~ 🐢 ~
Dün sipariş ettiğim giysileri deneyip Hyunjin'e gösterdikten sonra birden ayağa kalkıp çekip gitmişti. Sebebini kesinlikle anlamamıştım ama sorunun bende olduğu çokça barizdi. Napmıştım acaba? Bu düşünceler kafamı yiyip bitirirken kapının zilinin çalınması ile düşüncelerimden ayrılıp ayağa kalkmıştım. Bugün okula gitmemiştim zaten cuma günüydü ve yorgun hissediyordum.
Dün Hyunjin'in çekip gitmesinden ardından gelmemesinden dolayı da nerede olduğunu merak ettiğim için okula gitmemiştim.
Kapı çalındığına göre gelen kişi Jisung olmalıydı. Saat daha erkendi, yani sonuçta ben okula gitmemiş olabilirim ama o gitmiştir değil mi?
Hyunjin'in gelme ihtimali bence çokça düşüktü. Siklemeyip kapıya doğru yöneldim. Daha kapının önüne bile gelmemişken Hyunjin anahtar ile kapıyı açıp içeri gitmişti.
Saçları dağınıktı, üstü başında öyle. Dün giydiği takım elbisenin gömleği karışmış ve birkaç düğmesi açılmıştı. Gömleğinin açık bıraktığı boynunda ise birkaç kızarıklık ve morluk vardı. Dudakları da şişkindi. Nedensizce içimde bir fırtına kopmuş gibi hissetmiştim.
Aptal değildim beni evlat edinen bu yakışıklı adamdan çokça hoşlanıyordum ve bana bakışları ve ani dokunuşları beni delirtiyordu ve ondan daha da etkilenmeme neden oluyordu.
Onu bu haliyle başka birinin yanından geldiğini görünce içim burkulmuştu. Daha fazla bu bitkin ve sevişmekten yorgun olan Hyunjin'e bakmamak adına gözlerimi kapattığımda yanağıma düşen yaş ile gözlerimin dolduğunu anlamıştım.
Garipti öyle değil mi? Sizi çocuk niyetine evlat edinen birinden hoşlanmak. Evet. Garipti. Her yerde yasal babam (?) Diye geçiyordu. Yani ben öyle biliyordum.
Gözlerimi açıp bana şaşkınca bakan Hyunjin'i takmayarak topuklarım üstünde arkama dönmüştüm. Çokta hızlı sayılmayacak adımlar ile odama gitmiş ve kapıyı kilitleyip yatağıma yüz üstü yatmıştım.
Saat erkendi 8-9 civarı falandı. Erken uyanmaya alıştığım için erken uyanmış ve Hyunjin'i merak ettiğimden okula gitmemiştim.
Merakımı gidermiştim.Farkında olmadan bile ağlıyordum.
Biraz uyusam cidden iyi gelebilirdi.
***
Uyandığımda telefonu elime alarak aklıma gelen ilk şey olan Jisung'un gelecek olması olmuştu. Belki de Seungmin ve Jeongin'i de çağırmak güzel olabilirdi.
Hızlı bir şekilde ikisine de mesaj atıp bana davet ettim çok bekletmeden olumlu bir yanıt alıp ev adresini attım. Saate baktığım da saat 3 falandı. Çoktan okuldan çıkmışlardır. Az sonra da Jisung gelirdi.
Hala yatağımda dikilirken nasıl bu kadar uyuduğumu düşünüyordum. E ama yuh saat 3 civarıydı.
Kapımın hafif bir şekilde tık tıklanması ile gözlerim oraya kaydı. Jisung gelseydi zilin sesini duyardım demmeki o değil.
Ayağa kalkıp kapıyı açtım. Kilitliydi. Kapıyı açtığımda önünde Hyunjin vardı.
"Felix az sonra arkadaşlarım gelecek aynı zaman da Jisung da öyle isterseniz bizimle beraber oturabilirsiniz"
"Ah tabi olur. Zaten az önce de Seungmin ve Jeongin'i de çağırmıştım. Sorun olmaz değil mi?"
"Tabii ki olmaz. Daha eğlenceli olur hatta"
"Peki ben giyinip geliyorum"kapıyı kapatıp nasıl bu adamın hiç bir şey olmamış gibi davranmasına şaşırıyordum. Hadi ama onun için normal olduğunu düşünüyorum.
Gerçi dün gece naptığı belliydi de kiminle yapmıştı? Sevgilisi falan mı? Iy şimdi bunun sevgilisi kız falandır öğk. Acaba arkadaşlarının yanında gelir miydi?
Her neyse giysi dolabımın önüne geçip mini bir şort ve onun üzerine ise şortu kapatacak şekilde olan bir sweat giyip aşağıya inmiştim.
(Hyunjin)
Felix'in gözlerinin dolduğunu gördüğüm an içim burkulmuştu. Hızla odasına gitmesi ile açıklama bile yapamamış öylece okula gitmediği için beni dağınık halde bulan Felix'e açıklama yapamamıştım. Gerçi ne açıklamaması yapacaksam? Dün seni öyle görünce azdım sana izinsiz dokunmamak için Minho'dan escort kadının telefon numarası isteyip dün seni düşünerek o kadını altıma aldım mı? Cidden eziksin Hwang Hyunjin. Ezik.
Dün onun canını yakmamak için bunu yapmıştım ama benim çokça canım yanmıştı. Aramızda birşey olmayan birisini aldatmış gibi hissediyordum. Kapının çalınması ile Minho, Chan ve Changbin'in geldiğini düşünerek kapıyı açmıştım. Ama karşımda çıkan sincap suratlı ile yüzümü buruşturup içeri geçmesi için çekilip salona geri dönmüştüm. Salak sincap.
"Felix nerede"
"Giyiniyordu yanına çıkma buraya gelecek"
"Sana soran olmadı" diyip üst kata Felix'in yanına çıkmıştı. Umarım giyinirken falan bacaklarına bakmaz yoksa o sincabı parçaladım.
***
(Felix)
En sonunda aşağıdan seslerin gelmesi ile Hyunjin'in arkadaşlarının geldiğini anlamış ve aşağıya Jisung ile beraber inmiştik. Jisung az önce gelmiş ve ben giyinirken odaya dalmıştı. Zaten Hyunjin'e ilgimin olduğunu bilen Jisung'a sabah ki manzarayı anlattıktan sonra Hyunjin'e olan nefreti artmıştı.
Aşağı indiğimiz de koltuklar da mor saçlı bir adam, okul müdürümüz bay Chris ve Hyunjin'e sarılan bir adet kahverengi saçlı biri vardı. Acaba sevgilisi bu muydu?
Öksürük sesi çıkarıp biz buradayız mesajı verip hepsine selam vermiştim.
Kahverengi saçlı çocuk Hyunjinden ayrılıp beni süzdü ve mor saçlya dönerek konuştu, "şimdi anlaşıldı bu Hyunjin'in neden dün akşam senden escort'un telefon numarasını istediği" bacaklarıma takılı kalarak konuşmuştu.
"Zaten"
"Kesin sesinizi" Hyunjin'in gür sesi ile ikiside susmuştu. Bu adamın Hyunjin'in sevgilisi olmadığını anlamıştım, dün gecede bir escorta gittiğinide. Neden gittiğini ise onu anlamıştım evet ama çokça şaşırmıştım. Hyunjin beni öyle gördüğü için mi dün çekip gitmişti...?
-
Sadece 31 cekmekten sıkıldı cocuk napsin amk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy? - {HyunLix}
FanficFelix bir yetimhane çocuğuydu. Hyunjin ise hem kötü yoldan hemde şirketten para kazanan bir iş adamı... Peki ya Hyunjin Felix'i evlat edinmek isterse...? [Tamamlandı]