~ 🐢 ~
"E o zaman siz küçükseniz oynamayalım" Adının Minho olduğunu öğrendiğim mor saçlı yakışıklı adam yaş farkından dolayı bizimle dalga geçiyordu resmen. Öyleydi hatta.
Tamam hepsinin yaşı yirmilerin üstünde olabilir ama bizde reşitiz.
Yaklaşık yarım saattir ne yapacağımızı konuşuyorduk.
Biz indikten birkaç dakika sonra Seungmin ve Jeongin'de gelmişti.
Jeongin hemen kendine, kendi zihnine uygun arkadaşı bulmuş onunla konuşuyordu. Herhalde domuz suratlı başta Hyunjin'in sevgilisi sandığım adam, yani Changbin ve Jeongin'in oyun oynayacağımızdan haberleri yoktu. Bence Jeongin herkes ile hemen samimi olma huyundan vazgeçmeliydi çünkü ona zarar gelebilirdi.
Diğer yandan ise Jisung Minho'yu gördüğü andan beri onunla tanışmak için can atıyordu. Eminim ki onlar gittikten sonra bana Minho şöyle yakışıklı, Minho böyle yakışıklı diye anlatacaktı iki saat.
Seungmin ise geldiklerinden beri hiç bir şey demiyordu. Chris hocada öyle. Hatta şöyle birşey oldu. Chris hoca bize okul dışında bana kendi ismim ile seslenebilirsiniz demişti ama benim hala ona Chris hoca diyesim geliyordu. Yada bay Chris. Ama Seungmin ona okul içinde de Chris diyor.
Hyunjin ise sadece oturmuş eline bir bira şişesi almış bir köşede oyunu seçmeye çalışan bizi izliyordu.
Şuan oturmuş ben, Minho, Jisung ve Bay Chris olarak oyun seçmeye çalışıyorduk. Diğerleri ise zaten anlattığım gibi işte.
"Ne küçüğü be ben on sekizime gireli 2-3 ay olmuştur" salak Jisung sanki doğum gününü biliyorsun da. Gerçi kendimize doğum günü yapmıştık. Yetimhane'ye geldiğimiz günlerin tarihleri.
"Hadi ya çok büyükmüşsün" Minho iki saattir bizimle dalga geçiyordu, gıcık şey.
"Benim aklımda oyun var bölmeden dinleyin.
Birinci oyun.
Doğruluk veya cesaretlik hepiniz oyunu biliyorsunuz zaten.
İkinci oyun.
Shot oyunu, hani ben daha önce hiç yapmadım diyip bir şey diyorsunuz sonrada yapanlar içiyor falan.
Üçüncü oyun.
Ağzınıza çokta büyük olmayan bir kağıt alıp ağzımıza koyuyoruz ve küçüklene kadar birbirmize veriyoruz. Sapık anlamda değil kağıdı veriyoruz neyse en sonunda ise iki kişi öpüşüyor oyun seçin" Seungmin sonunda sessizliğini bozup bize oyun önerdi.son oyun saçmaydı ama eğer bununla Hyunjin'i kıskandıracaksam neden olmasın?
"Bence üçüncü oyun" seçimimi sunup arkama yaslandım. Hepimiz yerde oturuyorduk. Hyunjin benim biraz tersimdeydi. Ona baktığımda bana sinirli bakışlarını atıyordu.
"Mantıklı ben üçüncü oyunu beğendim onu oynayalım ama Jisung benim yanımda olsun" Minho'da onaylayınca toplu bir karar şekilde diğerinin de fikrini alıp daire oluşturup yere yerleştik.
Ben ortada olacak şekilde yanımda Seungmin ve Jisung, Jisung'un yanında Minho, Minho'nun yanında Hyunjin, Hyunjin'in yanında Changbin, Changbin'in yanında Jeongin, Jeongin'in yanında ise Chris hoca vardı. Chris hocanın yanında ise zaten Seungmin vardı sonrada işte aynı sıralama...
Daire oluşturup oturduk ve içeriden Hyunjin'in kağıt getirmesini bekledik. İçeriye kocaman A4 kağıtları ile gelip tekrar yerine oturdu.
"Hyunjin sen salak mısın başka kağıt mı yok evde? Amk çekinme istersen A3 kağıt getir" Changbin'in sözleri ile kıkırdadım.
"İkiye böleriz sorun olmaz" diyip kağıtları Hyunjin'den alarak teker teker ikiye böldüm. "Kim başlayacak?" Soruma Jisung cevap verdi. "Bence sen" onaylayıp ikiye böldüğüm kağıtlardan birini dişlerim arasına sıkıştırıp Seungmin'in olduğu tarafa dönerek ona verdim. Büyük bir parça almaya özen göstererek alabildiği kadarıyla aldı. Ağzımda kalan kağıt parçasını atıp diğerlerini izlemeye başladım. Seungmin'den Chris hoca almıştı. Alırken ki aralarında oldukça büyük bir gerginlik vardı. İkisinin dudakları arasındaki kağıt titriyordu nefeslerinden. Hızlı olmaya özen göstererek Chris hoca Jeongin'e dönmüş ve kağıdı yine alabildiği kadar almıştı. Ne kadar çok almaya çalışsa da kağıt bayağı küçükmüştü.
Ardından Jeongin ve Changbin arasında sanki Changbin bilerek Hyunjin'i öpmek ister gibi kağıdı Jeonginden küçücük bir hale getirerek almıştı.
Kağıdı iki parmağı arasına alarak ağızından çıkarıp konuştu Changbin, "Hyunjin'i çok öpmek istiyorum biliyor musunuz" diyip bana göz kırptı. Ne demek oluyordu bu?
Ardından tekrar kağıdı dudakları arasına yerleştirip Hyunjin'e yöneldi. Hyunjin kağıdı almaya çalışırsa dudakları birbirine çok fazla değecekti ve her türlü öpüşmüş gibi birşey olacaktı. Hyunjin kendini hiç uğraştırmayarak Changbin'in dudağının kenarına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Hemen ardından öğürme sesi çıkarıp dudaklarını silmeye başladı. Cidden iğrenç bir görüntüydü. Changbin'e çok gıcık olmuştum.
"E haksızlık bu!" Derdi neydi bu çocuğun!
"Dudaklarını koparmadığıma dua et"
"Her neyse devam" diyip tekrar dudaklarıma kağıdı aldım ve Jisung'a döndüm.
Mal Jisung "ehe" diyip dudaklarım arasındaki kağıttan varla yok arasında çok küçük bir parça aldı ve Minho'ya doğru döndü. Minho Jisung'un dudakları arasındaki kağıdın küçüklüğünü görüp kıkırdadı. Hiç zahmete bile girmeden kağıdı Jisung'un dudakları arasından parmakları ile alıp bir yere fırlattı, hiç beklemeden hayvan gibi Jisung'un dudaklarına yapıştı.
Bunlar baya baya öpüşüyor.
Biz oyunu minik öpücükler diye başlattık bunlar şuan dilleri ile birşeyler yapıyor.
Minho karşısında bağdaş kurmuş şekilde oturan Jisung'un belini kavrayıp kucağına çekti. Jisung'ta bunu bekliyormuş gibi bacaklarını Minho'nun iki yanına açarak dizler üstünde durdu. Bu hareketi ile biraz daha yüksekte oluyordu ve Minho'nun dudaklarına eğiliyordu ve Minho'da onun kalçasını okşuyordu. Jisung eğilmekten yorulmuş olacak ki birden Minho'nun kasıkları üzerine şlap diye oturdu. Bununla beraber Minho ağır bir inleme sundu.Bu görüntü ile yüzümü buruşturup zaten bozulan daireden bende Jisung'un yanından çekilip Seungmin'in yaslandığı koltuğun kenarına sırtımı yasladım.
O ikisi sevişirken -öpüşmekten çıktı- diğer yandan 'ıy, öğk' sesleri çıkıyordu. Jeongin ve Changbin'in Yuhlamaları ile sonunda ayrılmıştı.
"Vur dedik öldürdün Jisung bune yoklukta mısınız amk?" Chris hoca aşırı haklıydı.
Çok geçmeden oyuna devam edelim dedik. O sırada Jisung ve Minho ikilisi birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı. Bunlardan net olur. Birkaç tur daha oynayıp oyundan sıkılmış ve sohbet etmek için koltuklara geçmiştik. Minho ve Jisung'un yiyişmesinden sonra olan turları anlatayım. Ben ve Seungmin öpüşmüştük. O an full Seungmin'e odaklandığım için Hyunjin'e falan bakmamıştım ama kısa bir şey olmuştu zaten sesli ayrılmıştık,yerleri değiştirdikten sonra Jisung, Jeongin ve tabi onalara öldürücü bakışlar atan Minho. Birkerede Jeongin ve Chris hoca, Jeongin iki saat okul müdürümü öptüm diye mal gibi sayıkladı çocukta travma oldu yazık diğer yandan ise ifadesiz olan Chris hocaya kaşları ne kadar çatışıyorsa o şekilde bakan bir Seungmin vardı. Başka bir turda ise Changbin ve Minho öpüşmüştü. Dudak değdirip çekilmişlerdi ve Minho "Jisung'un dudakları gibisi yok" diyip Jisung'u yine bir öpüşmeye çekmişti. Yine onların bitirmesini bekleyip oyundan sıkıldığımızı anlayıp yerden kalkıp koltuklara geçtik işte şimdi ise oturmuş biralarımızı içerek sohbet ediyorduk.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy? - {HyunLix}
FanfictionFelix bir yetimhane çocuğuydu. Hyunjin ise hem kötü yoldan hemde şirketten para kazanan bir iş adamı... Peki ya Hyunjin Felix'i evlat edinmek isterse...? [Tamamlandı]