-33-

353 54 11
                                    

Merhaba ballarım, yepisyeni bir bölüm ile karşınızdayım. Umarım severek okuyacağınız ve beğeneceğiz bir bölüm olur.

Bölüm Şarkısı: Emir-Sudan Sebep

Medya: Çağan Emre Korkmaz

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar♥️



ÇAĞAN'DAN

Önümde bir sürü çizimin olduğu kağıtları elimdeki neştere benzeyen aletle kesmeye çalışıyordum. Benim bebeğimin hayatını sabote eden derslerim zorluğu ile biraz sinirlerim bozulmuştu. Sadece bir saattir kesim yaptığım halde hem fazlasıyla sıkılmış hem de fazlasıyla yorulmuştum. Aynı pozisyonda elimdeki neşter ile karton kesip duruyordum. Vera bunları tek başına yapıyordu bu zamana kadar. Neyse ki artık ben vardım. Bebeğimi doya doya izleyip bir de onun yükünü hafifletecektim.

Önümdeki kartonu dikkatle kestiğim sırada bakışlarımı Vera'ya doğru çevirdim. Dikkati o kadar çabuk dağılıyordu ki bir dakika önce yaptığı işi bırakıp anında başka işi yapabiliyordu. Tuhaf ve dağınık çalışıyordu, kesim yaparken bir yandan yazı yazmaya çalışıyordu. Telefonuna gelen bildirimleri kontrol ediyordu ve en komiği sabahtan beri ne hangi şarkıyı dinleyeceğimize karar vermiyordu. Bir şarkıyı açıyor saniyeler sonra değiştirip başka bir şey açıyordu. Tam bu şarkı kalacağını düşüneceğim şekilde eşlik edip ritmine uygun hareketler yaparken oflayıp tekrar değiştiriyordu.

Gülümseyerek bakışlarımı kartona çevirdiğimde onun da uzun uzun beni izlediğini hissediyordum. Siktir, aynı karşılığı aldığını görerek ilişki yaşamanın cilvesi inanılmaz hoşuma gideceğini tahmin etmemiştim.

Kesimi biten çizimleri, kartonları her ne haltsa kenarı kaldırdığımda Vera'nın ufak ufak bana yaklaştığını hissetmem başımı çevirerek gülümsedim. Tepkimi ölçer gibi biraz daha bekleyip artık umursamayarak tamamen yanıma oturunca başımı çevirerek ona baktım. Boy farkımız yüzünden başını kaldırarak bana bakınca direkt gözlerine baktım. Heyecanlandığını gizlemeden

"Böyle yakın olunca biraz şey oldum..." deyince artık geri durmak ya da onun beklentilerine karşılık vermemek gibi bir niyetim yoktu. Üzülüyordu, bunu görebiliyordum. Beni olduğum gibi kabul ediyordu.

"Ne oldun?" diyerek yüzüne gelen saçını yanağını okşayarak kulağının arkasına sıkıştırdım. Hoşuna gittiğini anlayacağım şekilde gülümseyip omuzlarını kaldırdı.

"Hoşuma gitti."

"Ne hoşuna gitti?"

"Yakın olmamız..." bana doğru tamamen dönüp biraz daha yaklaşarak "Sen..." dedi.

"Ben..." başını sallayıp gözlerime bakmaya devam etmesi yemin ederim içimde bir şeyleri eritiyordu.

"Çağan..."

"Efendim?" alt dudağını diliyle ıslatıp bakışlarını dudaklarıma çevirdiğinde benim de bakışlarım dudaklarına saniyelik olarak kaydı. Devamını getirmeyip sessizliğini koruyunca "Vera..." dedim.

"Hmm..."

"Seni öpebilir miyim?" sorduğum soruyu bekliyor gibi hızla başını salladı. Gülümseyip avuç içimi yanağına yaslayarak dudaklarıyla dudaklarımı buluşturdum.

TESADÜF ZAMANI {TEXTİNG}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin