamı kaybedip,ardından annemin başka bir adamla evlenmesine,sonrasında annemin gözlerimin önünde ölmesine şahit oldum. 9-10 yaşlarındaydım. Annem iş için sık sık New York'a giderdi. Üvey babam Charles,annemin gitmesini fırsat bilip beni küçük kiler odasına kitlerdi. Sonrasında çıkarır,zorla yemek yaptırır,beğenmezse kemeri ile acı çektire çektire döverdi. Ve eğer anneme söylersem daha beter döveceğini söylerdi. Bende ondan korkar,sesimi çıkaramazdım. Annemi kaybettikten sonra beni yetiştirme yurduna bıraktı. Bende diğer çocuklar gibi güzel bir geçmişim,çocukluğum olsun isterdim. Ama sessiz koridorlar,renkli basamaklar en yakın dostlarım olmuştu. Ve bana kimse sahip çıkmadı. Ne teyzelerim,ne kuzenlerim. Zamanla alıştım. Büyüdüm,üniversite bitirdim. Bir yazılım firmasında çalışıyorum. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Ama çoğu zaman çok garip oluyorum..

Üvey babam Charles beni döverken "Ağlarsan daha kötü vuracağım." Derdi.
Benim psikolojimi etkilemişti. Tramvaydı belki de.

Kuzenlerim ile aram iyi oldu sonra. Ama ben unutmadım,bana yetim bir çocukmuşum gibi davranışlarını. Fred'in "ıy marcos gelmesin ıy." Deyişini.
Dedim ya,bana hiç sahip çıkmadılar. Sonra da eskisi gibi olmaya çalıştılar. O kadar nefret ediyorum ki hepsinden. Bana sahip çıksalardı bende mutlu bir çocukluk geçirirdim.

Sonra yılbaşı gecesinde toplandık. Hediyeler verildi, bende yukarı çıktım. Fred banyodaydı. Ona baktım ve o da "ne oldu?"dedi. Ne mi oldu? Benden çaldığınız çocukluk mesela. Onu banyoya kitledim. Kemerimi çıkarttım ve vurmaya başladım. Her vuruşumda hızımı arttırırken vururken de "Ağlarsan ses çıkarırsan daha kötü vuracağım." Dedim. Sonra cebimdeki bıçağı çıkardım ve ona sapladım. Gözlerini son kez gördüğümde,o acı çekişini anlamıştım. Ama bu bana iyi hissettiriyordu. Bıçağı temizledim ve yok ettim. Aşağıya indim çoktan oradaymış gibi gözükmek için koltuğa oturdum telefonumla oynadım. Hediyem nerede onu arıyorum gibi hareketler yaptım. Sonra kim gördü bilmiyorum,ama isminin shep olduğunu öğrendiğim polis evi aramaya geldi.

Bende jane'e bakıp "korkma tatlım hiç bir şey olmayacak." dedim.
Polis geldi,ve cesed bulduğunu söyledi. Lily çığlık kopardı. Çok mutlu oldum,küçükken atamadığım çığlıkları artık onlar atmalıydı.
Sonra sorguya alındık ama ben öldürmediğim için hiç sorun yoktu.

Harry'nin evinde kaldığımız sürede onunla konuşup,katilin kim olduğunu bulmak için shep ile konuşmamız gerektiğini söyledim. Katili aramalıydık. Bulmalıydık.

Orada kaldığım zaman içinde yeni bir kurban arayışı içerisindeydim. Geceleri düşünürdüm. Sabahları katili arardım. Ben öldürmedim ki fred'i. Bulacaktık dimi yani?

Ben,benden çaldıkları çocukluğumu onlara çok kötü ödeteceğim.

KAFAMDAKİ SESLER|°BİTTİ°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin