-29-

1.5K 125 114
                                    

Merhaba ballarım yepisyeni bir bölüm ile karşınızdayım. Umarım severek okuyacağınız ve beğeneceğiniz bir bölüm olur.

Camila Cabello- Shamless

Medya: Love İşleri :')

Lütfen yorum yapmayı ve oy atmayı unutmayın çavolarım. Yazım hataları için kusura bakmayın, onları sonrasında düzeltiyorum.

İyi okumalar❤️❤️

Boynumda hissettiğim sızı ile elimi ağrıyan noktaya doğru yaklaştırıp yüzümü buruşturarak yerimde rahatsızca kıpırdandım. Başımı yasladığım sert zemine doğru yüzümü döndükten sonra nefesimi sertçe üfleyerek gözlerimi araladım. Gözlerimi yeni uyanmanın vermiş olduğu bulanıklıkla birkaç defa kırpıştırarak kendime gelmeye çalıştığımda başımı hafifçe eğdim. Koluma dolanmış olan dövmeli kolu fark ederek gözlerimi açıp başımı kaldırarak Korkmaz'a baktığımda aptalca bir tepki vermeden ondan uzaklaştım.

Koltuk kolçağına dirseğini yaslamış, uyumadığı için kan oturmuş olan ela gözleri geri çekilmemle bana doğru dönmüştü. Yorgun hali onu gördüğüm hallerinden bağımsız olması onun adına üzülmeme neden olmuştu ve uyuduğum için kendimi suçlu hissetmeye başlamıştım. Bir de yetmezmiş gibi adamı yastığım olarak kullanmıştım.

"Günaydın..." dedim, utancımı ve mahcubiyetimi gizlemek ister gibi kısık çıkan sesimle.

"Günaydın..." yorgun ses tonu, benimle uğraştığı dakikalara göre daha mağrur çıktığında omuzlarımı düşürüp dağılan saçlarımı umursamadan ona doğru döndüm.

"Hiç uyumadın mı?" oturduğu koltuktan aşağı doğru kayıp başını iki yana sallayarak gözlerini kapattı.

"Uyumadım." kendimi toparlamak için birkaç saniye etrafa bakıp bileğimdeki tokayla saçlarımı toplayarak koltuktan kalktım.

"Sen geç hadi eve, ben bizimkileri beklerim."

"Sen kendi işine bak." gözlerimi devirip kaşlarımı çatarak

"Ciddiyim, işime bakıyorum zaten. Daha var derse gitmeme." dedim. Tek gözünü aralayıp bana kısa bir bakış atarak gözünü tekrar kapattı.

Hareketsiz ve gözleri kapalı oturmaya devam etmesiyle belime yasladığım elimi bileğine doğru uzatıp çekiştirme planı yapacakken aniden bileğimi tutarak yerinden doğruldu. Refleksi karşısında bedenim yerinde duramazken kendine doğru çektiğinde yakın olan yüzlerimiz nefesimi tutmama neden oldu. Ela gözleri gözlerimin içinde gezinirken sert ifadesi yumuşayıp bileğime sardığı elini gevşeterek en az benim kadar olan bir şaşkınlıkla geri çekildi.

"Kusura bakma..." ellerimi ne yapacağımı bilemeden pantolonumun arka ceplerine yerleştirerek omuzlarımı kaldırdım.

"Sorun değil." aslında tepkisini yersiz bulmuştum, ben dışında ona kim zarar verebilirdi ki? Üstelik benim de zarar verebileceğim söylenemezdi. "Korkmaz hadi..."

"Ya sen gitsene okuluna." dedi, bezmiş bir sesle. Tepkisi yüzümde sevimsiz bir ifade oluşmasına neden oldu.

"İlk önce sen evine..."

"Ustalar gelir belki."

"Ee gelsin, ben buradayım."

"Tek başına idare edemezsin." nefesimi üfleyip köşede duran su sebilinden iki bardak su doldurup birini Korkmaz'a uzattım.

TESADÜF ZAMANI {TEXTİNG}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin