***
Üzerimde ki elbiseyi düzelttim. Bir Banshee'nin yapmaması gereken bir çılgınlık yapmak üzereydim. Şelalenin orada düzenlenen partiye gidiyordum. Gürültü, içki ve erkeklerin bolca bulunduğu bir yere.
Şimdiden pişmandım. Sesler çok yoğun olmayacaktı çünkü bugün sesleri az duyduğum günlerden biriydi. Kaynaşmam gerekiyordu ve Elena beni davet ettiği için onu reddetmek istememiştim.
Yalnızlık bir Banshee'ye özgüydü ancak eski hayatıma dair ne kadar şey koparabilirsem o kadar iyiydi. Ve bazen bir Banshee olmak dışında da birşeyler hissetmek istiyordum. Aşık olmak gibi. Belki bu biraz çocukça gelebilir ancak gerçekten hayattan soyutlanmış birisi olarak ne istemem gerektiğini bildiğimi söyleyemezdim.
Yeşil ve omuzlarımın yarısını kapatan elbisenin üzerine parfüm sıktım. Makyajım düzgündü. Sadece tenim fazla solgun duruyordu, onun dışında bir sorun yoktu. Nefes aldım ve herşeyin güzel olacağını kendime tekrar ettim. Bir parti...en fazla ne kadar kötü olabilir ki?
Gözüm masanın üzerinde ki gazeteye çarptı. Dün gece iki genç çift öldürülmüştü. Hayvan saldırısı olduğunu düşünüyorlardı. Daren Malloy ve Brooke Fenton. Bunların kim olduğunu bilmiyorum ancak içimdeki kötü ses buna gecenin bir vaktinde görmüş olduğum kabusun sebep olmuş olabileceğini söylüyordu.
Öyle olmamasını ummaktan başka çarem yoktu. Kabus gördüğümde herşey normal çığlıklardan daha kötü sonuçlanırdı. Babam buraya da çığlık odası yaptırmıştı. Pahalı ve ses geçirmez çelik odam kabuslarda işe yaramıyordu. Oraya gitmek için uyanık olmak gerekirdi.
Annemden arabayı kullanmak için izin aldım. Zar zor izin verdi çünkü oraya yürüyerek gidemezdim. Şelale yakında değildi. Elena'nın attığı konuma bakarak arabayı sürmeye başladım. Çok iyi değildim ama normal bir hızda kullandığımda sorun olmuyordu.
Partinin sesi geliyordu. Şelale kısmının buranın adıyla alakalı olduğunu sanmıştım ama cidden burada şelale vardı. Kamp ateşi yakılmıştı. Bonnie ve Elena ateşin yanındaydı. Yanlarına yaklaşmadan seslerini duydum.
"-ve o bakışları kalbini delip geçti." Elena Bonnie'ye güldü, "Yapma Bonnie." İleride gülümseyen Stefan'ı gördüm. Onları dinliyordu. Yanına Caroline gittiğinde ona içki içmeyi teklif etti. Zorladı demek daha uygundu. Bu kız iyi birisi gibiydi ama pek hoşlanmamıştım.
Bonnie yanlarına gittiğimde bana selam verdi. Gülümsedim ve bira alıp ateşe ellerimi uzattım.
"Nerede o?"
"Bilmiyorum. Medyum olan sensin, sen söyle." Elena güldü. Bilmiyormuş gibi sordum, "Medyum?" Bonnie gülümseyerek cevapladı, "Büyük annem yaşlı bir kadındır. Babam onun delirmiş olabileceğini söylüyor. Çünkü geçen gün bana bir medyum olduğumu söyledi. Bu da aramızda bir espriye dönüştü." Elena kıkırdadı.
"O halde bulmayı denemeye ne dersin?" Bonnie sırıttı, "Bunu unutmuşum. Bana bir saniye ver." Elena yerden bir bira şişesi aldı, "Sana bir küre lazım ." Uzattı, "Tada!" Bonnie kıkırdayarak şişeyi elinden aldı.
"Pekala..."
Şişeyi almak için Elena'nın eline dokundu. Bir saniye kadar donduğunda elini geri çekti, "Ne?"
"Bu tuhaftı. Sana dokununca karga gördüm. Sis ve bir adam." Elena ona tuhaf tuhaf baktığında kaşları havaya kalktı. Sanırım Bonnie doğru birşeyler söylemişti.
"Sarhoşum. Medyumlukla alakası yok. Gidip bir şişe daha alayım." Ve ardından yanımızdan ayrıldı. Elena inanmışa benzemiyordu
"Pekala? Sanırım Bonnie tutturdu ha?" Aniden silkelendi ve kendine geldi, "Sadece tesadüf olmalı." Bana söylemeye niyetli değildi. Yalnız kalmayım diye davet etmişti, hemen güvenmesini beklemiyordum zaten. Bonnie'den çok güçlü bir enerji hissediyordum. Kendisini keşfederse güçlü olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Banshee'nin Göz Yaşları -Mystic Falls'da Banshee-
FantasyGüçlerini kontrol edemeyen bir Banshee tehlikelidir. Kontrol edene kadar hem kendisine hemde çevresine zarar verir. Ancak kontrol ettiğinde...ne kadar büyük bir güce ulaşacağını kimse bilemez. *** Uzun zaman sonra ilk kez yeni bir kurguya başlıyorum...