Taehyung
İşlerimiz çok karışıktı, karakola gelmiştim. Jungkook odasında kahvesini içiyordu yanına gittim ve kapıyı çaldım. Göz altları mosmor olmuştu, ona endişeli bir şekilde baktım. "Uyumadın mı sen?" dediğim zaman gülümsedi ve kahvesini içmeye devam etti. "Hayır tatlım, nöbet tuttum.." dediği zaman sandalyeye oturdum ve geriye yaslandım.
"İyi bir haberim var, kızın nerede olduğunu bulduk. Bir kaç saate ekip yollayacağız." dedi. Gülümsedim, "Umarım bu yaptıkları son olur." dedim ve derin bir nefes aldım, Jungkook masasının üstünden bir dosya verdi ve incelememi istedi.
"Belki de zorla yapmış, şantaj, tecavüz, tehdit? Emin değiliz, emin olmak için bir şeylere ihtiyacımız var." dediğinde dosyanın sayfalarını çeviriyordum. "4 çocuk intihar mı etmiş? Gerçekten mi, zorlama gibi duruyor ama ya değilse Kook?" dedim ve dosyayı incelemeye devam ettim.
"Onu bunu bırak, Jeongin nasıl?" dediği zaman dosyayı masaya koydum. "Nasıl olsun Kook, Jisung öldüğünden beri iyi değil. İlaçlarını düzgün kullanıyor ama kendisi eskiye dönüyor gibi hissediyorum korkuyorum." dedim.
Jungkook geldi ve eliyle saçlarımı okşadı, sürekli bana güvence veriyordu. Onu seviyordum. "Merak etme, lütfen. O iyi olacak, sadece üzgün. Jisung onun en yakın dostu belki de kardeşiydi. Sen demiyor muydun Jisung bizim kardesimiz diye, normal sevgilim. Üzülecek." dediği zaman kafamı salladım.
Uzulmesi gayet normal bir şeydi, onlar hep beraberdiler. Her şeyi birlikte yapıyorlardı...
Hyunjin
Resim atölyesinde geldim ve Park Sim'i resim yaparken buldum. Kulağında kulaklığı vardı yani geldiğimi duymamıştı, saçları hafif sarı gibiydi, gözleri ise ela. Arkadan bakılınca gerçekten de güzel duruyordu, ensesine dokundum ve bana bakmasını sağladım.
"Ah Hyunjin-ah! Duymamışım." dedi ve gülümsedi aynı şekilde ona gülümsedim ve yanına oturdum. Normalde birilerine bu kadar ısınmazdım ama bilmiyorum, Park Sim iyi biriydi. Anlamıştım. "Sorun değil, ne çiziyordun." dedim ve çizdiği resime baktım, pek de bir şey yoktu açıkçası.
"Uzaktan bakarsan bir şeyler olduğunu anlayabilirsin. Yani ben görmüyorsan diye söylüyorum." dedigi zaman oturduğum yerden kalktım ve geriye doğru gittim. Resime tekrardan baktığım zaman ise birleşen bir şeyler olduğunu gördüm, bir çocuk vardı. Bisiklet süren.
"Bu gerçekten iyi iş. Çok beğendim." dediğim zaman gülümsedi ve önlüğünü çıkardı. Boyaları toplamasına yardım ettim ve beraber koltuğa oturduk. Onunla konuşurken telefonuma gelen mesajları dahi görmemiştim.
Jeongin - Jisung WhatsApp Konuşması
jeongin: hey dostum!
Gönderildi 10.11jeongin: olmedin degil mi? jisung bana lutfen mesaj yaz, buna ihtiyacim var.
Gönderildi 10.11jeongin: jisung... hadi ama bu yaptigin sikik sakalardan biri degil mi, minho cok perisan oldu. senin gelmeni bekliyor, lutfen onu yuzustu birakma ve yanimiza gel.
Gönderildi 10.12jeongin: sen gittikten sonra aramiz bozuluyor gibi hissettim biliyor musun, hyunjin mesajlarima gec bakiyor. Minho ise cok kotu bir durumda dersleri dinlemiyor ve beden dersinde oyun oynamiyor. inanamazsin biliyorsun degil mi? oyun dahi oynamıyor.
Gönderildi 10.13jeongin: gercekten seni ozledim jisung bana bunlarin saka oldugunu soyleyin, yazacak bir sey bulamiyorum. gunumu anlatacagim kimsem yok, sorunlarima senden baska kimse yardim etmiyordu jisung... sen orada ne yapiyorsun bilmiyorum ama ben seni cok ozluyorum.
Gönderildi 10.14
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baş belası - hyunin [minsung]
FanfictionBaş Belası. "Sen bir şey yapmadın sevmek suç değildir Jeongin. Sen Hyunjin'i çok sevdin, o da ilk başlarda öyleydi. Dediğin gibi değişti, sende değiştin Jeongin'im. Biz seninle çok saka yapardık, şimdi seni izliyorum da hep ağlıyorsun be miniğim. G...