Uyandır Beni

Yol

Aurora

Önce şok olmuş ve sonra üzerime doğru emin adımlarla yürüyen Lex'e baktım.

Yerimden kımıldamamıştım.

Üzerimde sadece bugün aldığım 3 parçalı iç çamaşırı küpelerim ve ayakkabılarımla kalmıştım. Elimden tutarak elbisenin içinden çıkmama yardımcı oldu.

Ağzından tek bir kelime bile çıkmamış sadece etrafımda gezerek beni gözleriyle incelemeye başlamıştı.

Sanki ilk defa görüyormuş gibiydi.

Önce arkamda durdu ve kalçalarımı elinin dışı ile okşadı.

Zaten iç çamaşırı hemen hemen hiçbir yerimi kapatmıyordu bir de buna rağmen her yeri transparandı.

Arkamda hissettiğim hareketle iç çamaşırımın dışında kalan kısımlarda öpücüklerini hissettim.

Sonra küçük birkaç ısırık.

Belimden tutarak beni kendisine doğru çevirdi ve aynı öpücükleri kadınlığımda hissettim.

Konuşamıyordum.

İç çamaşırının üzerinden öpücüklerini devam ederken parmakları jartiyer boyunca gezdi.  Kasıklarıma doğru yöneldi. Dışardan öpücüklerini bırakmadan parmakları kadınlığımı buldu ve yavaşça gezindi.

Derin bir nefes çekerek ayağa kalktı göğüslerimde durdu.

Sol göğsümü dudaklarıyla sağı ise elleri ile talan etti. Sonra tam tersi.

Bense o süre boyunca sadece ellerimi saçlarına atıp ara ara kendime doğru bastırdım.

Ayağa kalkarak dudaklarımı buldu. Sanki aylarda çölde kalmış ve ihtiyacı olan suymuşcasına öpmeye başladı.

Ağzımı talan eden dili ile dizlerim titremeye başladı. Çıkan seslerin kimden olduğunu idrak edemedim.

Sağ eli ensemde iken sol elini kalçama attı. Biraz sıktıktan sonra kalçamın altındaki çizgi ile oynadı eğilerek kalçamın altından tekrar kadınlığıma ulaştı.

Bu sefer dışardan gezmek yerine içime giren parmakları ile öpüşmeyi bırakıp başımı geriye doğru yatırdım ve ağzımdan çıkan sesle odayı doldurdum.

Lex ise boynum ile sevişmeye başladı. Bu süre zarfında göğüslerimi boynumu öperken eli de içimde kıvılcımlar çıkartmaya başladı.

Sağ elini de aramızdan indirerek noktamı buldu.

Tamamen ıslanmış ve hazır hale gelmiştim.

Bunu anlar anlamaz ellerini kalçamın hemen altına götürüp beni kucağına aldı.

Bu sefer ben susuz kalmış gibi onu öpmeye başlarken sırtımı duvara yasladı. Beni kısa bir süre için yere bırakıp kemer düğme fermuar ile uğraşırken dudaklarımız hiç ayrılmadı. Ben de onunla eş zamanlı elimi göğsüne atıp gömleğinin düğmelerini çözdüm.

Tekrar kucağına aldığında sadece kısa bir an bana baktı ve bir yırtılma sesi ile içimdeki yerini aldı.

Tamamlanmıştık...

Ama üzerindeki kumaş sinirlerimi bozmuştu. Önce omuzlarına açmak için gömleği sıyırdım. Ellerimle, dilimle, dişlerimle ve dudaklarımla her iki omuzunuda ezberledim.

Ama yetmezdi. İkinci bir yırtılma sesi ile gömleğini yere attım ve tırnaklarımı sırtına geçirdim.

Bununla birlikte temposu hızlandı.