Okurken İnsan İnsan - Fazıl Say
Faulkner's Sleep (D-Moll) - Evgeny Grinko
Zombie -The Cranberries
İt's Snowing Like İt's the End of the World -Krobak
şarkılarını dinlemenizi öneririm.Jisung
Babam ile kahvelerimizi içmeye devam ettik kimse konuşmuyordu, bende konuşma başlatmak istemiyordum. "Okulun nasıl gidiyor, Hyunjin nasıl?" dedi babama baktım ve konuştum. "İyi iste her zamanki gibi o da" babam gülümsedi ve kahvesini içmeye devam etti. Babam Hyunjin'i severdi, annem ile Hyunjin'in annesi iyi arkadaşlardı biz o yüzden tanışmıştık Hyunjinle küçükken.
"Telefonum çalıyor Jisung sen burada kal ya da gezebilirsin ben seni ararım." başımı salladım ve oturduğum yerden kalktım, asansöre bindim ve en üst kata bastım. Terasa çıkıp hava almak istiyordum sadece, belki öyle rahatlayabilirdim. İçimde bir his vardı ve kötü hissettiriyordu, karnım ağrıyordu. Terasa çıktım ve aşağıya baktım, burası çok yüksekti. Sırtımı duvara yasladım ve telefonumu elime aldım, minho'ya mesaj attım.
jisung: minho
jisung: nasilsin?
minho: iyiyim jisung sen
jisung: iyiyim bende ne yapiyorsun
minho: evde oturuyorum oylesine sen ne yapiyorsun?
jisung: bilmiyorum oturuyorum
minho: neredesin
jisung: sirketteyim minho terasta oturuyorum, burası sessiz ve guzel tam bana göre
minho: neden sirkettesin ki, bir sey mi oldu
jisung: babamin sirketindeyim, benim burada calismami istedigi icin her hafta buraya geliyorum cok sacma degil mi
minho: sen orada calismak istiyor musun, dogru sey senin istemendir eğer istemiyorsan seni zorlayamazlar
jisung: istemiyorum minho, ama babama soyleyemem bunu korkuyorum.
minho: seni cok iyi anliyorum jisung, benimde durumum boyle ama en azindan ben varim burada senin icin benimle her seyi konusabilirsin
jisung: biliyorum, bu yuzden sana yaziyorum minho her seyimi istekli dinleyeceğini biliyorum.
minho: simdi gitmem gerek jisung, hep burdayım ben senin icin. Eger simdi gitmezsem ozel hocam annemi arayıp gelmedi diyebilir.
jisung: tamam minho iyi dersler
minho: tesekkur ederim
minho: seni cok seviyorum jisung |
Telefonumu bıraktım ve asansöre bindim, rastgele bir katta indim daha sonra ise koltuklardan birine oturdum. Kimse yoktu bu yüzden kendimi biraz da olsun rahat hissetmiştim böyle bir yerde kendimi rahatsız hissetmemek elimde değildi. Burada yanlış bir davranış yaparsam babama bir şey söylerler diye çok korkuyordum. "Merhaba Bay Jisung." dedi arkamdan birisi. Hemen ona baktım ve gülümsedim ellerimi cebime sokarak oturduğum yerden kalktım. "Kaçıncı kata gidiyorsunuz? Beraber gitmek ister misiniz?"
"Teşekkür ederim ama gerek yok, babamın yanına gideceğim." dedim ve hızlıca asansöre doğru yürümeye başladım. Arkamdan o kişi de geliyordu, çok rahatsız edici bir durum olması dışında kendimi çok daha kötü hissetmeye başlamıştım. Nefesimi düzene soktum ve asansöre bindim daha sonra ise babamı aradım. "Alo baba beraber dışarıda yemek yemeye ne dersin? Seni şirketin kapısında bekleyeceğim." dedim ve zemin kata bastım. Yanımdaki kişi de zemin kata gideceğini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baş belası - hyunin [minsung]
FanfictionBaş Belası. "Sen bir şey yapmadın sevmek suç değildir Jeongin. Sen Hyunjin'i çok sevdin, o da ilk başlarda öyleydi. Dediğin gibi değişti, sende değiştin Jeongin'im. Biz seninle çok saka yapardık, şimdi seni izliyorum da hep ağlıyorsun be miniğim. G...