~ 🐢 ~
"uyandın mı güzelim?" kulağıma dolan ses ile başımı kaldırdım. şuan tam dibimde bir Hyunjin vardı.
götümdeki sızı ile kafamı koyduğum çıplak göğüsten kaldırdım ve dudaklarını öpüp geri çekildim.
"yo hala oynuyorum" Hyunjin göz devirip konuştu.
"üşüyor musun?"
"haliyle Hyunjin üzerimize bi battaniye koymuşsun birde çıplağız ama..." sözümü bitiremediğim için tek kaşı havada bana bakmıştı.
"kucağın sıcacık. kalbinde öyle" kıkırdayıp dudaklarını dudaklarıma batırıp ayağa kalkmış ve benide kucağına almıştı.
ardından beni çalışma masasının üzerine bırakıp yerde olan dün yere fırlattığımız giysileri topluyordu. götüde güzeldi he. oturduğum masanın dağınıklığına bakmış ve yerdeki menilerime göz atmıştım. ah ne çektin be masa.
"hadi gelde bir duş alalım"
"bunun için eve gitmemiz gerekimiyor mu?"
"Felix burada da banyo var" kafa sallayıp kollarımı bir bebek gibi uzatmış ve beni kucaklamasını sağlamıştım.
banyo dediği yere girdiğimizde ruh hastasının ciddi ciddi şirket ofisinde banyo yaptığını görmüştüm. ben şaka yapıyor sandım ya.
kucağında banyoya girdiğimizde beni bırakmış ve küvetten suyu ayarlamaya başlamıştı. adam o kadar zenginki hem küveti hemde duşa kabini vardı.
en son eliyle suyun ısınıp ısınmadığına bakmış olacak ki yüzündeki pişkin gülümseme ile tekrar yanıma gelmiş ve beni küvetin içine nazikçe koyup ardındanda kendisi de girmişti. küvetin içindeki köpükleri elimle dokunurken hyunjin köpük dolu elimi tutup dudaklarına doğru götürmüş ve derince öpmüştü. çekildiğinde ise yüzüne bulaşan köpük ile çok tatlı duruyordu. minik bir kahkaha atıp yanağını öptüm ve kucağına geçtim.
"yıka beni Jinnie" Hyunjin dudaklarıma uzanmış ve uzunca öpmüştü. ardından yandan aldığı duş Jeli ile lifi köpürtmüş ve sırtımdan başlayarak ovalamaya başlamıştı.
"bu izlerin uzun süre gitmeyecek gibi eğer rahatsız olacaksan okula gitmeye bilirsin" hemen itiraz etmiş ve söze atlamıştım.
"hayır hayır. bunlar senin izlerin bence bana çok yakıştırlar ve okula gideceğim" kafa sallayıp omzumda olan diş izini öpmüş ve saçımı yıkamaya başlamıştı. ben bitirdikten sonra beni taşıyarak küvetten çıkarmış ve bornozu sıkı sıkı sararak beni kurutmaya çalışmıştı. ardından burnuma bir öpücük kondurup konuştu.
"sen istersen içeride telefonun ile ilgilen ben de yıkanıp gelirim sonrada istediğini yaparız" kafamı olumsuz şekilde sallayıp bornozun ipini çözmüş ve omuzlarımdan düşmesine müsade etmiştim.
"ııı-ı bende seni yıkamak istiyorum" gülüp tekrar beni kucağına almış ve küvete yerleşip benide tekrar kucağına koymuştu.
"önce saçlarından başlayalım sevgilim ardından ise yapılı taptığım vücudunla devam edeceğim" belirtmiştim çünkü o başta vücudumdan başlamıştı. yanlıştı. saçında ki kirler tekrae vücuduna alacaktı.
"hmm sevgilim demek"
"değil misin"
"öyleyim,sevgilim." oy romantik şey.
usluca güzel saçlarını yıkayıp durulamıştım.
"saçını boyayalım mı?"
"hangi renge?"
"benim gibi siyaha"
"senin kadar yakışır mı bilemem ama sen nasıl istersen öyle olsun" diyip dudaklarıma uzanmış ve öpmüştü.
"hyunjin seni böyle ciddiye alamıyorum haşin semem çok tatlı gözüküyorsun" Hyunjin kahkaha atmıştı dediklerime. bende gülüşünden öpmüştüm. çünkü her zaman içten gülen birisi değildi.
haşin sememi yıkandıktan sonra küvetten çıkmış ve cililop gibi olan göğüsüne şapırdılı birkaç öpücük bırakıp onu da kendimi de aynı bornoza sarıp vücutlarımızı yapıştırmıştım.
"bence artık bu banyoya iki bornoz gerekli. çünkü ben varım"
"ha yani hep burada yapmak istiyorsun" yüzlerimiz bu kadar yakınken aramızda geçen diyalog tamda buydu.
"hayıııır!! daha senin odanda, benim odamda, lavaboda, Chan hocanın ofisinde, komşu evinde, yurtta ve birde açık alanda yapmalıyız" dediğime kahkaha atıp tek kaşını kaldırmıştı.
"açık alan?"
"benim bildiğim bir park var oraya" Hyunjin anlar gibi mırıltılar çıkarıp burnumdan öpmüş ve bornozu bana sararak geri çekilmişti.
~ 🐢 ~
Hyunjin korumadan bana giysi getirmesini istemişti çünkü ben dün giydiklerimi bir daha giymezdim. onlar namusumun kirlendiği parçalardı. hem adam zaten vahşi gibi üzerime atlayıp yırtar gibi soymuştu beni. sanki bu anı bekliyormuş gibi.
Hyunjin bir işinin olduğunu söyleyip ve beni bu bornozlu halimle koruma gelene kadar çıkmamamı ve kimseye görünmememi söylemişti.
ben Hyunjin'in ofisinde oturmuş onun şifresinin felixfelix01 olduğunu bildiğim bilgisayarından pubg açmış herkesin amına koyuyordum.
"beyler destek" ölmek üzereydim ama kimse gelmiyordu.
bana yanıt olarak efe_oyunda_31 diye birisi cevap vermişti.
"lan o ses neydi" efe_oyunda_31'in benim sesime verdiği tepki beni güldürmüş ve tekrar mikrofonu açıp şarkı söylemeye başlamıştım.
"cookin like a chef im five star micheline!" en sonundada sesimi oldukça incelterek "siuuuu" diye bağırmış ve direkt sekmeyi kapatarak oyundan çıkmıştım. veletlerle pubg oynamak cidden çok eğlenceli. ama veletlerle roblox oynamak ayrı bir boyuttur. çocuklar babalarının banka kartı bilgilerini çalıp bana rabux alıyordu. PUAHAHAHAHA.
ben sinsi kahkahamı atarken birden içeriye bir kadın girmiş ve silmeye başlamıştı. beni görmedi mi acaba?
"pişt karı"
"he yavrum" aha ben demedim mi dul 40'larında olan 5 çocuklu bir kadın gelip temizleyecek diye. 😏 = gururlu bakis
"abla burayı da temizle" dün geceden kalma menileri işaret etmiştim.
"oğlum neden üzerinde bir şey yok? oğlum buraya ne dökünüz?" oğlum oğlum diyip duruyor acaba öz annem falan mı? sanmıyorum.
"oğlum sana diyorum. ne döktünüz buraya?"
"abla, hyunjin ayran döktü"
-
OY CANIM AYRAN CEKTI 😀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy? - {HyunLix}
FanfictionFelix bir yetimhane çocuğuydu. Hyunjin ise hem kötü yoldan hemde şirketten para kazanan bir iş adamı... Peki ya Hyunjin Felix'i evlat edinmek isterse...? [Tamamlandı]