Dostlarım yepisyeni bir bölüm ile gelmiş bulunmaktayım.
Bugün spora gittim de bünyem kaldırmadı o yüzden bölümü atamadım. Kusura bakmayın.
Umarım severek okursunuz ve beğenirsiniz. Ben çok eğleniyorum. Bu çiftinde psikolojisi bozuk dkeşdleldlel
Bölüm Şarkısı: İkilem- Kaybolurum Gülüşünde
Yorum yapmayı ve oy atmayı unutmayın.
İyi okunalar çavolarım ❤️
Neden sırıttığımı anlamadan konuşmadan çıktım. Daha önce kafamı birinin ısırmak isteyeceğini hiç düşünmemiştim. Mesajı hatırlamak nefesimi üfleyerek gülümsememe neden olurken hala açık olan ekrandan rehbere girdim. Fotoğrafını görebilmek umuduyla rastgele kaydettiğim numarasının üzerine tıklayıp Çağan diye düzelterek ekranı kapatmadan düşünceli bir şekilde bakışlarımı camdan dışarı doğru çevirdim.
Aklımı bu kadar meşgul edeceğini tahmin etmemiştim, üstelik sadece bir gündür konuşuyor sayılırdık. Benim onu tanımadığım kadar onun beni tanıyor olması biraz rahatsız hissettirse de tuhaf ama güzel enerjisi bu hissi bastırmaya yetiyordu. Çağan... Adı güzeldi, duygularını ifade edişi güzeldi, biraz şapşal gibi olsa da bunu içtiği alkole bağlamayı tercih ediyordum.
İç çekerek başımı eğik olan çizim masasına yaslayıp kızıllaşan güneşin ve yeşil ağaçların uyumuna bakarak düşünmeye devam ediyordum. Şu zamana kadar ki konuşmalarımızı göz önüne aldığımda art niyet sezmemiştim. Niyeti kötü olsa, şarjım az dediğimde ailemden daha ince düşünceli davranması biraz saçma olurdu. Ya rolünü gerçekten iyi oynuyordu ya da gerçekten rol yapmıyordu.
Boş bakışlarla izlediğim gökyüzüyle olan bakışmamı ve düşüncelerimi dağıtan kapıyla başımı sıradan kaldırıp kapıya doğru çevirdim. Temizlik yapmak için dersliğe gelen ablaya tebessüm edip oturduğum yerden kalktım. Aklıma yeren eden Çağan'ı düşünmeye devam ederek çantamı ve proje tüpümü alıp elinde paspas ile bekleyen ablaya
"Kolay gelsin..." dedim. Başını gülümseyerek sallayınca yanından geçtiğim an çöp kovasında gördüğüm maketime hüzünle bakıp dışarı çıktım.
Uyumadığım için evrenin üstüme daha çok geldiğine kendimi inandırıp çantamdaki kulaklığımı çıkarttım. Cebimdeki telefonumu almak için hamle yaptığımda Çağan'ın uyarıları aklıma gelince kısa bir an duraksadım. Bakışlarım elimdeki kulaklığıma bir süre baktıktan sonra çantamın içine atarak dudaklarımı birbirine bastırıp sağa doğru kaydırdım. Neden söz dinlediğim konusunda en ufak fikrim olmasa da haklı olduğuna kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Sonuçta gerçekten birine ulaşmam gerekebilirdi.
Düşüncelerime gözlerimi devirip derin bir nefes aldım. Kimi kandırıyordun ki insanlara çok çabuk bağlanan bir yapım vardı ve aptal gibi yazdıklarından etkilenerek kendimce söz dinlemeye çalışıyordum. Her çocuğun temelde sahip olması gereken ilgili bir ailem olmadığı için uzatılan en ufak eli kendi içimde büyütüyordum. Zavallılık mı, yoksa bir umut mu olduğunu bilmiyordum ama bu kadar kısa sürede bağlanmanın yanlış olduğuna emindim.
Fakülteden çıkıp durağa doğru uyuşuk adımlarla yürürken adımlarımı izliyordum. Dün gece ödev yaparken kendimi motive etmek amacıyla dinlediğim tüm şarkılar zihnimde potpori oluşturduğunda mırıldandığım şarkı ağzımın içinde gevelemeye döndü. Yanımdan geçen insanların tuhaf bakışlarını görmezden gelerek durağa geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF ZAMANI {TEXTİNG}
Teen Fiction0556...: Bizim arkadaş birine aşık olmuş, bir baktım masadaki herkes bir aşk doktoru kesildi. 0556...: Sohbet etmeyi bıraktım, gözlerimi kapattım, düşündüm düşündüm... 0556...: Aşk dedim, acaba ne? 0556...: Cevabı merak ediyor musun? 0556...: Bu...