Uyandır Beni

Gelecek

Aurora

"Çok güzel bir dişi bu Lex" diye fısıldadım kucağımda yeni doğmuş yavruya bakarak. 

"Haklısın min nemph" dedi. İçin geçenleri biliyordum ama burası üzülmek için doğru yer değildi. Aslında tüm doktorların ve ebelerin demesine göre bir problem yoktu. Yavru sahibi olmak için her ikimiz de gayet sağlıklıydık. Sadece ilaç ile korunuyordum. Kapımızdaki savaşı öyle büyük bir mucize ile ödüllendirerek gerçekleştirmek istemiyorduk. 

"Ben demiştim" dedi Mayari. "Size kız olacağını söylemiştim."

"Teşekkür ederiz Mayari. Evet, sen söylemiştin ve bizi son derece memnun eden bir haber vermiştin" dedi taze baba Brodick.

Evet, Ronya sonunda doğurmuş, ailemize bir yani kişi daha katılmıştı. Gün geçtikçe büyüyor, genişliyorduk. Ama bir o kadar da kaybediyorduk.

"İsim ne düşündünüz?" diye sordu Romonov. Daha doğrusu taze damat Romonov. Lia ile en sonunda evlenmişti. 

"Onun cevabını da Mayari vermişti" dedi Lia, Ronya ve Brodick'e bakarak. Ne demişti ki hiç hatırlamıyordum.

"İsmi senin seçeceğini söylemişti min nemph" dedi Lex zihninden. Durgunluğunun nedenini bilsem de üzülüyordum. "İyiyim ben min nemph" dedi bu sefer son derece yoğun bir aşk yollayarak.

"Evet Kraliçe Nephi. Lütfen bunu yaparak bizi onurlandır" dedi Ronya. 

"O çok güzel. O kadar güzel ki tanrıçalara benziyor. O zaman" dedim düşünerek "ismi Astrid olsun." dedim. Herkes ismi beğenmişti hatta Astrid bile beğenmiş olacak ki keyif sesleri çıkartmaya başladı. Aileye hoş geldin Astrid Lycaon dedim içimden.

Şimdi ise odada taze anne ve babayı yalnız bırakmış, ben, Lex, Lia, Romonov, Mayari ve Oma göl kenarında gizli toplantılar için oluşturduğumuz kulübe görünümlü yeraltı mağarasına gelmiştik.

Artık elimizde Leon ve Doris hakkında yeterince bilgi vardı. Hatta benim meşru varis olduğumun kanıtları bile mevcuttu. Artık tüm krallıkları toplayarak bunları sunmak kalmıştı. Ama bunun için tarafsız ve su yanında bir alan bulmak zorundaydık. 

"İtalya fikrinden hoşlanmadım" dedim tırnaklarıma bakarak. Sanırım hala çocukluk travmalarım vardı. Lex bana şen kahkaha yolladı.

"İtalya olmayacak zaten" dedi Mayari.

Neredeyse 10 yaşına  gelmişti ve bu kız beni ara ara hala geriyordu. Lex'in gerildiğini hissederek elini tuttum. 

"Neresi o zaman bayan çok bilmiş" dedi Lia. Lafları sert gibi görünse de küçük arkadaşının fikirlerine önem verdiğini biliyordum. Ah evet hala en arkadaş Lia ve Romonov'du Mayari için. Ben ise hala en psikopat.

"Sinope" dedi Mayari.

Sinope mi? İsim çok tanıdıktı. Ah hatırladım Güneş Tanrıçasının bir insana aşık olup, insan ölünce ay çiçeğine dönüştüğü yer değil miydi? Hatta ismini de Güneş Tanrıçasının Sinopie isminden almıştı. 

"Evet min nempf" dedi Lex zihninden. "Aslında kötü bir fikir değil. Tarafsız, üç tarafı denizle çevrili bir yarım ada ve eski büyü hala orda mevcut" diye devam etti.

"Önden araştırma ekibi göndereceksin sanırım" dedim.

"Öyleydi, senin başka bir fikrin olduğunu öğrenene kadar" diye cevapladı beni.

"Evet, kimseye duyurmadan öncen biz gidelim. Hem tuzlu suda çalışmam için çok güzel bir avantaj olacaktır."

"Bu söylediğin çok zor min nemph. Brodick'in hemen ayrılmasını gerçekten istiyor musun?" diye sordu.