-Delirmek üzere-

171 11 4
                                    

Scarlett Gwendolyn Darach...

Camdan içeriye giren rüzgar saçlarımı burnuma ve ağzıma doğru itiyordu. Gözlerim kapalıydı ama yoğun bir güneş hissetmiyordum. Hava yağışlı bir modda olmalıydı. Gözlerimi açtım ve baktım. Balkonun kapısı açılmış ve perdeler kenara kaymıştı. Rüzgar çok şiddetliydi bu yüzden buna şaşırmadım.

Esneyerek doğruldum. Güzel bir uyku çekmiştim ama uzun zaman sonra duyduğum sesler beni bir tık sinir etmişti. Eski kabilem ve sevgili ailem bugün birisini diriltmemem için bana nasihatlerde bulunmuştu. Esther Mikaelson ise uyanacağı  için heyecanlıydı. Kimseyi susturmadı çünkü onun geri gelmesini istediğimi ve istediğimi daima alacağımı biliyordu.

Gelmesi gerekiyordu çünkü Klaus ile ne kadar barış anlaşması imzalamış da olsak ondan alacağım bir intikamım vardı. Herkesin psikolojisini bozduğunu ve beni bir oyuncak gibi oradan oraya kaçırdığını unutmuş değildim. İntikam alma işini başkası  yapacak olsa da her türlü işimi görecekti. Klaus Mikaelson ya ölecekti ya da çok büyük acılar  çekecekti. Bana yaptığı davranışları sindiremezdim. Bunu geçtim diyelim, Elena ve Katherine'in intikamını almam şarttı. Onlar ne kadar bir şey yapmayacağıma ikna olmuş olsa da...

Camdan bir esinti sesi daha geldiğinde Klaus'un geldiğini anladım. Bugün malzemeleri tamamlayacağını zaten biliyordum. Her sesi duymanın avantajları. Bazen geleceği göremesem bile ölü şamanlar ağzını tutamadığı için bazı şeylerden haberdar oluyordum. Bir Banshee ve cadı melezinden düşünceler saklanılamazdı. Yanında bir cadı ile gelen Klaus'a döndüm.

Kızıl saçlı ama siyahi bir kadındı. Ona sadece bir defa baktığımda başını eğdi. Demek sandığımın aksine beni tanıyan hala bir kaç kişi varmış...

Oysa çok emindim bu zamanda beni kimsenin bilmediğine. Sadece Bennettler vardır diye düşünmüştüm ama belli ki hala beni bilen bir grup insan var. Kadın elinde büyük bir çanta taşıyordu. Konuşmadan odanın ilerisinde ki koltuğa ilerledi ve oturdu. Klaus kadını izlemeyi bırakıp bana döndüğünde çoktan kaşlarım  havada onu izliyordum.

"Malzemeleri sonunda tamamladın demek?"

"Uzun sürdü." Abartıyordu. En fazla 3-4 gün sürmüştü. Eminim gösteriş yapıyordur diye düşünürken düşüncelerinde gerçekten böyle düşündüğünü gördüm. Pekala, vampir ve kurt melezi olduğu için bunu normal karşılamaya çalışacağım. Çünkü malzemeler hiç kolay bulunan şeyler değildi.

Ellerimi kavuşturdum, "Öncelikle size söylemeliyim ki buraya gelmek yerine beni çağırmalıydınız çünkü odamda ölü diriltmek için pek hevesli sayılmam. Diğer kimsenin de haberi yok. Odam ses geçirmez olduğu için henüz haberleri yok ama bir ölünün dirilişi yüksek ses getirir. Ne olursa olsun duyacaklardır." Klaus anlamadı. Hâlâ davetli olmadığı için dışarıda bekliyordu.

"Ruhani olaylar işte. Sen cadıyı al ve ormana git. Sonra beni götür." Hiç memnun olmayan bir şekilde, koltuktan kalkmış ona gelen kadını kucakladı ve kayboldu. Bende balkona çıkıp bekledim. İki saniye sonra tekrar geldiğinde beni kucağına aldı. Gözlerime baktı ve hızlı bir şekilde beni ormana götürdü. Onun için yavaş bile denilebilirdi çünkü ağaçların rengini seçiyordum. Beni gezdiriyordu sanki.

Durduğumuzda beni yere indirmedi.  Ona baktım ve anlamasını bekledim ancak o sırıtarak cadıya doğru ilerledi. Gözlerimi devirdim ve onu gıdıklayacak bir acı gönderdim. Öksürerek beni yere indirdi. Bu sefer sırıtan bendim. Bu tür oyunların sırası değildi. Boğazımı temizledim ve kadına işaret edip yanıma gelmesini söyledim.

"Ne yapacağını biliyor musun?"  Çantada ki malzemelere baktı, "Büyüyü ben mi yapacağım?" Cıkladım. Kadının neden geldiğini bildiğini sanıyordum.

Banshee'nin Göz Yaşları -Mystic Falls'da Banshee-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin